Buradasınız
Birleşelim, Tek Yumruk Olalım!
İkitelli’den bir kadın işçi
Ben İkitelli’den bir çorap işçisiyim. Üç yıldır burada çalışıyorum. Buradaki koşullar hiç de kabul edilebilecek gibi değil. Benim için fabrika ortamını tanımak güzel ama içinde olan haksızlıklara göz yummak hiç de doğru değil. Uzun süredir çalışmaktan dolayı birbirimizi aile olacak kadar iyi anlıyoruz. Bir şeyleri öğrendiğim zamandan beri ben de artık bildiklerimi arkadaşlarımla paylaşıyorum. UİD-DER benim bilinçlendiğim evim. Buraya arkadaşlarımızı taşımaya çalışıyoruz. Bir şeylerin farkına varmalarını, artık hiçbir şey olmamış gibi başlarını önlerine eğip çalışmalarını değil gözlerini açmalarını, kendilerine yapılan haksızlıklara boyun eğmemelerini, haklarını istemelerini istiyoruz. Birleşelim, tek yumruk olalım, sesimizi artık çıkaralım.
Bugünlerde baskılar yoğunlaştı, bölümlerimiz değiştiriliyor. Ben buna her defasında karşı çıkıyorum, tartışıyorum şeflerle. Üretimin fazla çıkmasını istiyorlar, lavabolara az gidilmesini istiyorlar. Onlara sesimi çıkaramazdım önceden olsa ama artık bilinçliyim ve haksızlıklara boyun eğemem, gördüğüm şeyleri görmezden gelemem. İşçi kardeşlerimize birlik olmamız gerektiğini, işçinin işçiden başka dostunun olmadığını anlatıyoruz. Derneğimizin çıkarmış olduğu İşçi Dayanışması’nı arkadaşlara ulaştırıyoruz ve onların da gözlerini yummamalarını istiyoruz. Şefler bizlerin çok çalışmasını istiyorlar fakat işçinin üzerindeki baskıyı o kadar arttırıyorlar ki çalışmak insanın içinden gelmiyor. Güzel, gösterişli bir kadınsan şefler etrafında pervane oluyor. Yok değilsen iş için gerekli bir malzeme istediğin zaman bile yüzüne bakmıyorlar, gerekli malzemeyi bile neredeyse vermeyecekler. Yapılan mallara hava sıkılıyor ve yardımcı olması için adam vermesini istiyoruz. Yok diyorlar. Kendilerinin bile robota geçtiklerini söylüyorlar. Ben de, bana ne senin robota geçmenden, o benim sorunum değil diyorum. İşçiye iyi davranmıyorlar ama işçiden iki kişilik iş yapmasını bekliyorlar. İşçi kardeşlerim, “Gözlerimizi sonsuz karanlığa değil gelecek aydınlığa açalım.” Sorunlarımız ortak değil mi? Mücadelemizi büyütmeliyiz. Ne demişler; birlikten kuvvet doğar!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/