Buradasınız
Dershane Ücretlerine Yüzde 10 Zam Yapıldı!
Bostancı’dan bir işçi
Dershane ücretlerine Ağustos ayında yüzde 10 zam yapıldı. Bu yıl çocuğunu liseye ve üniversiteye göndermek isteyen bir işçi ailesi, dershaneye en az 2 bin lira para ödemek zorunda kalacak. Bu ücret dershaneden dershaneye değişiyor. Kimi dershaneler bu rakamın iki-üç katı para istiyor. Her geçen gün büyüyen dershane sektörü hem cebimizdeki parayı hem de çocuklarımızın umutlarını ve canını alıyor.
Yılda bir ücretimize yapılan zam (o da yapılırsa) yüzde 3’ü, 5’i geçmezken, dershane patronları ceplerini daha da doldurmak için yüzde 10 oranında zam yaptılar. Her eğitim-öğretim döneminde biz işçi-emekçi ailelerinin cebinden binlerce lira dershane patronlarının cebine akıyor. Birçoğumuz dershane taksitlerini boğazımızdan keserek zar zor ödeyebiliyoruz. Borçlarını ödeyemeyenlerimizin ise evine dershane yönetimi tarafından haciz gönderiliyor ya da borca karşılık hapse atılıyoruz. Bunun en trajik örneği, geçtiğimiz Nisan ayında Muğla’nın Fethiye ilçesinde dershaneye olan borcu yüzünden annesinin hapse atılmasına dayanamayan Soner Sipahi’nin kendini asarak intihar etmesidir. Bu olayın tek suçlusu vardır; o da patronlar sınıfı ve onların paralı eğitim sistemidir!
Özel Dershaneler Birliği (ÖZ-DE-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Köprülü, dershanelere yapılan zammın gerekçesi olarak, “Son üç yıldır ekonomik sıkıntıları dikkate alarak dershane ücretlerine zam yapmadık, ancak, bu yıl yüzde 10 oranında artışa gitmek zorunda kaldık” diyor. Patronlar nasıl da kendi çıkarlarını düşünüyorlar! Sanki zam yapmadıkları o üç yıl boyunca dershane patronları hiç kazanmadılar, dershanelerin kapılarını öğrencilere parasız açtılar! Oysa dershane patronları yılda toplam 1,6 milyar dolar kâr elde ediyor. Bu kârı biz işçi ve emekçilerden elde ediyorlar. Bu rakam dershane patronlarının ikiyüzlülüklerini ortaya koymaktadır.
Eğitim hakkı bütün işçi ve emekçilere ücretsiz olmalıdır. Devlet okullarında öğretmenlere atama yapılmayarak öğretmen açığı büyütüldü. İşçi-emekçi çocukları bir iş sahibi olmak için umut bağladıkları üniversiteye dahi gidemiyorlar. Tüm bunların sorumlusu eğitimi paralı hale getiren bu sistemdir. Paralı eğitim sisteminin ortadan kaldırılması için mücadele etmeliyiz. Parasız ve kaliteli eğitim biz işçilerin en temel hakkıdır.
Paralı Eğitime Hayır! Emekçilere parasız sağlık, eğitim, konut, ulaşım!
ÇAĞRI
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...