Buradasınız
“Bu İşçilerden Adam Olmaz!”
Gebze’den bir kadın metal işçisi

Bu sözü kaçımız kullandık hayatımızda? Kaç kişi işçilerden adam olmayacağını geçirdi aklından? Hayatın zorlukları bizi o kadar bunaltıyor ki kendimiz hakkında ne düşündüğümüzü, ne düşüneceğimizi bilemez duruma geldik. Peki, bize bunları yaşatan, düşündüren asıl neden nedir? Gelin bu soruyu hepimiz kendimize soralım: Biz işçilerden adam olur mu, olmaz mı?
İşçiden neden adam olmasın ki? Bu cümle kafamda soruları çoğaltıyor. Ama eninde sonunda beni bir sonuca da götürüyor. Biz işçiler işyerlerimizde yaşadığımız sorunların üstesinden gelemeyince, sorunu kendimizde görmekten kaçınırız. Bazen gerçeklerden o kadar çok uzaklaşırız ki sanki yaşadığımız sorunların bir sihirli değneğin değmesiyle düzelmesini bekleriz. Bekleriz beklemesine ama gerçekte ne sihir vardır ne de değneği. Peki, sorunları yaşayanlar işçilerken neden işçilerin bu sorunları çözebileceğine inanmaz, “bu işçilerden adam olmaz” deriz? Kendimiz de işçi olmamıza rağmen bu cümle adeta bizi rahatlatır, üzerimizden bir şeyleri değiştirmek için uğraşma sorumluluğunu alır. Ama sorunlarımız canımızı sıkmaya devam eder.
Çalıştığımız fabrikalarda ve işyerlerinde sorunları birlikte çözmek için örgütlenmek gerektiğini söyleyen birine sunduğumuz bir bahaneden başka bir şey değildir aslında bu sözler. İçten içe örgütlü olmayı istesek de “örgütlenelim, birlik olalım” diyen arkadaşımızın yüzüne cevabı yapıştırırız: “İyi de kiminle yapacaksın? Bu işçilerden adam olmaz ki” der ve “adam olmak” isteyen kardeşimizin de umudunu kırarız.
Aslında güvenmediğimiz sadece işçi arkadaşımız değil kendimizizdir de. Çünkü aslında ne yapacağımızı bilemiyoruz, neyi nasıl değiştirmemiz gerektiğini bilmiyoruz. Ne yazık ki bir bilene danışmak da bize zor geliyor. Örgütsüzlüğümüzün getirdiği korku ve güvensizliği kendimize karşı da diğer işçi arkadaşlarımıza karşı da hissediyoruz. Patronlar için belki de milyon dolarlık üretimler yaparken “benden bir şey olmaz ki, ben yapamam” diye düşünme hatasına düşüyoruz. Sıra kendi çıkarlarımızı, haklarımızı korumaya geldiğinde hemen bu sözlerin arkasına sığınıyoruz.
Kendi çalıştığım işyerindeki bir işçi kardeşimin aynı cümleyi kullanması üzerine ben de ona durumu şöyle izah ettim: Bak kardeşim, bu işyerinden, bu işçiden adam olmaz dedin ya, kendine sordun mu “benden adam olur mu?” diye. Neden arkadaşlarını böyle hiçe sayıyorsun ki? İş arkadaşım ses çıkarmadı ama kısa bir sessizlikten sonra “ya bize yol, yordam öğreten olmadı ki, biz kendi çabamızla bu yaşa geldik” dedi. İyi de benim demek istediğim de bu kardeşim. Eğitim aldığımız hiçbir alanda kendi hakkımızı nasıl savunacağımızı hiçbir okul müfredatı da anlatmaz bize. Ancak grev, direniş ve örgütlenme çalışmaları yaparken mücadele eden işçilerin gücünü keşfederiz. Bu işçilerden, bizden, başka işyerlerindeki bizim gibi işçilerden adam olur da biz bir kendimize güvenebilsek daha ötesi de olur. Arkadaşım “aslında doğru söylüyorsun neyi nerden öğreneceğimizi bilmiyoruz, ondan kendimize güvensizlik var. Bir de ancak ya sendikal çalışmaya katılacağız ya da bir haksızlığa uğradığımızda canımız yanacak ki bir şeyler yapabildiğimizi öğrenelim, görelim” dedi.
İşçi sınıfı olarak örgütlenip insan gibi yaşamanın özlemi biz işçilerin her birinde yanan kor bir ateştir. Fakat “çaresizliğimiz” bizi öfkelendiriyor ve bir şey olmayacağı kanısına getiriyor. Oysa neden böyle duygulara kapıldığımızı kendi içimizde ve bir birimizle konuşurken sorgularsak cevabı hemen açığa vuruyoruz. Milyonların içine dert olan sorun “örgütsüzlük” geliyor dilimizin ucuna. Sorunlarımızı paylaşmaya başlayınca aklın yolu aynı yere varıyor. İşçilerden adam olur ve örgütlü işçilerle dünya işçi sınıfı sömürüden kurtulur.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...