Buradasınız
Asgari Ücret İşçilerin İhtiyacına Göre Belirlensin!
Kıraç’tan bir metal işçisi
İşçilerin yaşamı günden güne kötüleşirken ve işçiler asgari ücrete iyi bir zam gelir diye umutlanırken, hükümetin önerisi ilk altı ay için %3, ikinci altı ay için yine %3 oldu. Yani hükümet işçilere neyi reva gördüğünü ortaya koydu. Bu da yetmezmiş gibi, patronlar bildik oyunlarından vazgeçmiyor ve biz işçiler örgütlenip onların oyunlarını bozmadığımız sürece vazgeçmeyecek de.
Ben bir metal fabrikasında çalışıyorum ve yıllarca çalışmış olduğum işyerinde neredeyse her sene zam ayı yaklaşınca aynı oyunlar tekrarlanıyor. Zam ayı öncesinde imanımız gevreyene kadar çalışıyoruz, akşamları zorla mesaiye bırakmalar, kalmayanları tehdit etmeler, işçileri Pazarları işe çağırmalar vs… Ellerinden gelse hiç eve salmayacaklar.
Bu fazla mesailere katlanamaz duruma gelenlere ise “ihtiyacı olan kalır” gibi sözlerle çıkışarak, sanki kalmak istemeyen işçilerin paraya ihtiyacı yokmuş havası yaratıyorlar. Bu oyun sadece çalışmakta olduğum işyerinde değil bölgedeki birçok fabrikada uygulanıyor. Fakat ne hikmetse zam ayının yaklaşmasıyla birlikte bir anda işler bıçak gibi kesilir ve işçilerde “işler duruyor mu acaba” kaygısını oluşturmaya başlarlar. Bu kaygı ve korkunun oluşmasıyla birlikte işçiler arasında, bıraktık zam istemeyi, “en azından bir işimiz var, bunu da kaybedersek ne yaparız” diye konuşmalar dönmeye başlar.
Zam ayı gelince de malûm komik düzeyde bir zam işçilerin önüne konur. Ve bu sancılı dönemin geçmesiyle birlikte her ne hikmetse aynı sahne tekrar canlanır ve bir anda siparişler ve fazla mesailer artmaya, işçilerin sırtında kırbaç şaklamaya başlar. Yani bu kısır döngü devam eder durur.
Asgari ücreti işçilerin değil de patronların ihtiyaçlarına göre belirleniyor. Bundan işçilere bir hayır gelmeyeceğine göre, bizler soframıza bir parça fazla aş katabilmek için bile örgütlenmek ve asgari ücretin belirlenmesinde söz hakkına sahip olmak, aynı zamanda patronların önümüze koyduğu tezgâhlara gelmemek zorundayız. İşçilerin mücadele örgütü olan UİD-DER’in de dediği gibi, asgari ücreti bizlerin oluşturacağı işçi kurulları belirlemelidir.
Büyüyor
Talih Kuşu Kimin Başına Konacak?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...