Buradasınız
Onurlu İşçi Aşağılanmayı Sineye Çekmez
Söğütlüçeşme Mahallesi’nden bir sağlık işçisi
İşçi kardeşlerim. Ben bir sağlık işçisiyim. 25 gün önce yeni bir hastanede işe başladım. Bu hastane, patronlara hizmet için çalışıyor. İşe ilk başvurduğumda insan kaynakları hastanenin mükemmelliğini anlata anlata bitiremedi. Nelere dikkat etmem gerektiğini de söylemeyi unutmadı. İlk işe alındığımda herkes o hastanenin çok iyi olduğunu, işimin kıymetini bilmem gerektiğini anlattı. Ben de başlarken o umutla başladım. Daha başladığımın 3. günü bölüm sorumlusu şef bizi toplayıp patronların ayağını iyi yalayamadığımızı söyleyip hakaretler savurdu. Bu durum karşısında şaşırıp kaldım. Bu kadar lüks bir hastanede işçilere verilen değer buydu. Ve aklıma ilk Casper işçilerinin yaşadıkları geldi. Casper bir dünya markasıydı ama işçilerin çalışma koşulları berbattı. Evet, o hastane bir marka. Her gün kârına kâr katıyor ama çalışanlarının yedikleri hakaretin haddi hesabı yok. Toplantı bittikten sonra moralim bozuldu, sinirlendim. İş arkadaşlarım yanıma gelerek neyimin olduğunu sordular. Ben de bu hakaretlerin zoruma gittiğini söyledim. Kimsenin neden tepki vermediğini sordum. Hemen hepsinin verdiği cevap aynıydı. İşten atılmaktan korkuyorlardı. Ayrıca bunlara alıştıklarını söylüyorlardı. Evet kardeşlerim, o hastaneyi ayakta tutanlar birkaç tane asalaktan korkuyorlar. Çünkü ellerindeki gücün farkında değiller, örgütsüzler.
Bu sömürü düzeni zamanımızı, emeğimizi çaldığı gibi, onurumuzu da ellerimizden alıyor. Her gün milyonlarca işçi patronların, onların müdürlerinin ve şeflerinin hakaretlerine maruz kalıyor. Ama korkudan karşılık veremiyoruz, sineye çekiyoruz. Hâlbuki emek veren bizim ellerimiz. Ve o eller gerektiğinde hayatımız ve onurumuz için kalkmalı. Bu da ancak örgütlülüğümüzle mümkündür. Çünkü örgütlü işçi korkularının üzerine gider ve yanındaki işçi kardeşleriyle hareket eder. Ben bir UİD-DER’li işçi olarak sesleniyorum. Gelin ellerimizi birleştirelim. Bizi aşağılayan bu asalak sürüsüne ne olduğumuzu gösterelim. Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/