Buradasınız
DİSK’ten Sendikalara Kıdem Tazminatı Çağrısı!

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, kıdem tazminatının işçilerin elinden alınmak istenmesine karşı bir basın açıklaması yaptı. “Kıdem tazminatı hakkını savunmak şu anda Türkiye işçi sınıfını temsil eden tüm sendikal güçlerin en öncelikli konusu olmak durumundadır” diyen Beko, hükümetin ve sermaye sınıfının yalanlarına ve oyunlarına karşı mücadeleyi yükselteceklerini söyledi.
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ve DİSK yönetim kurulunun katıldığı basın açıklamasında Beko, şu hususları dile getirdi:
Türkiye işçi sınıfının en temel haklarından birisine, kıdem tazminatın yönelik saldırı hız kazandı. Süreç tam da referandum öncesinde DİSK’in öngördüğü gibi gelişiyor. Anayasa referandumu öncesi anlattığımız gibi, AKP iktidarı sermayenin tarihsel özlemlerini hayata geçirmek için emekçilerin temel haklarına yönelik saldırıyı zaman kaybetmeden başlattı.
1936’dan beri Türkiye işçi sınıfının temel kazanımı olan kıdem tazminatı kurumunun “fona devredilerek” fiilen ortadan kaldırılması planı için bu kez daha kararlı adımların atılmaya çalışıldığı anlaşılıyor. Bu adımlar atılırken ana akım medyanın da desteği alınıyor. Konfederasyonlarla paylaşılmayan bilgiler son derece yönlendirici bir tarzda medyada yer alıyor. Böylece emekçilerin kafası karıştırılmak isteniyor. Bilgi kirliliği yayılarak kıdem tazminatı hakkı için verilecek mücadelenin zayıflatılması hedefleniyor.
Sosyal taraflarla sosyal diyaloğa dayalı bir müzakere süreci işletilmemekte, buna karşın kamuoyu kaynağı belirsiz birtakım bilgilerle yönlendirilmeye çalışılmaktadır. DİSK olarak Çalışma Bakanlığını ve hükümeti bu oyuna son vermeye, emekçilere gerçekleri anlatmaya çağırıyoruz.
DİSK olarak kıdem tazminatı konusunda tavrımız ve sözümüz nettir. Kıdem tazminatı bir yük değil Türkiye işçi sınıfının 80 yıllık kazanımıdır. Kıdem tazminatından yasal olarak kurtulamayan işverenlerin önemli bir bölümü hile ile kıdem tazminatını ödemekten kaçınmaktadırlar. Sosyal bir hukuk devletinin yapması gereken, her işçinin kıdem tazminatı alabilmesini güvence altına almaktır. Hükümet ise kıdem tazminatı yükümlülüğünden hile ile kaçınan işverenlerin üzerine gitmek yerine, onlarla bir olup kıdem tazminatını yok etmeye çalışmaktadır.
Hükümetin açıklamalarından anlaşıldığı kadarıyla kıdem tazminatını bireysel fon sistemine dönüştürülmesi hedeflenmektedir. Hükümet bunu işçilerin yararına bir uygulama olarak sunmakta, çalışanları yanıltmaktadır. Oysa kıdem tazminatının fona devri, kıdem tazminatının yok edilmesidir.
Kıdem tazminatının doğrudan işveren tarafından ödenmesi yerine fona devredilmesi işten çıkarmaları kolaylaştıracak ve çalışanların iş güvencesini azaltacaktır. İşçi çıkarırken kıdem tazminatı ödemek gibi bir zorunluluğu kalmayan işveren daha kolay işçi çıkarabilecektir. Kıdem tazminatının fona devri, kıdem tazminatı miktarının düşmesi anlamına gelecektir. Kıdem tazminatı halen işçinin son ücreti üzerinden ve 30 gün tutarında ödenmektedir. Hükümetin gündeme getirdiği bireysel kıdem tazminatı fonu ile kıdem tazminatı tutarı düşecektir.
