Buradasınız
Hesap Etmeden Yaşamak
Sefaköy’den “bir çift” işçi

Hayatımız bir harita metot defterine dönmüş durumda. Biz işçiler ve emeğiyle geçinen insanlar her an bir şeyleri hesap ederek yaşıyoruz. Nereden tasarruf yapmalı, nasıl sağsalim çıkarız diğer ayın başına? Hele bizim gibi yeni evlenen ya da evlenmeye çalışan insanlar daha net görüyor anyayı Konya’yı.
Aylar öncesinden başlıyor telaş. Ne yapsan bir masrafa tosluyorsun. En ucuza nasıl getirilebilirim diye düşünüyorsun her şeyi. Ev badana mı yapılacak? Hemen bir tanıdık bulmalı! Davetiye mi bastırılacak, felangiller ucuza yaptırmışlar onlara danışmalı. Eğer mobilya alınacaksa İstanbul altüst edilip en uygun fiyatlı olan bulunmalı. Bunlara ek olarak nişan alışverişi, kına alışverişi, düğün alışverişi… Bunların yanında düşük maaş ve işsizlikle imtihan! Yeni işe başladınsa deneme süresi, maaşı geç vermek için patronların taklaları. Neyse ki henüz tam kaybolmamış olan akraba ve arkadaş desteğiyle bir şekilde atlattık nişan düğün telaşını.
Adettendir, düğün sonrası balayına gidilir. Biz de âdete uyup gidelim dedik ama biz işçiler için balayı dedikleri şey olsa olsa Reçel Ayı, ya da en uygunu Şekerli Su Ayı. Sezon öncesi indirimi, erken rezervasyon indirimi, kıytırık otel indirimi, sıkış tıkış gidilen uçak indirimi derken biz de gitmeyi başardık ömrümüzde ilk defa Antalya’ya. Gittik ama gider gitmez başladı orada da hesap kitap. Uçak servisinden sonra tek seçenek olan taksiyle gidildi otele. Otele girdik ama tüm gün otelde geçmez ki, çıkmaya korkuyor insan, otelden çıkıp bir yere gitmek masraf! 3’er, 5’er, 10’ar minibüs paralarıyla gezerek ulaştığımız yerlerden Manavgat Şelalesi’ni yakından görmenin bedeli, ekstra 3’er lira! Gölgesini satamadığı ağacı kesen kapitalistler, şelalenin etrafını çevirip bir de gişe kondurup para kesiyorlar görmek isteyenlerden. Tarihi yerleri görmek istiyorsan da aynı tarife geçerli. Örneğin Side’deki antik tiyatroyu görmek 10’ar lira. “Antalya’ya gitmek neyine yetmiyor, işçisin sen! Ne gerek var gezip görmeye” diyor kan emici kapitalistler. Bir de “tatilden döndükten sonra harcadıklarımızı nasıl toparlayacağız” düşüncesi tatil boyunca beynimizi kemirmeye devam ediyordu. Biz işçiler için hayatımız harita metod defteri olmaya devam edecek; ya da biz örgütlenip yaşamak istediğimiz hayatı yazacağız gökyüzüne…
Hastane Köşelerinde
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...