Buradasınız
Dijital Oyunlar 1 Milyar İnsanı “Uyutuyor!”
Sarıgazi’den bir işçi
Geçtiğimiz günlerde bir gazete haberi dikkatimi çekti. Haberde bilgisayar oyunlarından ve bu oyunları artık sadece çocuk ve gençlerin değil üç neslin de yani anne, baba, dedeler ve büyükannelerin de oynadığından bahsediliyordu. Haberin devamında ise Türkiye Dijital Oyunlar Federasyonu’nun (TÜDOF) raporuna göre dünya genelinde 1 milyarın üzerinde insanın dijital oyun oynadığını ve bu sektörün büyüklüğünün 75 milyar doları bulduğu belirtiliyordu. Ayrıca Türkiye’de de dijital oyun oynayanların sayısının 22 milyon olduğu yazıyordu.
Haberi okuduktan sonra dijital oyunlar üzerine küçük bir araştırma yaptım. Mesela şimdilerde birçok insanın oynadığı Candy Crush isimli oyunun, piyasaya çıktığından beri 151 milyar kez oynandığını öğrendim. Oyun ücretsiz olduğu halde bazı ücretli uygulamalarının tercih edilmesi nedeniyle günlük ortalama 875 bin dolar hâsılat yapıyormuş. Düşünüyorum da bizler küçükken gazoz kapağından bile kaç çeşit oyun çıkarırdık. Mesela içine çamur doldurur, beton zeminde oyunlar oynardık. Ya da bir tahta parçasına bu gazoz kapaklarını çivi ile çakar müzik aleti yapardık. Bunların dışında yüzlerce sokak oyunu… Hem arkadaşlığımız pekişir hem de yardımlaşma ve yaratıcılık yönlerimiz gelişirdi. Dijital oyunlarda çocuklar ve büyükler boş bir dünyada, olmayan şeylerin içinde vakit öldürüyorlar. Üstelik çocuklar bazı oyunlarda insan öldürmeyi, şiddeti, tank ve toplarla binaları vurmayı bir eğlence olarak görüyor ve şiddete eğilimli olarak yetişiyorlar.
Kesinlikle tarihin tekerleğini geriye çevirmek gibi bir isteğim yok. Tabii ki teknoloji geliştikçe insan hayatı kolaylaşıyor. Ama teknoloji kapitalistlerin elinde oldukça insanlığa zarar veriyor. Yolda, otobüste, işyerinde sohbet etmek, sorunlarını konuşmak yerine insanlar ya oyun oynuyor ya da facebooka giriyor. Sanal âlemlerin içinde kaybolup gidiyor yaratıcılıklar, arkadaşlıklar, dostluklar. Bu arada patronlar sanal âlemlerden milyarlar kazanıyorlar. Teknoloji, ancak biz işçilerin iktidarı altında insanlığa faydalı bir araç haline gelecektir. Yaratıcılıkları, dostlukları, paylaşımları, merakı öldüren bu düzenden ancak mücadele ederek kurtulabiliriz.
Kozlu’da Göz Göre Göre İş Cinayeti!
“Yatak Odamıza Kadar Girdi Bu Oyunlar!”
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...