Buradasınız
Bir Dilek Tut ve Mücadeleye Atıl!
İstanbul’dan işsiz bir mimar
Düşünün, bir mucize olmuş ve her birimize bir dilek hakkı verilmiş. Neler isterdik neler. Bazıları iş, ev, araba bazıları barış, özgürlük bazıları ise yiyecek aş peşinde. İşçilerin karşılaştıkları sorunlar saymakla bitmiyor.
Benim bu dönem en büyük derdim işsizlik. Bu yıl okulu yeni bitirdim. Artık işsiz bir mimarım. Yüksek maaşlı, koşulların rahat olduğu bir şirkette işe başlamayı dilemeliyim diye düşündüm. Beş milyar maaşım olsa hayatım çok güzel olabilir. Sonra biraz daha düşündüm. Belki ben maddi olarak rahat yaşayabilirim ama aynı şantiyede iskele tepesinde ölümle burun buruna çalışan Mehmet usta ne olacak? Ya da babasının maaşı yetmediği için çalışmak zorunda kalan, okula gidemeyen çocuklar? Burjuvazinin çıkardığı savaşlarda ölen milyonlarca genç? Cebimdeki para, yaşanan bunca çileyi de engelleyebilecek mi? Diğer insanları bir kenara koyduğumda, bu dilekle kendi hayatımı da düzeltemeyeceğimi fark ettim. Bütün insan ilişkileri çıkar üzerine kurulu. Güven, sevgi, arkadaşlık gibi şeyler sadece kelimeden ibaret. Daha çocuk yaştayken diğer öğrencilerden yüksek puan alıp sınavlarda onları geçebilmek için eğitim görüyoruz. Aynı kural iş hayatında da geçerli. Tüm çalışanlar diğerlerinin üstüne basıp geçerek terfi almak ya da patronun gözüne girmek için uğraşıyor. Bunun için tüm insanlığı suçlamak doğru olmaz. Gerçek sorumlu bizi bu hale getiren düzen. Ne yazık ki üç kuruş fazla maaş ile ne savaşları durdurabilirim ne de insan ilişkilerini düzeltebilirim. Tek başıma olduğum sürece ben de yarış içindeki insanlardan biri olmaya mahkûmum. Mesleğim ister mimarlık, mühendislik ister inşaat ameleliği olsun işçi olduğum gerçeğini değiştiremem. Bir mühendis, canı istediğinde Maldivler’e tatile gidebiliyor mu? Ya da bir mimar, “ben şantiye şefiyim bugün kendime izin veriyorum” diyebiliyor mu? Hayır. O da biliyor, işe bir gün gitmese patron kapının önüne koyuverir. Çünkü ünvanımız ne olursa olsun patronlar için bir makineden farklı değiliz. Maaşımız biraz dolgun diye sınıf değiştirmiş sayılmayız.
Ortak noktamız sorunun kaynağı yani içinde yaşadığımız düzen. Öyle ya da böyle bu düzen tüm işçilerin canını yakıyor. Herkesin bir dileği vardır ve tüm dileklerin gerçek olması için gereken tek şey var. Sömürü düzeninin yıkılması! Aslında bunun gerçekleşmesi için bir mucizeye ihtiyacımız yok. Bunu yapabilecek güç bütünüyle işçi sınıfında. Biz işçiler örgütlenip mücadele etmeliyiz. İşte o zaman gerçekleşmeyecek dilek kalmaz dünyada.
Bir Eşit midir Bire?
TÜİK’in Enflasyon Yalanı
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...