Buradasınız
Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız

Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende, emekçiler gün ortasında karanlığı yaşıyorlar. Yaşamlarına belirsizliğin, güvencesizliğin, gelecek kaygısının hâkim olduğunu hissediyorlar. Sömürücü egemenler, hangi koşullarda yaşadığımızı sorgulamayalım, karanlıkta yolumuzu kaybedelim istiyorlar. Ama karanlığın hâkimiyeti küçücük bir ışık huzmesiyle karşılaşıncaya kadardır. İşte elinizde tuttuğunuz nüshasıyla 200’üncü sayıya ulaşan İşçi Dayanışması, yüreklerimizi aydınlatıyor ve bizlere yol gösteriyor.
Bu yolda güvenle yürüyen emekçi bir kadın şöyle diyor: “Danışan dağlar aşarmış, danışmayan düz yolda şaşırırmış. Bu düzenin yolu bizi hep yanlış yöne saptırıyor. Ayaklarımızın altı umutsuzluk ve yalnızlığın çakıl taşlarıyla dolu. Neyse ki bizim danışacak bir yerimiz, yolumuzu düze çıkaracak İşçi Dayanışması bültenimiz var.” Sağlık işçisi bir kadın ise “toplumun sınıflara bölündüğünü, patronların namlusunun hep bize dönük olduğunu, işçi sınıfının bir parçası olduğumu öğrendim ben. O yüzden işçi sınıfını ilgilendiren her şey beni de ilgilendiriyor. Biz yaşananlara hangi pencereden bakacağımızı öğreniyoruz” diyor.
Yüzyıllar önce, bazı coğrafyalarda kadınlar içinde yaşadıkları dünyaya yalnızca evlerinin penceresinden bakabiliyorlardı. Evden dışarı çıkamıyor, eğitim göremiyor, çalışamıyorlardı. Evlerinin içinde ama yaşamın canlılığı ve deviniminin dışındaydılar. Bugünse hayatın her alanında üretiyor emekçi kadınlar. Yan yana geliyor, nasıl bir dünyada yaşadıklarını, hangi sınıfa ait olduklarını, güzel günlere nasıl kavuşacaklarını öğreniyorlar. Bir grup emekçi kadın dünyalarının nasıl geliştiğini şöyle tarif ediyor: “Ayrıştıran, bölen, parçalayan, beynimizi düşmanlıkla dolduran egemenler bizleri kendi bakış açılarıyla yönlendirmeye çalışıyorlar. Biz ise İşçi Dayanışması’nın sayfalarını çevirdikçe yaşamın içinden çekip çıkarılan örneklere sınıfımızın bakış açısıyla bakabiliyoruz. Türkiye’ye, dünyaya, dünyadaki tüm canlılara, işçi sınıfının geçmişine, ekonomiye ve siyasete kendi penceremizden bakmayı öğreniyoruz.”
Emekçi kadınların siyasetten anlaması, toplumsal meselelerle ilgilenmesi düzenin efendileri tarafından hiç tasvip edilmez. Onlara göre, emekçi kadın sadece eviyle ve çocuklarıyla ilgilenmeli. Ev işleriyle uğraşıp evin dört duvarı arasına sıkışmayı sorun etmemeli. Fikrine değer verilmemesine ses çıkarmamalı hatta fikir üretmemeli. Ofis işçisi bir kadın bu düşünceye şöyle karşı çıkıyor: “Önceden siyaset dendiğinde aklıma takım elbiseleriyle mecliste boy gösteren partililer gelirdi. Siyaseti sadece onların yapacağını düşünürdüm. İşçi Dayanışması’nı okudukça, siyasetin günlük hayatımızın her alanında olduğunu, ücretlerimizden iş güvenliği önlemlerinin alınmasına, hastane kuyruklarından ormanların yok edilmesine kadar her şeyin siyasetle ilgili olduğunu öğrendim.”
Gözünü gerçeğin ışığına yönelten kadınlar, kendilerine, çevrelerine ya da yaşanan olaylara başka bir gözle bakmayı öğreniyor, yaşadıkları dünyayı kavrıyorlar. Tıpkı bir tohumun su ve ışık sayesinde filizlenmesi gibi, öğrendikleriyle bilinçleniyorlar. Değişmekten korkmuyor, mücadelede bir adım öne çıkıyorlar. Metal işçisi bir kadın, “ısrarla algımızı yönetmeye çalışıyorlar. Ama İşçi Dayanışması sayesinde bu algı operasyonlarına karşı durabiliyoruz. Önce kendimizi koruyor ve doğru tutum alıyoruz. Sonra ailemize, çevremize, arkadaşlarımıza gerçekleri anlatıyoruz. Bizi öyle kolayca aldatamıyorlar, yolumuzdan çeviremiyorlar” diyor. Ev emekçisi bir kadın devamını getiriyor: “Gözümüz, kulağımız, aklımız açılsın diye çok emek veriliyor. İşçi Dayanışması bin bir emekle hazırlanıyor. Hele Emekçi Kadın köşemiz susturulan, fikri önemsenmeyen, dilsiz bırakılan biz kadınlara dil oluyor.”
Tüm işçi kardeşlerini mücadeleye çağıran bir grup emekçi kadına kulak verelim: “Her şeyin durmaksızın değişip dönüştüğü dünyamızda elbette bizler de değişiyoruz. Hiçbir karanlık sonsuza dek sürmeyecek biliyoruz. Bizi sömüren, hor gören, eşitsizlik ve adaletsizlik üreten bu sistem, sınıfımızın bilinçli ve örgütlü mücadelesiyle bir gün mutlaka yıkılacak. Yeter ki, karanlığın kuytusuna çekilmek yerine, bize doğruyu ve çözüm yollarını gösteren UİD-DER’e kulak verelim. Daha fazla öğrenmek için bize güven ve cesaret veren, bizi her daim diri tutan İşçi Dayanışması’nı elimizden düşürmeyelim. Öğrendiklerimizin hakkını vererek mücadelede bir adım öne çıkalım. Çünkü dayanışma en çok biz emekçi kadınlara lazım.”
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
Son Eklenenler
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....
- UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılan bir engelli arkadaşımız, dünyada 1 milyar engelli olduğunu söyledi. Bu rakam 8 milyarlık dünya nüfusunun yüzde 12,5’ine denk geliyor. Yani her 8 kişiden biri engelli! TÜİK verilerine göre de Türkiye’de en az 10 milyon...
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...