Buradasınız
Büyük Elleri Birleştirelim!
Sefaköy’den bir işçi

Geçen gün çalıştığım hastanede temizlikçi bir ağabeyle sohbet ediyorduk. Çalışma saatlerimizin uzun olmasından, yemek molalarımızın yetersiz olmasından dert yanıyorduk. Bazen o kadar yoğun çalışıyorduk ki gün içerisinde yarım saat yemek molası dışında oturma şansımız olmuyordu. Koskoca hastanede 5-6 temizlik işçisi çalıştırılıyordu. Diğer çalışanlar da az kişiyle ve güvencesiz çalışıyordu. İşçi ağabeyle aramızda güzel bir sohbet geçmişti. O gün vücudu zayıf ve çelimsiz olmasına rağmen ellerinin büyük olması gözüme takılmıştı. Ertesi gün sohbetimize kaldığımız yerden devam etmiştik. “Bu işyerinde çalışanlara değer verilmiyor” diye girmişti sohbete ağabey. Sohbet ederken gözüm tekrar ellerine takılmıştı. Bir anda “Ellerin ne kadar büyük abi” dedim şakayla karışık. O da gülümseyerek durdu ve derin bir düşünceye dalarak anlatmaya başladı. “7 yaşından beri çalışıyorum, inşaatlarda demir büke büke ellerim nasır tuttu. Ne bir okul yüzü gördüm, ne de çocukluk nedir bildim. 21 yıldır da hiç aralıksız çalışıyorum. 3 çocuğum var. Onların geleceğini düşünmeliyim. Bu yüzden de çalışmaya devam etmem lazım. Yaşım genç olabilir ama vücudum artık yaşlandı. Ellerim de çalışmaktan büyüdü” diye cevap verdi.
Aradan birkaç gün geçti. Her gün güzel sohbetler ediyorduk temizlikçi ağabeyle. Bir gün elleri kan içinde acile getirildi. Çalışma koşulları yüzünden bir araya gelemedik. Yemek molasında ağabeyi gördüm. Hemen yanına giderek ne olduğunu konuşmaya başladık. İş güvenliği önemlerinin alınmaması nedeniyle kaza geçirmişti. Ama nedense her şeyin kuruşu kuruşuna hesabını tutan muhasebe müdürleri söz konusu zarara girmek olunca “iş kazası olarak yazsak ne değişecek senin için?” diyerek olayın üzerini örtmeye çalışmışlardı. Ağabey de buna itiraz ederek kayıtlara “iş kazası” olarak geçirilmesi için mücadele etmişti. Cesurca patronun karşısına çıkmıştı. Sonunda büyük bir kazanım elde etti. Üstelik verdiği mücadele sonunda patronlara güven olmayacağını bize bir kez daha hatırlattı.
Hakkını arayan, bilinçli işçiler olduğu sürece işçilerin kazanımları patronlara bir tokat gibi çarpacaktır. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Türkiye’de işçi sınıfı 15-16 Haziran direnişinden 77 1 Mayıs’ına önemli mücadele deneyimlerine sahiptir. Derby, Netaş, Kavel gibi büyük grev ve direnişler yaşanmıştır. 1 Mayıs da dünya işçi sınıfının en önemli kazanımlarından biridir. Bundan yıllar önce, işçiler ağır bedeller ödeyerek çalışma saatlerini 8 saate indirmişlerdir. Patronların baskılarına rağmen yılmadan mücadele etmişlerdir. Geçmişte olduğu gibi bugün de işyerlerimizde çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Önemli olan bu sorunları ortaklaştırıp birlikte mücadele etmektir. Küçük yaşlardan itibaren çalışmak zorunda kalan, elleri nasır tutan işçiler olarak geleceğimizi karartan patronlara karşı geçmişte olduğu gibi yumruklarımızı birleştirelim!
UİD-DER’de 1 Mayıs Coşkusu
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...