Buradasınız
İş Ararken…
Sefaköy’den bir işsiz
Biz iki arkadaş, 1 aydır birlikte iş arıyoruz. Başımızdan geçen trajikomik olayları anlatmak istiyorum. Bazen öyle anlar oluyor ki, “hadi canım bu kadar da olmaz” diyesin geliyor. Fabrikalar bölgesine gidiyoruz. İş aramaya başlıyoruz. Fabrikaların kapısındaki güvenlikçilere soruyoruz: “Biz iş arıyoruz, işçi alımı var mı?” Güvenliğin “yok” anlamında kaşını kaldırması yetiyor. Bazı yerlerde sadece “yok” diyorlar, başka da bir cevap alamıyoruz. Bazı fabrikalar form doldurtuyor. Formda kilodan tutun da beden ölçüsü, boy, ayakkabı numarasına kadar pek çok şey soruluyor. Aklıma takılıyor, diyorum ki kendi kendime “hadi ya, ben mankenlik ajansına mı geldim acaba?”.
Başka fabrikaya gittik; burada da form doldurduk. “Fotoğraf var mı?” diye sordu sekreter. Biz de “fotoğraf mı!” diye sorduk. “Fotoğraf niye ki, gerekli mi?” diye sorduğumuzda saçma sapan bir cevap aldık. İşe alınma başladığında fotoğrafa bakıp işe alıyorlarmış. Gelin de gülmeyin. Biz de “siz tarif edersiniz” demekten başka cevap veremedik. Dışarı çıktık, kendi aramızda gülmeye, “nereye düştük” deyip dalga geçmeye başladık halimizle.
Bu arada uzun mesafeli yollar da yürüyoruz. Patika yollara girdiğimizde manzara değişiyor. Köpeklerle karşılaşıyoruz. Köpeği atlattıktan sonra yürü babam yürü. Kışın soğuğunda iş aramak ayrı bir sorun. Ellerimizi, ayaklarımızı hissetmediğimiz anlar da oluyor. Olumsuz durumlarla karşılaştığımızda sinirimiz bozuluyor ama ağlamak olmaz, gülüyoruz acı acı. İş ararken tek olmadığımızı da görüyoruz. Bir fabrikaya daha form doldurmaya gittik. İçeriye girdiğimizde yirmi kişi daha form dolduruyordu. İş ararken işsiz, çaresiz insanlara rastlıyoruz.
İnsanlar arasında bir laf var, bu laf gevezelikten başka bir şey değil: “İş var ama işçiler iş beğenmiyor!” Bu sözleri özellikle bizi yönetenler, tuzu kurular söylüyorlar. Biz iş arayan canlı örnekleriz. Bu lafı söyleyenlere haddini bildirmek gerek. İşsizlik almış başını gidiyor. 12 saat çalışan fabrikalar bile bu aralar işçi almıyor. Alsalar da anamızı ağlatıyorlar. İş var ama 12 saat. Bu da demek oluyor ki, hayattan, evinden, ailenden, çevrenden kopuk yaşayacaksın. İşçi bu insanlık dışı çalışma koşullarına razı gelmiyorsa iş beğenmeyen konumuna düşüyor. Kuru bir asgari ücret için uzun çalışma saatleri boyunca çalışıyoruz.
Patron temsilcilerinin kendi sınıf çıkarlarına göre oluşturdukları çalışma koşulları insanı yok ediyor; insanlıktan çıkartıyor. İşçiler olarak şunu düşünmek zorundayız: Patronlar egemenliklerini sürdürmek için sürekli işsiz ordusu yaratırlar, işsizleri yedekte tutarlar. Biz işçilerin patron diliyle değil işçi diliyle konuşmamız, kendi sınıf çıkarlarımızı düşünmemiz gerekir. Hiç düşünüyor muyuz, çalışma saatlerimiz niye bu kadar uzun? Çalışma saatlerimizin düşürülmesi için, işsiz kalmamamız için örgütlenmemiz gerek. Çalıştığımız fabrikada patrona güvenmememiz gerek. Yarın kimin ne olacağı belli olmaz. İşsiz kalırız, kalıyoruz da. Önemli olan biz işçilerin patron ağzıyla konuşmaması. Birlik olmanın yollarını aramak zorundayız. İşlisi ve işsiziyle birbirimize güvenmeliyiz. Şunu bilelim ki her şey ama her şey işçi sınıfının örgütlü mücadelesiyle kazanılacaktır.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...