Buradasınız
“Her Şey Allahtan”
Kartal’dan UİD-DER’li bir işçi

Yıllardır fabrikalarda işçi olarak çalışan bir dostum geçenlerde dert yanıyordu, “arkadaş tepedekiler malı hamuduyla götürüyor, patronlar kârına kâr katıyor, işçiler ise iş kazalarında sinek gibi can veriyor, sömürüldükçe sömürülüyor. Fazla mesaiye kalmaktan kimse evine gidemez oldu. Karımızın, çoluğumuzun çocuğumuzun yüzünü göremez olduk. Buna rağmen elimize geçen üç kuruşla yetinmek zorunda kalıyoruz.”
Peki, dedim, kimsede ses seda yok mu ya da bir hareketlenme? Ne gezer, diye cevapladı dostum. “Hele bir ustabaşı var ki tam dayaklık! Ben ‘arkadaşlar bu böyle gitmez, bir şeyler yapmalıyız’ dedikçe o, ‘ne yapalım kader kısmet, her şey Allahtan’ deyip duruyor. Üstelik diğer işçiler de onun sözünden çıkmıyorlar. Ne yapacağımı bilemez oldum.”
Dostumun anlattıkları bana bir fıkrayı hatırlattı; fıkra, egemenlerin ve onların uzantılarının dini kendi çıkarları için istismar etmesini anlatıyor. Başladım ona anlatmaya:
Cuma namazının ardından hoca vaaz verirken cemaatten birisi öfkeyle söz almış. Hocam, demiş, her gün işçiler iş kazalarında sinek gibi ölüyor, bu nasıl iştir? Hoca istifini bozmadan cevaplamış: “Her şey Allahtandır evladım, isyan etme.” Bunun üzerine bir başkası atılmış: “Ama hocam daha yeni 301 maden işçisi hayatını kaybetmişken, hiçbir önlem alınmadığı ve denetim yapılmadığı için bu sefer de 18 işçi kardeşimizi toprağa gömdük, bu da mı Allahtandı?” Hoca, rahatsızlığını belli ederek, “tabii ki Allahtandır evladım, kader kısmet, ne diyebiliriz” diye cevaplamış. İlk söz alan, “iyi de hocam, patronların hatasından dolayı insanlar ölüyor, niye Allahtan olsun, nasıl öfkelenmeyelim” diye devam etmiş. Hoca, artık bu “tatsız” muhabbeti sonlandırmak amacıyla biraz da sesini yükselterek, “ey cemaat, her şey Allahtandır, kızmayın, isyan etmeyin, günaha girersiniz” diyerek vaazı bitirmiş, patronların suçunu bu şekilde örtmüş ve camiden çıkmış. Bir köşeden olan biteni izlemekte olan “cingöz” Ahmet arkasından yetişip bir anda hocanın ensesine okkalı bir şamarı akşetmiş. Neye uğradığını anlamayan hoca efendi, kıpkırmızı bir yüzle ve öfkeyle “cingöz” Ahmet’e dönüp bakınca o da cevabı yapıştırmış, “ne oldu hoca efendi, hani her şey Allahtandı, niye kızıp öfkelendin?” Hoca iyice hiddetlenmiş halde, “her şey Allahtan tabii ki de, ben araya giren deyyusa kızıyorum” diye parlamış. “Cingöz” Ahmet istifini bozmadan yanıtlamış, “ensene tokat atan deyyusa kızıyorsun da, yüzlerce işçinin canına kasteden, çalıp çırpan, sürekli cebini doldurmaya bakan deyyuslara niye kızmıyorsun a hocam?”
Biraz olsun keyfi yerine gelen işçi dostum, birkaç gün sonra tekrar yanıma geldi. Senin fıkrayı, dedi, işyerindekilere anlattım, herkes pek bir güldü, ustabaşı ise mosmor bir yüzle bütün gün somurttu. Vallahi bu durum çok hoşuma gitti, işçi arkadaşlar da bana hak vermeye başladılar. Şimdi sıra birliğimizi sağlamakta, hele bir örgütlenelim, bak asıl o zaman bu deyyusların enselerine biz şaplağı nasıl indiriyoruz!
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...