Buradasınız
Emekçi Kadın Mücadeleyle Güçlenir, Güçlendirir!
Patronlar sınıfı, işçiler her başını kaldırdığında ne pahasına olursa olsun ezmek isterler o başı. Çünkü gasp ettikleri ekmeğimizin peşinden koşmamıza yoktur tahammülleri. İşçiden çalarak elde ettiklerini kaybetmek istemezler. Bütün bir sınıf olarak bin türlü oyun kurar, bin türlü rezillik yaparlar. İşçi sınıfı o oyunları bozmanın yolunu kadın erkek el ele mücadele etmekte bulmuştur. İşçi sınıfının kadını da erkeği de mücadele ettikçe güçlenmiş, birbirine omuz verdikçe daha da devleşmiştir.
Tarihin aydınlık sayfalarında işçi sınıfının binlerce mücadele örnekleri var. Binlerce yengi, yenilgi ve binlerce birikim, deneyim. Paşabahçe grevi de bu şanlı mücadelelerden biridir ve Türkiye işçi sınıfının tarihinde önemli bir yere sahiptir.
“Biz işçiyiz. Paşabahçe de bir fabrika. Şişe ve cam yapar, orada çalışırız. Beyoğlu’nda süslü bir mağazası var. Tabaklar ve bardaklar görürsünüz de iftihar edersiniz. İşte onları yaparız biz. 1800 derece hararetin altında çalışırız. Hepimiz 2500 kişiyiz. Ailelerimizle 10000. Toplu Sözleşme Kanunu çıktı dediler. Biz de hak isteyebilecekmişiz. Üç sene evvel sözleşme yapıldı. Bize bir şey veren olmadı. Biz de greve başladık. Bugün 80 günü geçti gene de hakkımızı istiyoruz. Dağlardan ebegümeci topluyoruz, labada topluyor, balık olursa oltayı alıp koşuyoruz. Evde fazla eşya vardı, kilim, mintan, iskemle gibi. Onları da satıyoruz…”
İşte hikâyelerini böyle anlatan Paşabahçe işçileri soğuk bir kış günü, 31 Ocak 1966’da greve çıktılar. İşçi aileleri ve diğer sektörlerde çalışan işçiler grevle hem maddi hem manevi öyle güzel dayanışma gösterdiler ki, işçilerin güçlenmesinden korkan hükümet, grevi “halkın sağlığını bozduğu” gerekçesiyle yasakladı.
Maden-İş Çalışma Grubu tarafından hazırlanan Derinden Gelen Kökler adlı kitapta Paşabahçe grevi anlatılır. Grev yasaklandıktan sonra 2500 işçinin sadece 11’i bu yasağa uydu ve çalışmaya başladı. Elbette 2500 işçinin çalışmadığı bir fabrikada 11 işçi çalışarak grevi kıramazdı ama yine de bu 11 işçiden birinin eşi fabrikaya geldi ve içerdeki kocasına çalışmayı bırakıp dışarı çıkmazsa akşam onu eve almayacağı haberini gönderdi. Haberi alan işçi, arkadaşlarının yanına döndü ve greve devam etti.
1960’lı yıllar Türkiye’de işçilerin örgütlü güçlerine güvenerek ve haklılıklarına inanarak çetin mücadeleler verdikleri yıllardı. İşçiler kadın erkek hep birlikte, omuz omuza mücadele ediyorlardı. Hem işçi kadınlar hem de işçi eşi emekçi kadınlar grev meydanlarında, direniş alanlarında, fabrika işgallerinde mücadelenin başarıya ulaşması için üzerlerine düşeni yapıyorlardı. Öncü işçilerin ve mücadeleci sendikaların çalışmaları neticesinde işçi eşi kadınlar da kocalarıyla birlikte, grev ve direniş alanlarında çocuklarıyla bekleyerek, mitinglere, protestolara gidiyorlardı. Kadınlar işçileştikçe sadece kadın değil üreten, kazanan, paylaşan, yaşama karışan insanlar olduklarını görüyorlardı. Bütün bunlar emekçi kadınları değiştiriyordu. Sözü ve özü erkeğinden sonra gelen, sinik, toplumsal yaşamdan dışlanmış kadınlar bu kaderi değiştiriyor, “biz de buradayız” diyorlardı. Kendileriyle birlikte işçi sınıfının mücadelesini de güçlendiriyorlardı.
