Buradasınız
Bu Köprüden Geçsen de Ödeyeceksin Geçmesen de!
Esenyurt’tan bir metal işçisi
Yap-işlet-devret modeli ile yapılan İstanbul-İzmir arasındaki yolun 3,5 saate inmesini sağlayacak otoyol projesinin ayağı olan Osmangazi Köprüsü 1 Temmuzda açıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım açılış töreninde müjde(!) vermeyi de ihmal etmediler. Ramazan bayramı süresince köprü geçişleri ücretsiz olacaktı.
Bayram süresince ücretsiz olan köprü geçiş fiyatı şu an itibarıyla 35 dolar, fakat yılsonuna kadar 40 dolar olması bekleniyor. Geçiş ücretinin ABD’deki tüketici fiyatları endeksine göre artacak olması nedeniyle dolardaki her fiyat artışı geçiş ücretini etkileyecek. Ayrıca yap-işlet-devret modeliyle yapıldığı ve yapılan sözleşme nedeniyle kamu taahhüdü verildiği için günlük geçmesi gereken araç sayısı yeterli sayıda olmazsa, oluşacak ücret farkını da devlet ödeyecek işletmeci firmaya. Nedense köprünün maliyeti ve halka yüklenen kısmı açılış töreninde dile getirilmedi.
Görkemli bir açılış töreni ile kullanıma açılan Osmangazi Köprüsü, Başbakan Binali Yıldırım’ın konuşmasında bakın nasıl ifade edildi: “Bugün burada bayram havası yaşıyoruz. Milletimiz rahat olsun. Teröre pabuç bırakacak değiliz. Bu ülkeye göz dikenler er geç hesabını verecekler. İşte bu eserler, teröre verilen en güzel cevap olacaktır.” Bu konuşmalardan iki gün önce İstanbul Atatürk Havalimanında bombalı intihar saldırı olmuş ve 44 kişi yaşamını yitirmiş, 237 kişi yaralanmıştı.
Deli Dumrul’un hikâyesini bilenler Ulaştırma Bakanının açıklamalarını duyduğunda herhalde tekrar hatırlamışlardır. Dede Korkut hikâyelerinde geçer Deli Dumrul. Susuz derenin üzerine kurduğu köprüden “geçenden beş akçe geçmeyenden on akçe” almasıyla meşhurdur Deli Dumrul. Köprü geçiş ücreti ile ilgili yapılan tartışmalara son noktayı koyan Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, “yine deniyor ki ‘buradan birileri geçecek ama geçmeyen de para ödeyecek!’ Evet, Kars’taki vatandaş da ödeyecek” dedi. Köprüden ister geç ister geçme, aracın olsun ya da olmasın sözleşme hükümlerine göre ücret farkının kamusal yükümlülük kabul edilmesi gerekçesiyle devlet işletmeci firmaya ödeyeceği paranın herkesin cebinden çıkacağını söylüyor. Nasıl mı? Her gün ortalama 40 bin aracın geçeceği taahhüt edilmiş işletmeci firmaya. Bayramda yapılan indirimin farkını da, köprüden eksik geçiş olursa aradaki farkı da kamu ödeyecek. Köprü üzerinden isterse hiç araç geçmesin, işletmeci firma ona taahhüt edilen araç sayısı başına parasını alacak. Değişik isimlerdeki vergileri, TRT katkı payını bilmeyen yoktur sanırım. İzlesen de izlemesen de nasıl ki herkesten TRT katkı payı alıyorlar, bu kez de geçsek de geçmesek de köprü geçiş ücreti ödeyeceğiz!
Osmangazi Köprüsü yapımında 8 bin işçinin çalıştığından bahsediliyor. 8 bin işçinin çalışma koşulları, meydana gelen iş kazaları, iş güvenliği tedbirlerinin yetersizliği, aldığı düşük ücretler nedense hiç gündeme taşınmadı. Bunlar açılış töreninin “bayram havası”nı bozacağı için o gün de gündem olmadı! Öyle ya, bahsedilirse bayram havası bozulur, aman bozulmasın! Yoksa insanlar kendi gerçekliğine döner, sormaya, sorgulamaya başlar!
Her şeyin meta olarak görüldüğü kapitalist sistemde toplumun geneli için, toplumun yararı için yapıldığı iddia edilen her şeyin faturası sadece işçi ve emekçilere kesilir. Her yapı aslında toplumun azınlığı olan burjuvazi için kâr kaynağı ve işçi sınıfı için yüktür. Devlet bu yapıları işverenlerin maksimum kârı için yapar ve kamu malı olarak da kitlelere pazarlar. Sizin için yollar, köprüler, havaalanları, limanlar yaptık derler. Oysaki birçoğumuz ondan ömrümüz boyunca bir kere bile faydalanamayız. Kullanıyorsak bile büyük bedeller karşılığında kullanıyoruzdur. Gerçekte bizim emeğimizle yapılmıştır fakat burjuvazinin kâr etmesi için onların tekeline sunulmuştur. Burjuvazinin değirmenine su taşımayacak fakat toplumun genel çıkarına olacak hiçbir şey yapılmıyor, bu sistemde yapılmayacak da.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...