Buradasınız
Bedel Ödemek Yine Emekçi Çocuklarına Düştü
Esenyurt’tan bir işçi

Çalıştığım işyerinde bir işçi arkadaşa bedelli askerlik üzerine ne düşündüğünü sordum, o da “bu vatan hepimizinse herkes askerlik yapsın, bedel de neymiş” diye cevapladı. Arkadaşın söylemiş olduğu söz bir taraftan doğru olsa da bir taraftan tartışılır şüphesiz. Bu vatanın hepimizin olduğu ya da neresinin bizim olduğu bir tartışma konusu olsa da, yıllardır bu argümanlar işlendi sürekli.
Bu topraklarda hep askerlik kutsallaştırıldı, askere gitmek öncelikli hale geldi. Hatta bu durum toplum tarafından o kadar içselleştirildi ki, askere gitmeyene erkek denmez, kız verilmez vs.
Burjuvazi vatan sevdasını, vatanın önemini sürekli toplumun bilincine işler. Ama nedense bu vatanın kaymağını ballandıra ballandıra zenginler yerken bir türlü emekçilere sıra gelmez, kıyısından köşesinden bir parça isteyenler de düşman ilan edilir. Ama sıra vatanı korumaya savunmaya gelince ilk önce emekçi çocukları akla gelir. Bu aralar yeni bir bedelli askerlik yasasının çıkacağı ve yaş sınırının 28, ödenecek ücretin de 30 bin liranın az altında olacağı söylentileri dolaşıyor. Haliyle zenginler o değerli çocuklarını o değerli vatanlarını korumaya yollamayacak. Karşılığında ise bedel ödeyecek. Şüphesiz o bedel biz işçiler için çok yüksek, ama kapitalistler için sadece çerez parası. İşçi-emekçi çocukları, vatan savunusu adı altında, işyerlerinden, ailelerinden, arkadaş ortamlarından koparılıp kışlalara sürülürken, zengin züppelerine yine yan gelip yatmak düşecek. Burjuvalar o çok sevdikleri devletlerini korumaya kendi çocuklarını değil işçierin, emekçilerin çocuklarını yollamaktalar. Onların canı kıymetli, zamanı kıymetli, verdikleri paranın ise onlar için hiçbir kıymeti harbiyesi yok, nasılsa bizim sırtımızdan o parayı birkaç saatte elde edebilirler.
Hani vatan kutsaldı? Hani askerlik kutsaldı? Hani vatan için şehit mertebesine ulaşmak kutsaldı?
İşte burada da gözüküyor ki, onlar sadece yemekle, daha çok kasalarını doldurmakla meşguller. Nasılsa onlar için biz çalışırız, biz savaşırız, biz ölür ve öldürürüz, burjuvazinin gözünde bir işçinin ya da işçi çocuğunun değeri fabrikada neyse askerde de odur. İşçi sınıfının vatanı tüm dünyadır, egemenlerin, savaş ağalarının, ezen ve ezilenin olmadığı bir dünya! Asalaklar sınıfına esas bedeli ödetmek için işçi sınıfının devrimci mücadelesi şarttır.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...