Buradasınız
Bizim Fabrikaya Seçim Yasağı Erken Geldi
Gebze’den bir metal işçisi

Merhaba işçi kardeşler. Ben otomotiv sektöründe üretim yapan bir işçiyim. Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte her fabrikada olduğu gibi bizim de fabrikada seçimler konuşuluyor.
Seçimler yaklaştıkça tartışmalar iyice şiddetleniyor. Düzen partileri biz işçileri kendi içinde ayrıştırıyor. Bu CHP’li, bu AKP’li, bu MHP’li diye. Oysa biz işçiler çalışırken tek bir amaç için aynı tezgâhlarda çalışıyoruz: Evimize ekmek götürebilmek. Bizim siyasi görüşü ne olursa olsun diğer işçi arkadaşımızla bir sorunumuz yokken bu seçim dönemlerinde neden gırtlak gırtlağa kavga edecek duruma geliyoruz? Patronların istediği tam da bu değil mi? İşçiler ayrışsın, bir araya gelmesinler. Birlik olan işçilerin her şeyi başaracağından korktukları için bizim bir araya gelmemizi istemiyorlar. İşçiler biraz siyaset yapmaya başlayınca, partiler üzerinden hak-hukuk konuşulmaya başlayınca patronlar “burası işyeri burada siyaset yapmayın, siyaset yapılacak yer değil burası” diye telkinlerde bulunuyor biz işçilere. Benim çalıştığım fabrikaya seçim yasağı erken geldi. Patronumuz biz işçilerin siyaset yapmasından bir hayli rahatsızlık duymuş olacak ki daha siyasi partilere bile seçim yasağı gelmeden yemekhanede, servislerde, üretimde kısacası fabrikanın her yerinde siyaset konuşmayı yasakladı. İşçiler olarak biz AKP, CHP ve MHP diye ayrıştığımızda patronumuz için hiçbir sorun yokken biraz haklarımız lehine konuşmaya başlayınca neden siyaset yasak oluyor?
Evet, biz işçilerin sorunları ortaktır. Bilinçli işçiler olarak kutuplaşmaya karşıyız, ne AKP’yi ne CHP’yi ne de MHP’yi istiyoruz. Bu temelde bölünmeye karşı çıkmalıyız. İşçiler olarak aldığımız düşük ücretler belli, hiçbir parti bunları düşünmezken biz işçiler neden onların çıkarları için ayrışalım. Onlara inat bizler birlik içinde, örgütlü olmalı ve haklarımızı daha ileriye taşıyabilmeliyiz.
Yüz Binlerin Newroz Coşkusu
Dengeli Beslenmek, Aşamalı Yemek
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/