Buradasınız
Gerçek Tehlike Yapay Zekâ mı, Kapitalizm mi?
Ankara’dan temizlik işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Son zamanlarda bilim insanları yapay zekâların gelişmesiyle beraber insanlığa zararlı olabilecekleri üzerine tartışmaları gündeme getirdiler. Gerçekten de teknolojik gelişmeler bilim insanlarının uyarıda bulunduğu kadar insanlığa zararlı olabilir mi? Bilim insanlarının kendi ürettikleri buluşların insanlığa tehdit oluşturacağı tartışmaları üzerinde durulması gereken bir konu aslında.
Teknolojik ve bilimsel gelişmeler ilerledikçe bilim-kurguya dayalı korku yaygınlaşıyor. Çünkü insanlık kapitalist sistemin yarattığı çıkışsızlık yüzünden asıl sorunu maalesef göremiyor. Böyle olunca burjuva ideologları kolayca kitlelerin bilincini çarpıtabiliyor.
Savaşları, nükleer silahları, salgın hastalıkları, göç yollarında katliamları, iş cinayetlerini, meslek hastalıklarını, kadına, çocuğa tacizi tecavüzü, doğa tahrifatını, iklim değişikliklerini, kıtlığı yaratan nedir? Bilim insanlarının yaptığı teknoloji ürünü yapay zekâlar mıdır? Yoksa kapitalizmin kâra dayalı sömürücü sistemi midir?
Kapitalist sistemin yarattığı tüm sorunlar aslında işçi ve emekçilerde bir öfke birikimine yol açıyor. Bunun kapitalistler de farkında. İşte bu yüzden de kendilerini sütten çıkma ak kaşık gibi gösterip işçilerin tepkisini başka yerlere çekme çabası içindeler. Bu yüzden de kendi yarattıkları yıkımın üzerini aslında teknolojik gelişmelere dayandırarak kapatmaya çalışıyorlar. Yapay zekâların ve robotların gelişmesiyle işsizliğin artacağından duydukları korkularını dile getiriyorlar. Aslında, işsizliği yaratanın kapitalizm olduğu gerçeğini saklıyorlar. Nerdeyse kapitalizm içinde insanlığın yaşadığı tüm sorunların sorumlusu teknolojik gelişmeler diyecekler. Hiroşima ve Nagazaki’de atılan bombaların sorumlusu onlar değilmiş gibi ya da nükleer santralleri tüm zararları bilindiği halde ısrarla kuranlar onlar değilmiş gibi. Aslında mesele teknolojik gelişmeler ya da bunun bir parçası olan yapay zekâlar değil. Mesele, teknolojik gelişmelerin kimin elinde olduğu ve ne için kullanıldığıdır. Teknolojinin geldiği gelişmişlik düzeyinde insanlık çok iyi çalışma ve yaşam koşullarına kavuşabilir. Bunun önündeki tek engel kapitalizmdir.
İşçiler örgütlü güçleriyle kapitalist sistemi yıktıklarında teknoloji de dünyayı ve insanlığı yıkıma uğratmak için değil yaşamı her açıdan güzelleştirmeye yarayacak. Biz işçilere düşen teknolojiden korkmak değil tarihsel sorumluluğumuzu yerine getirmek, kapitalizmi yıkmak için örgütlenmektir.
GSS Tarifesi
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.