Buradasınız
GSS Tarifesi
Ankara’dan eğitim işçisi

Merhaba dostlar
“Her şeyin başı sağlık” değil mi? Peki kapitalist sistemde bunun karşılığı nedir? Peki, GSS (Genel Sağlık Sigortası) uygulaması ne kadar sağlıklı?
Ben üniversite mezunu ve sigortasız çalışan bir eğitim işçisiyim. Geçenlerde yaşadığım bir rahatsızlıktan dolayı devlet hastanesine gittim. Görevli arkadaşa sıra almak için kimliğimi uzattım. Görevli ekrana ücret yansıdığını, borcu ödedikten sonra muayene olabileceğimi söyledi. Şaşırmıştım çünkü birkaç gün önce SGK’dan durumumu sorgulatmıştım ve oradan bana GSS’den faydalandığım söylenmişti. Bu durumu hastanedeki görevliye söyledim. Ancak bana borcumun olabileceğini, bu durumda da borcumu yapılandırmadan ya da ödeyip kapatmadan sağlık hakkından ücretsiz yararlanamayacağımı söyledi. Fakat aklımın ve mantığımın almadığı sorun şuydu: GSS borcum o anda bile birikmeye devam ettiği halde ben burada artı bir ücret ödeyerek muayene olmak zorundayım. Yani bir yandan size “GSS’den yararlanıyorsunuz” diyorlar ve borçlanmaya devam ediyorsunuz, diğer yandan hastane, borcunuzu ödemediğiniz için ekstra bir ücret istiyor.
Bir taraftan devlet sizin fikrinizi sormadan ya da rızanızı almadan zorunlu bir sağlık sigortası dayatıyor. Kapsamına girmezseniz yine de borçlanıyorsunuz. Diğer taraftan hastane farklı bir tarife uygulayarak sizden ücret istiyor. Sonra caddelerde kocaman reklam panolarında, GSS’den yararlanıp sağlıklı, mutlu pozlar veren insanları izliyorsunuz! İnsanın içinden o an “acaba bana özel tarife mi uyguluyorlar?” diye sorası geliyor.
Hayır! Bizim bu yalanlara, bu tarifelere karnımız tok. Egemenler insanları soymak için türlü bahaneler uydurdular, uyduracaklar da. Biz bu yalanları onların yüzüne vurmasını bilmeliyiz. Bu tarifeler bana, sana özel değil. Bu kazık hepimize atılıyor. Bu nedenle de hep bir arada durmalı, sorunlarımıza çözüm yolları bulmalı, bizi aptal yerine koyanların düzenini başlarına geçirmeliyiz. Örgütlenmeli, örgütlemeliyiz.
Tatil Bizim de Hakkımız Değil mi?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...