Buradasınız
Düzeniniz Batsın Sizin!
Sancaktepe’den bir metal işçisi
Kuryelik yaparak geçimini sağlamaya çalışan 20 yaşında bir genç… Bu genç şımarık, sonradan görme, insanlıktan nasibini almamış burjuva bir kadın tarafından, kapılar kilitlenerek iki saat boyunca alıkonuldu. Köpek dışkısının üzerine oturmaya zorlandı. Psikolojik şiddete maruz kaldı. Neden? Şımarık, sonradan görme “hanımefendinin” tableti ikinci kez bozulmuş… Tamirden gelmiş ama gene bozulmuş. Vah vah vah… Ne büyük bir sorun, değil mi! Küçük bir çocuğun oyuncağı bozulsa bu kadar öfkelenmez, bir süre ağlar ve susar. Eee çocuk masumdur, saftır… Ama bu insan müsveddesinin, kendinde bu hakkı görmesinin bir nedeni var. Çünkü parası var, gücü var. Güç sahibi olduğuna göre, kendinde her türlü davranışı sergileme hakkını görebilir, öyle değil mi?
Nereden geliyor bu zenginlik, bu güç ve kibir? Bu “hanımefendi” Hattat Holding yönetim kurulu üyesi. Hattat Holding 1996 yılında kurulmuş. Bünyesinde 21 şirket ve 3 binin üzerinde çalışan var. Sanırım konu anlaşılmıştır. 3 binin üzerinde çalışanın sömürüsü ile kazanılmış bir servet ve zenginlik var ortada. Özellikle AKP iktidarı döneminde aldığı ihalelerle, TTK ile birlikte işlettiği kömür ocaklarıyla iyice palazlanmış… Öyle ki Hattatlar 2013 yılında 1,2 milyar dolarlık servet ile Türkiye’nin en zengin aileleri arasında 29. sırada yer almış. Forbes’un Türkiye’nin en zenginlerini açıkladığı listede, 2010 yılında milyoner olan Hattat grubu, 2011 yılında milyarder olarak yer almış.
Bartın’ın Saraylı köyünde yöre halkı bunlara karşı yıllardır mücadele veriyor. “Hattat mısın nesin, çekil git güzel cennetimizden” diyorlar. Çünkü ÇED raporu onaylanmadan, 43 bin ağacın termik santral için kesim işlemine başlanmış. Bartın halkı nefessiz kalacağının farkında… Bu eylemler karşısında, Hattat Holding yönetim kurulu başkanının verdiği cevap çok manidar: “Ben kömürcü değilim. Kömür üretip satacak kadar mahallenin delisi değilim. Ben termik santral yapacağım” diyor. Biliyor ki, termik santral yapımında çok kâr var. Çoluk çocuk, yöre halkı nefessiz kalacakmış, kanser olacakmış, kimin umurunda? Aynı şımarıklığın doğa talanındaki yansıması değil mi bu ifadeler?
Hattatların Türkiye’nin en zenginleri arasına girmelerinin en önemli kaynaklarından biri ise HEMA Madencilik’tir. Bu zenginlik, Hema Madencilik’te iş cinayetlerine kurban giden, göçük altında kalan işçilerin üzerinden yükselmiştir. Bu zenginlik, ücretleri aylarca ödenmediği için madenin kulelerinde eylem yapan madencilerin kömür karası bedenleri üzerinden yükselmiştir. Bu zenginlik, torba yasaların hayata geçmesi ile birlikte, ucuz işgücü olarak çalıştırılan taşeron işçilerin üzerinden birikmiştir. Nice direniş ve grevler yaşanmıştır Hema Madencilik’te… 700 metre yerin altında madeni terk etmeyerek direnen, baca ağızlarında eşlerini, çocuklarını bekleyen, onlara destek veren yiğit kadınlara şahitlik etmiştir Hema Maden Ocakları.
Paranın ve gücün sahibi olanlar bu düzende keyifleri istediği gibi işçileri kapı önüne koyabilir, aylarca ücret ödemeyebilir, kârları uğruna önlem almadıkları için göçükte işçileri kurban edebilir, daha çok zengin olacağım diye akciğerlerimiz olan ağaçları kesebilirler… Ve hatta üzerimize kapıyı kilitleyip bize psikolojik işkence yapabilir, hakaret edebilirler! Bütün bunları yapmayı kendilerinde hak görenlere herhangi bir yaptırım bile uygulanmaz.
İşçilere gelince yasalardan ve yasaklardan söz edenler sıra bu “parasıyla adam olanlara” gelince yasaları uygulamazlar. Bu sonradan görme, ifadesi alınıp serbest bırakıldı. Boğaziçi öğrencilerinin evlerine, gece yarıları duvarları kırarak giren polis, bu şımarık kadının evine lütuf ile iki saat bekleyerek, gerekli izinleri alarak girdi. İçeride ise kurye kardeşimiz iki saat can korkusuyla bekledi. İktidar, adalet ve yasalar sermayesi olanın yanında… Biz anayasada yer alan sendikalı olma hakkını kullanırız, türlü yalanlarla işten atılırız. Haksızlığa ve adaletsizliğe direniş ya da grevle cevap verdiğimizde ise devletin baskısı, yasakları ve sopası dikilir karşımıza… Yaşam alanlarımızı zehirleyen, nefes aldığımız havayı kirleten termik santrallerin yapılmasına karşı etten duvar öreriz, geçit vermeyiz ama yaşlarına bakılmadan analarımız, kadınlarımız yerlerde sürüklenir. Dokuz yaşındaki oğlunu, Çorlu’da yaşanan tren kazasında iki parça halinde tren altından alan anneye dava açıldı mesela. Sanık sandalyesine oturtuldu. Neden? Failler cezalandırılsın, yargı işlesin dediği için. Yetmiyor, sosyal medya hesabında yazdıklarına yorum yapanlar bile ifade vermeye çağrıldı. O da yetmiyor, Çorlu tren kazasını araştıran ve belgeleri kamuoyu ile paylaşan gazeteciye de kırk bin lira para cezası verildi. Adalet ve hukuk işçi sınıfına başka, sermaye sınıfına başka işliyor. Koca koca adalet sarayları, gücün ve zenginliğin temsilcisi, onları koruyan beton bloklar olarak önümüze dikiliyor.
Adaletiniz de düzeniniz de batsın sizin! Elinizdeki paranın, zenginliğin gücüyle şımarıklık yapıyorsunuz. Gün gelecek, o zenginliği yaratanlar yani gerçek sahipleri, elinizden bu zenginliği aldığında, bakalım o zaman bir işe yarayacak mısınız? Bir hiç olacaksınız. Bu zenginliğiniz baki değil. Şimdilik şımarın bakalım…
UİD-DER’den Direnen Hema İşçilerine Ziyaret
HEMA İşçileri Kazandı
Hema Kandilli İşletmesi’nde İş Bırakma Eylemi
HEMA İşçileri Hakları İçin Eylem Yaptı
HEMA’da 500 İşçi Grevde
İşçiler Baskılara, İşten Atmalara Karşı Direnişte
Ankara’da “Amasra’da Termik Santral İstemiyoruz” Eylemi
Kara Haberin Adresi Amasra ve Zonguldak
Yoksa Kıskanıyor muyuz?
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...