Buradasınız
Çantalar, Kürkler ve Kanlı Eller

Üretimi kölelerin yaptığı, efendilerin sefa sürdüğü toplumlarda hiç kimse kölelerin ve efendilerin eşit ve haklarının aynı olduğunu savunmazdı. Efendi kölenin sahibiydi, üzerinde her türlü tasarruf hakkına sahipti. Efendinin “üstün” olduğu giyiminden kuşamından, yediğinden içtiğinden, davranışından yaşamından, sahip olduklarından ve haklarından belliydi. Bir köle efendi gibi giyinemez, efendi gibi davranamazdı. Derebeyi ile serfin, sultan ile tebaasının da eşit olduğunu savunan olmazdı. Sömüren ile sömürülen, ezen ile ezilen sınıftan olanlar daha ilk bakıştan ayırt edilebilirdi.
Tarih ilerledi ve Avrupa’da ortaya çıkan kapitalizm tüm dünyaya yayıldı. Sermayenin, üretim araçlarının, zenginliğin ve gücün sahibi olan patronlar sınıfı efendi, işçilerse zamanın köleleri oldu. Kralları, soyluları devirip egemen sınıf olan burjuvazi, 1789 Fransız devriminde yoksul insanları “eşitlik, özgürlük, kardeşlik” diyerek peşine takmıştı. Tüm insanların eşit olduğunu söyleyen bildirgeler, kanunlar çıkarmıştı. O günden sonra egemen sınıfın ve ezilen sınıfın mensuplarını kolayca ayırmayı sağlayan taçlar, tahtırevanlar, armalar gibi soyluluk simgeleri pek çok ülkede ortadan kalktı. Ama eşitsizliğin bazı sembolleri ortadan kalktı diye eşitsizlik ortadan kalkmadı. Eski sembollerin yerini yeni semboller aldı.
Bugün içinde yaşadığımız toplumda zenginliğin, statünün, şaşaanın, büyüklüğün sembolü olarak en pahalı markaların otomobilleri, pırlantaları, saatleri, kürkleri, çantaları kullanılıyor. Meselâ yasalar ve haklar konusunda “eşit” oldukları iddia edilen fabrika işçisi kadın da aynı fabrikanın sahibi kadın da çanta taşıyor. Yine meselâ yoksul bir emekçi kadının ya da Emine Erdoğan’ın elinde de çanta görürüz. Burada bir benzerlik var evet, ama emekçi kadının çantası 50 lira civarındayken Emine Erdoğan’ın ya da Trump’ın eşi Melania Trump’ın çantası 50 bin dolar! Emine Erdoğan’ın timsah derisinden Hermes marka çantası bugün itibariyle bir asgari ücretlinin 141 ayda eline geçen paraya eşit! Üstelik timsahların derisinin canlı canlı yüzülerek üretildiği söylenen çanta, Melania Trump’ın ve Emine Erdoğan’ın sahip olduğu çantalardan sadece biri!
Bugün küçük bir çocuğa dahi sorsak çantanın birkaç parça eşya taşımak için kullanıldığını söyler. Çanta çantadır! Fakat kapitalist sistemde basit bir çanta paraya ve güce sahip olduğunu göstermenin yolu, gösteriş ve şatafatın nesnesi haline getiriliyor. Karakter özelliklerine, ahlâki değerlerine, niteliklerine bakılmaksızın o çantaya sahip olanlar, olmayanlardan üstün sayılıyor. Emekçi insanların yüzüne kapanan kapılar onlar için ardına kadar açılıyor. Sokakta köpeğe eziyet edenler haklı olarak kınanıyor ama bir çanta ya da kürk için hayvanlara işkence eden ve öldürenlere kimse dokunmuyor.
Bu ne yaman çelişkidir! Bu nasıl haksız, adaletsiz, insanlık dışı, kepaze bir sistemdir! Çantalar, kürkler, çeşit çeşit kıyafetler için canlı canlı derisi yüzülen, işkence edilen timsahlar, leoparlar, tilkiler, foklar… Zenginler taksın takıştırsın, zevkusefa içinde yaşasın, şatafatlarını sergilesin diye öldürülen hayvanlar, madenlerde çalıştırılan çocuklar, iş cinayetlerinde katledilen işçiler, milyarlarca yoksul insan, daha eskimeden atılmış son teknoloji ürünler, yağmalanmış, kirletilmiş ormanlar, denizler, çöp dağları, savaşlar, kurşunlar, bombalar… Kapitalist sistemin doğasında kan var, egemenlerin elinde kan var!
Sahip oldukları şatafatlı yaşamı, takıp takıştırdıklarını, lüks eşyalarını, tüm servetlerini işçileri sömürerek elde edenler bize üstünlük taslıyorlar. Milyarlarca yoksul işçi ve emekçiden daha değerli olduklarını düşünüyorlar. Sonra da dönüp bize aza kanaat etmenin ne kadar erdemli bir tutum olduğundan bahsediyorlar. Elimizdekiyle yetinmemizi istiyorlar. Ekonomik kriz koşullarında biz emekçilere tevazuyu öğütlüyorlar, hatta israftan kaçınmamızı salık veriyorlar. Sömürü düzenlerini korumak için yapmayacakları şey, söylemeyecekleri yalan yok!
Kardeşler, bu çürümüşlüğe boyun eğebilir miyiz? Çocuklarımızın, torunlarımızın böyle bir dünyada yaşamasını kabullenebilir miyiz? Sömürünün, sınıfların olmadığı, insanların eşit ve mutlu olduğu, doğayı sevip koruduğu bir dünya kurmak için emek vermeye değmez mi?
“Bu da mı Gol Değil?”
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...