Buradasınız
Bir Çocuk İşçi Annesine Soruyor: ‘İdare Etmek Ne Demek Anne?’
Gebze UİD-DER Kadın Komitesi
UİD-DER Kadın Komitesi olarak, Gebze’de petrokimya işçisi olarak çalışan bir kadın işçi arkadaşımızın evini ziyaret ettik. Okulların açılmasıyla beraber işçi-emekçi evlerinde neler yaşandığını işçi bir anneden dinledik. Her evde olduğu gibi bu evde de, en acil okul ihtiyaçları nerede ucuzsa oradan alınıyor. Alınamadığı durumda da “idare et oğlum” deniliyor. Küçücük bir çocuk idare etmeyi bilemediğinden “idare etmek ne demek anne?” diye soruyor. İstedikleri alınmayınca da “anne sen de çalışıyorsun, ama hep aynı şeyi söylüyorsun, param yok diyorsun bana” diyerek sitem ediyor. Petrokimya sektöründe çalışan kadın arkadaşımız çocuğunu teselli ederken içinden şunları geçirdiğini söylüyor: “Şimdiden küçücük çocuklara şükür etmeyi öğrettik. Sabretmelerini bekliyoruz.”
İşçi anneler-babalar sırf çocukları okusun diye, okul masraflarının altından kalkabilmek için mesailere kalıyorlar. Yetmiyor kredi kartına yükleniyorlar. Petrokimya işçisi olarak çalışan kadın arkadaşımız “Kredi kartına yüklendik her zamanki gibi. Kredi kartı, bir de ek hesabı kullandık. Kredi kartından çekip ek hesabı, ek hesaptan çekip kredi kartını ödüyoruz. Eşim de çalışıyor ben de çalışıyorum, iki çocuk var. Biri okula gidiyor. İki kişi çalışmamıza rağmen yetiştiremiyoruz” diyor.
Yetişemiyoruz. Fabrikada bize verilen sayılara, evde ev işlerine, geçim derdine yetişemiyoruz. Her Eylül ayı geldiğinde bu koşuşturmacaya bir de okul masrafları ekleniyor. Çocuk sayısına göre katlanıyor masraflar. Sırtımızdaki yüke bir yenisi daha ekleniyor.
Çocuklarımızı okutabilmek için saatlerimiz patronların fabrikalarında geçiyor. Yorgun argın eve geliyoruz. Yemek, bulaşık, derken bir de çocuklarımızın ödevini kontrol etmemiz gerekiyor. Peki, vardiyalı olarak çalışan bir kadın, tüm bunlara nasıl yetişecek? Evine konuk olduğumuz kadın arkadaşımız durumunu şöyle anlatıyor: “Ben vardiyalı çalışıyorum. Buna rağmen oğlumun ödevlerini her gün kontrol ediyorum. Sadece 4-12 vardiyasında bunu yapamıyorum. Ben işten çıktığımda uyumuş oluyor. Bazen işten yorgun geliyorum. Çocuklar anne bizle ilgilenmiyorsun diye sitem ediyorlar. Çalışan anneleriz, çocuklarla yeteri kadar ilgilenemiyoruz.”
Parasız ve nitelikli eğitim talebimizin, okulların açıldığı her Eylül ayında ne kadar zaruri bir talep olduğunu görüyoruz. Çünkü devlet okullarında bağış, aidat, katkı payı adı altında para talep ediliyor. İşçi ailelerine belirlenen miktarlar dayatılıyor. Derslerinde başarılı olan öğrencilerin ailelerine ise, özel okulların sahipleri akıl almaz teklifler götürüyorlar. Kadın arkadaşımız bunun kendi başına da geldiğini ifade ederek, başından geçenleri anlattı: “Benim çocuğum derslerinde başarılı bir öğrenci. Bu nedenle geçtiğimiz günlerde beni özel bir okuldan arayıp kayıt yaptırmamı teklif ettiler. Yıllığı ne kadar diye sordum, 12 bin lira dediler. Ben yılda 12 bin lira kazanmıyorum ki! Hadi diyelim maaşım bin lira. Yılda 12 bin lira kazanıyorum. Bu para ancak kayıt parasına yeter. Yani çocuğuma şunu diyeceğim, oğlum arkadaşların yemek yerken onları izle ve aç kal!”
Çocuklarımız daha iyi bir eğitim alsın diye onca didinip uğraşmamıza rağmen, tek başımıza tüm bu yükün altından kalkmamız mümkün değil. Bizler UİD-DER Kadın Komitesi olarak, eğitimin parasız ve nitelikli olmasını savunuyoruz. Tüm işyerlerine ve mahallelere nitelikli, sağlıklı ve parasız kreşler açılmasını istiyoruz. Emekçi kadınlar olarak UİD-DER Kadın Komitesi çatısı altında bir araya gelelim. Çocuklarımıza daha iyi gelecek, kendimiz için daha iyi bir yaşam mücadelesi verelim!
Torunlar İnşaat İşçilerinden Eylem
Torunlar İşçisinin Eylemi Etkili Oldu
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
Son Eklenenler
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...