Buradasınız
Geçinemiyoruz!
Gebze’den bir metal işçisi
Mevsim sonbahardan kışa dönüyor. Soğuklar, sis ve yağmur artık kendini iyice hissettiriyor. Konuştuğum herkes geçinemediğini, biz işçiler için bu kışın çok sert, puslu, soğuk ve kara bulutların zamlarla yüklü geçeceğini dile getiriyor. Patronlar, ekonomik krizin faturasını bizlerin sırtına yıkmış durumda. Krizi fırsata çevirenler, ekonomimizin çökmüş olmasının sebebi değillermiş gibi, abuk sabuk açıklamalarda bulunarak adeta sinir uçlarımızı test ediyorlar. Kibrin körelttiği bu kişiler, akılları sıra nasıl tasarruf yapılacağını, sefalete mecbur edilmiş insanlarımıza öğretmeye çalışıyorlar. Mesela bize “az yiyin” ya da “az ısının” diyebiliyorlar. Mango meyvesini daha tadamamışken, fazlasını kurutun diyebiliyorlar. Düşünüyorum da, bu sözlere karşılık vermemek normal mi? Eminim ki birçoğumuz bizlere bu sözleri söyleyenlere hakkıyla, hakkını “iyice” vermiştir.
Geçim sıkıntısı arttıkça, yaşadığımız hayat da gittikçe zorlaşıyor. A’dan Z’ye her şey zamlanırken işçilerin aldığı ücret de hızla eriyor. Yüzbinlerce asgari ücretli, maaş diye aldığı 2825 lira ile zaten açlık sınırının kat be kat altında kalıyor. Sizce, yapılan zamlar karşısında tek başımıza ne yapabiliriz? Ya da baş edebilir miyiz? Ne dersiniz bu mümkün mü? Ne yapmalıyız? Mesela, daha fazla zamlanmadan benzin mi stoklasak? Ya da çabuk bozulmayacak kuru bakliyat mı alsak? Birincisi hangi parayla alacaksın, ikincisi stoklasan da kaç ay idare edecek? Ya gittikçe zamlanan kira, elektrik, su ve doğalgazı ne yapacağız? Elbette çözüm bu olamaz! Tek başına üstesinden gelebileceğimiz bir şey değil bu! Sokak röportajında bir emekçi kadın hayat pahalığından yakınıp şöyle seslenmişti: “Pandemiden değil ama yoksulluktan öleceğiz!” Artık “geçinemiyoruz” çığlıkları sokakta, fabrikada, okullarda ve yaşamın her alanında yankılanıyor. Şimdilik seslerimiz birleşiyor, yarın yumruklarımız!
Kandırmacalara, korkuya ve boş vaatlere artık karnımız tok! Biz geleceğimizi egemenlerin kirli ellerinde değil, kendi ellerimizde var etmek istiyoruz! Sınıfların ve sınırların olmadığı bir özgürlük istiyoruz! Bunu da ellerimiz yaratacağız, biliyoruz! Kararlıyız, istiyoruz! İşçilerin tek tek “geçinemiyoruz” feryatlarını birbirine bağlayalım; işçi sınıfını ayrıştırmadan birleştirelim. Bulanıklığına fırsat vermeden, enerjimizi sınıf mücadelesine akıtalım. Sınıfımızı, umutla yaşamın elinden tutup, dirençle aşılayalım! Doğru kılavuzluk edecek olan birliğimizi güçlendirelim!
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...