Güçlü olmak ağırlık kaldırabilmek değildir. Güçlü olmak şirket toplantılarında işçileri nasıl sömüreceğine karar veren erkeklerle yan yana oturmak değildir. Güçlü olmak pahalı makyajlar, kıyafetlerle etrafa poz kesmek değildir. Güçlü olmak gerektiğinde grev, direniş alanlarında haykırmaktır avazın çıktığı kadar. Omuz vermektir kadın, erkek, koca, kardeş, arkadaş olarak patronlara karşı direnen bütün işçilere. Güçlü olmak, kadınıyla erkeğiyle biz işçiler için birlik olmaktır.
İktidar sahipleri tüm işçileri ve biz emekçi kadınları da sindirmeye çalışıyor. İstiyorlar ki işyerinde, sokakta, evde onların bize çizdiği sınırlara boyun eğelim. Ama yok öyle yağma! Biz 1966’da Paşabahçe grevinde kocasına yürek olmuş emekçi sınıf kardeşimizi örnek almalıyız. Çocuklarımız için, kocalarımız için, sevdiklerimiz için ve kendimiz için gücümüzü sınıfımızın örgütlü gücüne katmalıyız.
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- İşçi Sınıfının Mücadele Saflarını Güçlendirelim
- İşçi Dayanışması 193. Sayı Çıktı!
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- Çorum’un Dodurga ilçesinde bulunan maden ocağında faaliyet gösteren ODAŞ Elektrik bünyesindeki Yel Enerji’de çalışan işçiler patronun sendika düşmanlığına karşı 9 Mayısta direnişe başladı. Yel Enerji işçileri kötü çalışma koşulları ve düşük...
- Sınıfımızın uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Mücadele örgütümüz UİD-DER, bu sene 1 Mayıs’ı işçi kentleri olan Bursa ve Lüleburgaz’da kutlama kararı aldı. Bizler de bu doğrultuda tüm hazırlıklarımızı yaparak...
- Öz İplik-İş Sendikası, Başkanlar Kurulunu, direnişteki Durak Tekstil işçileriyle dayanışmak amacıyla Bursa’da gerçekleştirdi. Kurulun ardından sendika yöneticileri direnişlerinin 83. gününde Durak Tekstil işçilerini ziyaret etti. Burada yapılan...
- 1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik ve mücadele günü. Her 1 Mayıs’ta UİD-DER’li mücadeleci işçiler bir gelincik tarlasını andırır gibi dolduruyorlar meydanları. Her 1 Mayıs’ta, işçi sınıfının bu çalışkan evlatları coşku dolu, disiplinli...
- Merhaba dostlar, uzun zamandan beri çalışma şartlarım nedeniyle birçok etkinliğe katılamıyordum. Yaşımın genç olmasına rağmen heyecanımı yitirmiştim. Hem yaşadığım şehirlerde etkinliklerin olmaması hem de maddi imkânsızlıklar yüzünden uzak kalmıştım...
- İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisenin müdürü 74 yaşındaki emekli öğretmen İbrahim Oktugan öğrencisi tarafından silahla vurularak öldürüldü. Öğretmenler “Can Güvenliğimiz Sağlansın, Gerekli Tedbirler alınsın!” talebiyle İzmir’den Bursa’ya, Mardin’...
- 21-28 Nisan Ebeler Haftası ve 12-18 Mayıs Dünya Hemşireler Haftası vesilesiyle 10 Mayısta İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen hemşire ve ebeler basın açıklaması gerçekleştirdi.
- Bu sene 1 Mayıs’a UİD-DER’le birlikte bir işçi kenti olan Lüleburgaz’da katıldım. 1 Mayıs heyecanımız sabah saatlerinde başladı. Yol boyunca türkülerimizle, marşlarımızla 1 Mayıs alanına gittik. Tabii içimizde İstanbul’da kitlesel ve birleşik bir 1...
- 1 Mayıs’a gitmeden önce egemenlerin yarattığı algı yüzünden benim de endişelerim vardı. Fakat “Ben hakkımı savunmalıyım” diye düşünerek, arkadaşlarımın ısrarlı daveti sayesinde UİD-DER’le birlikte Bursa’da 1 Mayıs’a katıldım. İlk 1 Mayıs’ımdı, iyi...
- Ağır sorunlar altında bunalan işçi sınıfının bu sorunlar karşısında bir çıkış yolu bulabilmesi için sendikalarına sahip çıkması, sermayenin ve sendika bürokratlarının planlarını, niyetlerini boşa düşürmesi büyük önem taşımaktadır. Özellikle siyasi...
- Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden işletmesinde 14 Ekim 2022’de patlama meydana gelmiş, 43 maden işçisi yaşamını yitirmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin 7’si tutuklu 23 sanığın yargılanmasına 8...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen mitinglere yüzbinlerce sendikalı sendikasız işçi, işsiz, emekli, emekçi kadın, genç katıldı. İşçi ve...