Buradasınız
Brillant Perde’de Direniş ve Patronun Oyunları
UİD-DER’li bir grup işçi
Baydemirler fabrikasında Brillant marka perdeleri üreten işçiler, ücretleri ve fazla mesaileri yaklaşık 2 aydır ödenmediği için 20 Ağustosta işi bıraktılar ve ücretleri ödenene kadar çalışmayacaklarını patrona bildirdiler. Patron “işi bırakamazsınız, yaptığınız yasal değil, hepinizi işten çıkarıyorum” diyerek işçileri tehdit etti. Bunun üzerine işçiler, yaptıklarının yasal olduğunu, iş yasasında işçinin ücreti 20 günden fazla geciktirilirse ücretini alana kadar işi bırakabilir dendiğini belirttiler ve eylemlerine devam ettiler. Ne var ki bu eylem, örgütsüzlük, bilinçsizlik ve bilgisizlik nedeniyle işçilerin kısa sürede patronun oyuna gelmeleri nedeniyle sona erdi.
Direniş devam ederken UİD-DER’li işçiler olarak işçi arkadaşlarımıza destek olmak için Baydemirler işçilerini ziyaret ettik. Oradaki işçi arkadaşlarımızla sohbet ettik ve yaşadıkları sorunları dinledik. İşçi arkadaşlarımız, çalışma koşularının dayanılmaz ölçüde kötüleştiğini ve buna bir de ücretlerinin ödenmemesi eklenince bıçağın kemiğe dayandığını söylediler. Konuştuğumuz arkadaşlar ev kiralarını ödeyemediklerini, ceplerinde fabrikaya gelecek para olmadığını ifade ettiler. İşçi arkadaşlardan birisi vücudundaki yaraları gösterip bunların hepsi iş koşullarından dedi. Diğer işçi arkadaşlar da bu yaraların çalışanların hemen hepsinde olduğunu ve bunların kumaşların işlenmesinde kullanılan kimyasal maddelerden kaynaklandığını anlattılar. İçme sularının ve yemeklerinin kötü olduğundan bahseden bir işçi ise, “hepimiz midemizden rahatsızız, ilaç kullanıyoruz, nedeni yediğimiz yemekler” dedi ve “sanırım yemeklerde kullanılan yağ biodizel yağ” diye de espiri yaptı.
Fabrikada iş güvenliği ve işçi sağlığı denen bir şeyin olmadığını belirten işçiler, “bizlerin bu koşullarda ürettiği perdelerin fiyatı çok yüksek, biz 2 saatte bir aylık ücretimiz kadar parayı kazandırıyoruz patrona ama bizim elimize geçen bir şey yok” dediler. Bir işçi arkadaş, “12 saat, bazen 16 saat çalışıyoruz, 4 saat uykuyla işe geri dönüyoruz, bu yüzden fabrikada iş kazaları oluyor ama bir şekilde üstü kapatılıyor, hiçbir sosyal yaşamımız yok, psikolojimiz bozuldu, kendimi insan değil robot gibi hissediyorum” diyor ve şunları ekliyor: “Bu çalışma koşullarına katlanmamızın tek nedeni evimize ekmek götürmek ve en temel ihtiyaçlarımızı karşılamak, ama biz bunların hiçbirini yapamıyoruz. Evimizin kirasını ödeyemediğimiz için ev sahiplerimizle tartışıyoruz. Hatta bir arkadaşımızın ev sahibi kirayı ödeyemiyorsan karşılığında karını getir diyecek kadar ahlâksızlaşmış. Bu nasıl bir vicdan, bu nasıl bir yaşam? Biz işçiler onuruyla, alnının teriyle yaşayan insanlarız. Biz bunları yaşadıktan sonra neden eylem yapmayalım? Bu ahlâksızlığı kimin vicdanı, onuru, haysiyeti kaldırır?”
Bir süre sonra Brillant patronu işçilerin birliğini dağıtmak için onlarla tek tek görüşmeye başlıyor. Eylemi bırakmazlarsa hepsini tazminatsız olarak işten atacağını söylüyor. Fakat işçilerin dava açacağından korktuğu için ve toplu çıkışa girdiği için kısa bir süre sonra farklı bir yol izlemeye karar veriyor. İşçilere iş akitlerinin karşılıklı anlaşma (ikale) yoluyla feshedileceğini söyleyip işçileri kandırmaya çalışıyor ve başarılı da oluyor. Birçok işçi önlerine sürülen belgeleri baskıyla imzalıyorlar. Ancak daha sonra, bu tür bir fesih yoluyla iş akdinin feshedilmesi durumunda, ödenecek kıdem ve ihbar tazminatlarının patronla sözde karşılıklı anlaşma temelinde belirleneceğini ve işsizlik fonundan yararlanamayacaklarını öğreniyorlar.
Direniş devam ederken fabrikanın kapısında bekleyen işçilerin yönetimi yuhalamaya başlamaları üzerine işçilerle konuşmak için gelen müdür, bu sırada gazetecilerin fotoğraf çekmesine kızarak işçilere küfür ediyor ve fabrikaya geri dönüyor. Küfre tepki gösteren işçiler hep bir ağızdan yuh çekip “yönetim istifa” diye bağırıyorlar. İşçilerden birkaçı müdürün yanına giderek, işçilerden özür dilemezse işçiler tarafından linç edileceğini söylüyor. Müdür korumalarıyla geri dönerek işçilerden özür diliyor. Ancak her zamanki gibi duygu sömürüsü yaparak, “ekonomik krizin içindeyiz, bizi de sizi de bu hale getiren hükümettir, yönetim istifa diye bağıracağınıza hükümet istifa diye bağırın” diyerek işçilere nutuk atıyor. İşçiler müdüre “bize imzalattığınız kâğıttan dolayı işsizlik parası alamayacakmışız, buna ne diyorsunuz” diye sorunca, müdür bunun üzerine “dava açamamanız için bunu yapmak zorundayız” diyor. İşçiler neden mesailerimiz bordolarımızda görünmüyor dediğinde ise, işçilere çok açıkça “vergiden dolayı gösteremiyoruz” diyor.
Brillant’taki direniş gerçekte örgütsüz ve plansız bir biçimde gerçekleştiği için, işçiler patron tarafından kolayca kandırıldılar. Şu an işçilerin birçoğu işten atıldı ve direniş sona erdi. Kuşkusuz bu ne ilk örnektir, ne de mevcut bilinçsizlik, bilgisizlik ve örgütsüzlük devam ettiği sürece son örnek olacaktır. Bu yüzden bizler sınıf bilinçli ve örgütlü işçiler olarak bir kez daha tekrarlıyoruz: Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...