Buradasınız
Grev Yasaklarına ve Sendikal Baskılara Son!
Sefaköy’den bir grup işçi

Patronların saldırıları her alanda gün geçtikçe artıyor. Bu saldırılar karşısında işçi sınıfı sesini yükseltmeye başlıyor. Bu nedenle patronlar, ardı ardına grev yasaklarını gündeme getiriyor. Grev yasaklarıyla, sendikalı işçilerin de kolu kanadı kırılmak isteniyor. Grev, işçilerin patronlar karşısındaki en büyük silahlarından biridir. Grev yasağı getirilen sektörlerde işçiler fiilen toplu sözleşme yani patronlarla pazarlık etme hakkını kaybetti. Peki, işçiler grev hakkını kaybederlerse ne olur? İşçiler sendikalarıyla birlikte taleplerini toplu bir şekilde patrona dayatamazlarsa, sendikaların da gücü son derece zayıflar.
Sendikalı işçilerin örgütlülüğünden korkan patronlar, hükümete yeni yasalar çıkarttırıyorlar. Sendika yetki barajının düşürülmesini engelliyorlar. AKP hükümeti sendikaların yetkilerini azaltmak, işçilerin gücünü zayıflatmak istiyor. Toplu sözleşmeye uymayan ya da sorunlar çıkaran işverene ceza vermiyor. Geçmişte mücadeleyle kazanılmış haklarımızı adım adım ellerimizden alıyor. Havayolu işçilerinin bugün yaşadığı sorunlar işçi düşmanlığının bir örneğidir. Bu saldırıya karşı THY işçileri direnişe geçti. Bilinçli, mücadeleci işçiler, bu saldırıların sadece havacılık sektörüyle sınırlı kalmayacağını biliyorlar. Bugün havacılıkta yarın her yerde!
Sendikaya üye olmak işçilerin yasal hakkıdır. Buna rağmen birçok işyerinde, fabrikada patron işçilerin sendikaya üye olduğunu duyduğu anda çeşitli bahaneler öne sürerek işçileri işten atıyor. Örgütsüz işçiler işten atılma korkusu yüzünden sendikalara üye olmaktan kaçınıyor. Ancak pek çok işyerinde işçiler, patronların saldırılarına sessiz kalmıyor ve mücadelelerine devam ediyorlar. İşten atıldıklarında fabrika önlerinde direnişe geçiyorlar.
Patronlar, sendikaya üye olmalarını engellemek için işçileri aynı fabrikada onlarca firmaya bölüyor. Kâğıt üzerinde farklı işyerlerinde çalışıyor görünen işçiler sendikal örgütlülüklerini sağlamakta zorlanıyorlar. İşçiler, çoğu kez patronlar tarafından sarı sendikalara üye olmaya zorlanıyorlar. Üstelik taşeronlaştırmayla işçileri kadrolu kadrosuz diye karşı karşıya getiriyorlar. Oysa bütün işçilerin çıkarları her daim ortaktır.
Tüm bu hak saldırıları, işçilerin örgütsüzlüğünden kaynaklanıyor. Grev ve sendikalı olma hakkı, işçilerin haklı ve meşru mücadelesiyle kazanıldı ve yasalara öyle geçti. 1963’te yaşanan Kavel Grevi yasal değildi ancak işçilerin kararlı, örgütlü mücadelesi grevi yasalaştırdı. Bugün havacılık sektörüyle başlayıp borsa sektöründe devam ettirilmek istenen “stratejik” yasaklamaların diğer sektörlerde uzatılmak istendiğini biliyoruz. Geçmiş işçi kuşaklarının mücadeleyle elde ettikleri hakların bir bir gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Sendika ve grev hakkımızı elimizden alarak bizi güvencesiz ve kölelik koşullarında, düşük ücretlerle uzun saatler boyunca çalıştırmak isteyen patronlara izin vermeyeceğiz. Patronların dayatmalarına karşı örgütlü mücadelemize yılmadan devam edeceğiz.
Asgari Ücret Değil! 750 Lira
- UİD-DER 1 Mayıs’a Hazırlanıyor: Umut Örgütlü Mücadelede!
- Birlik ve Dayanışmamızı Büyütmeye Devam Edeceğiz
- Çatalca’da “Polonez İşçileri Diyor ki: Birlik ve Dayanışmamızı Büyütelim!” Etkinliği
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...