Buradasınız
“Dejavu” Sarmalını Kırmak İçin

Bazen bir yerden geçerken, bir sohbet sırasında ya da bir olay yaşadığımız anda “bunu daha önceden yaşamıştım” hissine kapılırız. Bu durum beynimizin bize türlü oyunlar oynamasından kaynaklanır. Fransızcada “önceden görüldü” anlamına gelen dejavu sözcüğü bu durumu tarif etmek için kullanılır. Son yıllarda yaşadıklarımıza şöyle bir baktığımızda dejavu hissine kapıldığımız çok şey yok mu? Sürekli aynı sorunlarla boğuşuyor, aynı acıları yaşıyoruz. Sanki aynı sarmalın içinde geçip gidiyor yıllarımız.
Mesela asgari ücret görüşmeleri size ne düşündürüyor? Hatırlayalım, 2022 yılı için yapılan görüşmeler “işçileri enflasyona ezdirmeyeceğiz” söylemiyle başlamış ve 4 bin 253 lirayla sonuçlanmıştı. Enflasyonun üzerinde olduğu söylenen bu zamdan sonra da bayram yapmamız istenmişti. Beklentilerinin üstünde zam yapıldığı için sevinenler de olmuştu, alkış tutanlar da. Fakat aradan bir ay geçmeden başka bir zam yağmuru başladı. Elektrikten doğalgaza, gıda ürünlerinden akaryakıta zamlar ardı ardına gelmeye başlayınca asgari ücrete yapılan sözde rekor zam, rekor bir hızla eriyip gitti. 2022’de söylenen “enflasyona ezdirmedik” sözleri, 2023’te tekrarlandı, 2024 yılı zammı için yine aynı sözleri işitmeye devam ettik ve sonuç ortada. Yine yoksulluk sınırının yanına yaklaşamayan ve kısa bir süre sonra açlık sınırıyla yarışacak bir ücretle karşı karşıyayız.
Peki, 6 Şubat depremleri yaşandığında işçi ve emekçiler olarak ne hissettik? Deprem sonrası yıkılan binalardan yankılanan “sesimi duyan var mı?” seslerine, yıkımın ardından kaderlerine terk edilen emekçilerin “devlet nerede?” isyanına tanık olduk. Hepimizi acıya ve öfkeye boğan aynı sorular daha önce Gölcük’te, Düzce’de, Elazığ’da, Van’da, İzmir’de defalarca sorulmuştu oysa. Benzer hisleri iş kazalarında ölen sınıf kardeşlerimiz için yaşadık. Çünkü sermayenin dizginsiz sömürü hırsı 301 işçi kardeşimize nasıl kıydıysa Soma’da, öyle kıydı 2022’de Amasra’da. Ve iktidar tarafından yinelenen “kader” sözcüğüydü yine sermayenin sorumluluğunu üzerinden atmanın anahtarı. Alınması gereken önlemler yine alınmamış, denetimler yapılmamıştı. İş cinayetlerinin sebebi de iktidarın tutumu da değişmedi o günden bugüne. Bu nedenle aynı ateş tekrar düşüyor ocaklarımıza. 2021’de ormanına, yaşam alanlarına sahip çıkan İkizdereli köylülerin de, 2023 Akbelen’de doğa talanına “dur” diyenlerin de jandarma dikildi karşısına. Tek fark, bir tarafın Karadeniz ağzıyla, diğer tarafın Ege ağzıyla savunmasıydı topraklarını. Orman yangınları, seller tekrar tekrar yıkım getirdi emekçiler için ama her seferinde “kader”, “yananın yerine yenisini dikeceğiz”, “yıkılanın yerine daha iyisini yapacağız” sözlerini duyduk iktidardan. Oysa sadece acılarımızın ve kayıplarımızın üzerinden sermayeye yeni rant alanları açıldığını gördük. Kısacası tekrarlanan çok şey oldu, olmaya da devam ediyor.
Tüm bu yaşadıklarımıza bakınca adeta toplumsal bir dejavu halinde olduğumuzu görüyoruz. Sürekli aynı acıları yaşıyor, aynı yalanları dinliyoruz. Fakat bilelim ki aslında yaşadıklarımız bir dejavu, yani beynimizin bize oynadığı bir oyun değil, gerçekliğin ta kendisidir. Peki, nasıl oluyor da sürekli tekrar eden yalanları dinleyebiliyoruz? Sermaye sınıfı, yıllar yılı bizlere yaşattığı onca acıyı, yoksulluğu sineye çekip, kanıksamamızı nasıl sağlıyor?
Hayatımızı kuşatan, sürekli tekrarlanan bir sarmalla çevriliysek bunun tek bir nedeni var; o da örgütsüzlüğümüz. Örgütlü olmayan bir sınıf değişim iradesi gösteremez, çıkış bulamaz. İşçi sınıfının aksine örgütlü olan patronlar sınıfı yüzyıllardır aynı refleksleri gösteriyor, örgütsüz işçileri bölüp parçalıyor, fikirleriyle zehirliyor, bilincini bulandırıyor, baskıyla sindiriyor, yönetiyor. Bu yüzden yaşadığımız tüm olumsuzlukların egemenlerin lehine tekrar ettiğini görüyoruz. Öyleyse değişmesi gereken işçilerin refleksleridir. Değişime ihtiyacı olan bizlersek, bizi boğan sarmalı söküp atmak da bizim ellerimizde demektir.
İşçi Dayanışması’nın 168. sayısında yer alan yazımızda Amerikalı yazar Mark Twain’in sözüne atıfla “Tarih tekerrür etmez ama kafiyelidir!” demiştik. Tarih işçilerin örgütlü olduklarında kendilerine dayatılan yaşamı nasıl değiştirebildiğini gösteriyor. Eğer işçiler örgütlü olursa bugün sermayenin belirlediği kafiyeyi yarın işçi sınıfı belirleyebilir. Kurtarıcı beklemeden, değişim iradesiyle yola koyulanlar, örgütlenenler toplumun çoğunluğunun içine hapsedildiği bu sarmalı kırabilirler.
Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
Son Eklenenler
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...