Buradasınız
Gerçekten Ücretsiz İzinmiş!
Ankara’dan bir işçi-öğrenci
Ben hizmet sektöründe çalışan bir işçiyim. Restoranlar kapanınca ücretsiz izne gönderildik. Çalışırken hep diken üstündeydik. İşten atmaların yasak olmasına rağmen ücretsiz izinler bizi endişelendiriyordu. Biz “ne olacak bu durumlar?” diye endişeyle çalışırken bir gün patron yeni aldığı yaklaşık bir buçuk milyon liralık arabasıyla restorana geldi. Tüm işçileri toplayıp konuşma yaptı. İşlerin azaldığını ve dükkânın masraflarını karşılayamadıklarını, bu nedenle bizleri ücretsiz izne göndereceğini söyledi. Bu süre içerisinde hiçbir maddi kayıp yaşamayacağımızı da sözlerine ekledi. Başımızdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Yeni evlenenler, kredi borcu olanlar, bakmakla yükümlü olduğu ailesi olanlar… Yaklaşık bir buçuk aydır ücretsiz izindeyiz. Bize herhangi bir kayıp yaşamayacağımızı söyleyenler bu süreçte bizi görmezden geldiler. Biz sıkıntılarla boğuşurken onlar keyif içinde yaşamaya devam ediyorlar. Hiçbirimize ücretsiz izin parası yatmadı. Her seferinde bizi türlü bahanelerle oyaladılar. Ne zaman işbaşı yapacağımız da belli değil.
Şu an ücretsiz izne gönderilen milyonlarca insan var. Günde 39 lira olan ücretsiz izin parası hiçbir yaramıza merhem olmuyor. Ayrıca bu parayı bile bize çok görüp vermemek için kırk takla atıyorlar. Tepedekiler pandemi sürecinde sürekli bizlerin sağlığını düşündüklerini söylüyorlar. Ancak ücretsiz izin ve benzeri uygulamalarla sadece zenginlerin ceplerini düşündüklerini bir kez daha göstermiş oldular. Bizlerin yapması gereken bu dayatmalara boyun eğmeyerek karşı durmaktır. Gasp edilen haklarımızı ancak mücadele ile geri alabiliriz. Yaramızın merhemi günlük 39 lira değil örgütlenip işçi sınıfımızın mücadele saflarında yer almaktır. Unutmayalım ki:
ÖRGÜTLÜYSEK HER ŞEYİZ! ÖRGÜTSÜZSEK HİÇBİR ŞEY!
YAŞASIN İŞÇİ SINIFININ ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ!
İşçi Dayanışması 153. Sayı Çıktı
Kuru Ekmek Değil Ama Hamur İşi Lüks Oldu
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...