Buradasınız
Genç İşçi Xu Linzi
İstanbul’dan bir öğrenci
Raylar boyunca koşuyor, şehir denen yere varıyoruz
Şehre; gençliğimizi ve etimizi sattığımız yere
Ama sonunda satacak bir şey kalmıyor,
Öksürüğümüzden ve kemiklerimizden başka.
Bu dizeler gencecik Çinli bir işçiye ait. Genç işçi Xu Linzi, Foxconn adlı dev bir fabrikada göçmen bir işçi olarak çalışmaktaydı. Bu fabrikanın çalışma koşulları o kadar insanlık dışıdır ki işçiler gün yüzü görmemekte, iş saatlerinin dışındaki vakitlerini zorunlu olarak fabrikanın kantininde, yatakhanesinde geçirmektedir. Ayrıca bu fabrikanın etrafı filelere çevrili, metrelerce fileler… İşçiler intihar ettiğinde yere düşmesinler diye. 2010 yılında intihar eden 18 işçinin 14’ü hayatını kaybetmiştir bu fabrikada. Uzun iş saatleri, düşük ücretler ve mesailerle işçi çalıştıran ve gittikçe zenginleşen fabrika sahipleri, gün yüzü görmeyen işçilere hayata veda etmeyi adeta bir kurtuluş yolu olarak sunmuş. Elektronik cihaz üretiminin yapıldığı bu fabrikada işçi olan Xu Linzi bir dizesinde şöyle anlatmış çalışma koşullarını;
Uykuya dalıyorum ayakta dururken
Gözlerimin önündeki kâğıt sararıp soluyor
Çelik bir kalemle ona tekinsiz bir siyahı kazıyorum
İşleyen sözcüklerle dolduruyorum
Atölye, montaj hattı, makine, çalışma kartı,
Fazla mesai, ücretler…
Bir başka şiiri;
Beni uysal olmam için eğittiler
Bilmiyorum nasıl haykırılacağını veya isyan edileceğini
Nasıl şikâyet veya muhalefet edileceğini
Biliyorum yalnızca sessizce tükenmenin acısını çekmeyi
Buraya ilk geldiğimde
Yalnızca şu gri ödeme çıktısını bekledim her ayın onunda
Bana gecikmiş bir teselli versin diye
Bunun için eklemlerime, bunun için sözcüklerime eziyet edip durdum
İşi asmayı reddettim, hastalık iznini reddettim
Montaj hattının başında demirdenmiş gibi dikiliyorum, ellerim sanki uçuyor,
Kaç gün boyunca, kaç gece boyunca,
Ayaktayken, tıpkı böyle, uykuya dalıp gittim?
Foxconn fabrikasında üretim sırasında konuşmak yasak! “Gündüz gece nasıl yerle bir olduğunu seyrediyorum gençliğimin/Preslenmiş, cilalanmış, kalıbına dökülmüş.” Foxconn fabrikasının yasa dışı olarak stajyer kimliği adı altında birçok çocuk işçiyi çalıştırdığı da biliniyor. Çocuk yaşta çalıştırılan işçiler, uzun çalışma saatleri, düşük ücretler… Yalnızca sessizce tüketiyor bu sistem bizleri. Kârlarına kâr katan kapitalistler işçi sınıfına yaşanmaya değer bir hayat bırakmıyor, dünyayı bize dar ediyor. Onlar zenginleştikçe zenginleşiyor, yedikçe yiyorlar. Bizler yani bu dünyanın çarklarını döndürenler ise gittikçe yoksullaşıyoruz.
2014 yılının Ekim ayında hayatına son vermiş genç işçi Xu Linzi. Onun katili kapitalizmdir, milyonlarca insanın olduğu gibi. Patronlar bizden alabildikleri kadarını alıyor, bir tek canımız kalıyor geride. Bizler bu çelişkili düzeni yaratanlara inat daha çok yaşayacağız bu hayatı, daha güzel bir dünya kurmak uğruna örgütleneceğiz, daha çok yaşayıp daha çok seveceğiz bu dünyayı.
- Sömürü Düzenine Paydos Örgütlü İşçilerle Gelecek
- Karıncalar ve Filin Hikâyesi
- Uyandıran Masalcı Samed Behrengi’nin Ekini
- “Mübadele Öyküleri” İzmir’den Anlatıyor…
- Ana Romanı ve Bugüne Yansıyanlar
- Gözbağı ve İşçi Hüseyin’in Dönüşümü
- Erzurumlu Emrah’ın Hikâyesi, Bizim Hikâyemiz
- Savaşın Gerçek Yüzünü Anlatan İki Kitap
- Sarı Mehmet Olmak!
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Şikago Mezbahaları ve Kapitalizm
- Cefakâr Galip Ustalar ve İnsanlığın Özgürlük Bahçesi
- “Ölümün Ağzı”
- Gücümüz Birliğimizden Gelir!
- Büyük Biraderler İş Başında!
- Rıfat Ilgaz: Ses Ol, Işık Ol, Yumruk Ol!
- Genç İşçi Xu Linzi
- İşçi Sınıfının Tarihe Tanıklık Eden Ozanları
- Bal Arıları, Bülbül ve Açgözlü Dev
- Yaşamı Geliştirenler: Haliç’in Direnen İşçileri
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...