Hükümetin getirmek istediği fon, kıdem tazminatına erişimi güvence altına almayacaktır. Bugün işçiye kıdem tazminatı ödemeyen patron yarın kıdem tazminatı fonuna prim ödemeyecek ve işçi yine kıdem tazminatından mahrum kalacaktır.
Tüm çalışanların kıdem tazminatı alması için yapılması gerekenler bellidir:
- Mevcut yasada tek kelimelik değişiklik yapılsın ve bir gün çalışana bile kıdem tazminatı ödenmesi sağlansın.
- İflas nedeniyle ödenmeyen kıdem tazminatını devlet ödesin ve işverenden haciz yoluyla tahsil etsin.
- İflas halinde bankaların, devletin değil işçilerin alacaklarının ödenmesi öncelikli ve imtiyazlı olsun.
- Kıdem tazminatı ödemeyen işverenlere ağır yaptırımlar getirilsin.
- Sendikalaşma önündeki engeller/barajlar kaldırılsın! Böylece örgütlenen işçiler haklarını savunabilsin.
Tüm bunları yapmayarak “fon” dayatmak, kıdem tazminatımızı çalan işverenlerle kol kola girip gaspa ortak olmaktır.
Kıdem tazminatı hakkını savunmak şu anda Türkiye işçi sınıfını temsil eden tüm sendikal güçlerin en öncelikli konusu olmak durumundadır. Tüm sendikaları bu konuda net ve kararlı tutum almaya çağırıyoruz. DİSK olarak tüm örgütlü gücümüzle kıdem tazminatı hakkımızı korumak için seferber olacağımızı ilan ediyoruz. Mecliste yer alan ve almayan partilerle, emek ve meslek örgütleriyle, örgütlü ve örgütsüz tüm emekçilerle birlikte ortak platformlar yaratarak mücadele edeceğimizi buradan duyurmak istiyoruz.
DİSK Yönetim Kurulunun aldığı kararlar ışığında önümüzdeki günlerde kıdem tazminatı hakkının korunması için birçok eylem ve etkinlik gerçekleştirilecektir.
İlk adım olarak 7 Haziran 2017 tarihinde DİSK’in örgütlü olduğu tüm bölgelerde, Çalışma Müdürlükleri önünde eşzamanlı kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirilecektir. Ardından yetkili organlarımızın alacağı eylem kararları, en geniş katılımla ve etkili bir biçimde hayata geçirilecektir.
DİSK, Türkiye işçi sınıfının kalan son kalelerinden biri olan kıdem tazminatı hakkını gasp ettirmemek konusunda kararlıdır, gereğini de yapacaktır.
Kıdem tazminatı iş güvencemizdir, gasp edilemez!
Köleliğe karşı #Direnİşçi
Zafer direnen işçilerin olacak!
Elleri Var Özgürlüğün
Portföy Yöneticisi Olmaya Ne Dersiniz?!
- Filipinler’den Türkiyeli ve Suriyeli Emekçilere Dayanışma Mesajı
- İş Cinayetlerinde Cezasızlık ve Yitirilen Yaşamlar
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Çambükü Köyü’nde Yapılmak İstenen OSB İçin Yürütmeyi Durdurma Kararı Çıktı
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Davutpaşa Katliamının 15. Yılında Adalet Arayışı Sürüyor
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sahte İlaç Skandalı: Çürüme Her Tarafı Sarmış!
- Barış ve Özgürlük Dolu Bir Dünya Düşüyle Nâzım Hikmet
- Uzun İnce Bir Yolun Hikâyesi: EYT
- Ölüm Hep Bize mi Düşer Usta?
- Asgari Ücret, Sefalet Ücreti
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Emek ve Özgürlük İttifakı: Yoksulluğa, Savaşa, Baskılara Dur Diyelim!
- Haklı EYT Mücadelesi ve “Yavan Zihinliler!”
- Dolan Kimin, Boşalan Kimin Küfesidir?
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- Önlem Yok, Denetim Yok, 2022 İşçi Ölümleriyle Kapandı
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- 6 Şubatta gerçekleşen Maraş merkezli depremlerin ardından UİD-DER, uluslararası sendikalara ve dost emek örgütlerine Türkiye’deki durumu anlatarak dayanışma çağrısında bulunmuştu. Bu çağrıya yanıt veren Filipinler İşçi Partisi (Partido Manggagawa,...
