Buradasınız
Hak, Hukuk, Adalet mi?
Tekimsa’dan bir metal işçisi
Ekonomik krizle birlikte emekçi kardeşlerimize yapılan psikolojik baskılar ve işten çıkartmalar önü alınamaz şekilde büyümeye başladı. İşten çıkartmalara sebep ise çok basit, “KRİZ” deniliyor. Doğru, ortada bir kriz var, ama bu suçu üstüne alan ne devlet ne de sermaye. Her zaman olduğu gibi adaletli ve demokratik(!!) bir ülkede yaşayan, adalet önünde eşit sayılan (daha doğrusu öyle gösterilmeye çalışılan) biz işçi ve emekçiler. Nasıl oluyor da bu kadar kolay harcanabiliyoruz? Hani nerede adalet, nerede suçlu? Ben biliyorum, işte size tek suçlu EMEKÇİ… Hep biz suçlu ilan ediliyoruz.
İşlerin yoğun döneminde patronların kâr hırsları yüzünden çoğu işçi arkadaşımız zorunlu mesailere bırakılmıştı. Esnek çalışma saatleri ile patronlar vardiya saatlerini istedikleri gibi ayarlamış, çalışanların hiçbir sosyal yaşamı bu planlar yapılırken göz önünde tutulmamıştı. Sermaye nasıl büyütülür denilerek hep o yöne ışık tutulmuş, işçi ve emekçi kardeşim karanlıkta bırakılarak, üç kuruş asgari ücrete tabi tutulmuş. İşçi kardeşim işte bu ülkede bizlere verilen HAK-HUKUK-ADALET bu. Biz bu düzenin her zaman yükünü taşıyan temel direğiz. Şimdi patronumuz tarafından fedakârlık etmemekle ve vicdansızlıkla suçlanıyoruz. Onlar çok haklılar, çünkü biz emeğimizin karşılığını alamadığımız patronlar için çalıştık, onların ceplerine daha fazla para girsin, daha lüks lokantalarda yemeklerini yesinler diye. İstedikleri zaman gönülleri neyi isterse onu yaşasınlar, her türlü doğa şartlarına uygun villalarında, dışarıdan gelen emekçilerin sesini geçirmeyen çift camlı odalarında, hiçbir şeye aldırış etmeden rahat otursunlar diye. İstedikleri yere konfor içinde ve güvenle ulaşmaları için lüks arabaları kendi emeklerinin karşılığıyla mı aldılar? Biz emekçilerin daha evleri, akşam evde yiyecekleri ekmekleri, bir yere gitmek için değil arabaları ceplerinde dolmuş parası bile yokken, siz patronlar nasıl oluyor da kendinizde bu hakkı buluyorsunuz?
Şu unutulmamalı ki bizler bir olursak HÜR oluruz. Bir olursak BİN oluruz. Kim bizim dalımızı kırarsa ağacını kökten sökeriz.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Yaşasın Onurlu Mücadelemiz!
İki Sınıf, İki Düşman!
Feniş Durağında İşçiler Ne Okuyor?
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...