- Bu ölümlerin nedenlerinin altında patronların kâr hırsı yatmaktadır. Gerekli basit önlemler bile alınmıyor, ekipmanlar temin edilmiyor, devlet tarafından denetimler yapılmıyor. Denetim yapılsa bile göstermelik yapılıyor, evrak üzerinde kalıyor. İş...
- İşçi ve emekçiler, bir kez daha göz göre göre gelen bir felaketin yol açtığı yıkımın acılarını yaşıyor. Türkiye 6 Şubat sabahına cumhuriyet tarihinin en büyük ikinci depremiyle uyandı. Sabaha karşı 04.17’de merkez üssü Maraş/Pazarcık olan 7,7...
- Ordu’da Çaybaşı Belediyesi işçileri TİS sürecinde anlaşma sağlanmayınca greve başladılar. İstanbul’da belediye şirket işçileri güvencesiz çalışmaya karşı basın açıklaması gerçekleştirdiler. Lastik-İş üyesi işçiler yüzde 25 ek zam talebiyle eylemler...
- Amasya’nın Taşova İlçesine bağlı Çambükü köyünde yapılmak istenen Organize Sanayi Bölgesine (OSB) karşı köylülerin açtığı dava kazanımla sonuçlandı. Çambükü köylüleri 1995 yılında iyi tarım projesi kapsamında dönemin kaymakamı tarafından kendilerine...
- İstanbul Esenyurt’ta bulunan As Plastik fabrikasında Petrol-İş üyesi işçilerin eylemleri devam ediyor. Ambalaj üretiminin yapıldığı fabrikada işçiler, 2022’nin Mayıs ayında sendikalaşmaya başladı. İşçilerin neredeyse tamamı kısa sürede Petrol-İş’e...
- Bir insanın rahat yaşaması için ne kadar para gerekli? Ne kadar paranız olursa daha iyi bir yaşam sürersiniz? Bunu bir düşünün ve kendinize cevaplar verin. Sakıp Sabancı’nın kızı Dilek Sabancı aynı soruya biraz detaylandırarak çeşitli cevaplar verdi...
- Rosa’nın yaşamına ve yüreğine 7 yıl süren bir yolculuk yapan Jülide Kural, yazdığı ve oynadığı “Ben Rosa Luxemburg” adlı tiyatro oyunuyla onu kadınlarla, gençlerle, işçilerle, öğrencilerle buluşturuyor. Bu oyunla, onu tanıyan ve mücadelesini...
- “Yoksulluk, bir annenin başını yastığa koyduğunda gündüz çocuğuna istediğini alamadığını düşünüp üzülmesidir.” Bu sözler iki çocuğu olan ve üçüncü çocuklarını bekleyen bir anneye ait. Bugün pek çok anne de yaşadığımız yoksulluğu çocuklarına...
- Kocaeli Başiskele’de bulunan Kartonsan fabrikasında işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine 22 Aralıkta greve çıktı. Selüloz-İş üyesi işçiler, ücretlerine gerçek enflasyon oranında zam yapılmasını, çalışma koşullarının...
- 29 Ocakta İran’ın Batı Azerbaycan eyaletine bağlı Hoy kentinde 5,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kışın en soğuk günlerinde, gece 21.44’te meydana gelen depremde en az 3 kişi öldü, 122 kişi yaralandı, çok sayıda ev hasar gördü. Hoy halkı...
- Toplumda çoğunluğun doğru kabul ettiği fikirleri sorgulamak, yanlışları görmek, bunları dile getirmek kolay değildir. Kolay olan herkesin söylediğini söylemek, herkesin yaptığını yapmaktır; çünkü bu çaba sarf etmeyi gerektirmez ve “zararsızdır.”...
- 31 Ocak 2008’de İstanbul Davutpaşa’da kaçak bir maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 20’si işçi 21 kişi ölmüş 100’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliamın 15. yıl dönümünün Anayasa Mahkemesi kararıyla tekrar görülen davanın 2. duruşmasının...