Buradasınız
Hızlı Üret, Hızlı Yaşa, Hızlı Öl
Gebze’den bir petrokimya işçisi

Tane tane, anlaşılır bir konuşma iyi bir iletişimin ön şartıdır. Fakat her şeyi hızlı yapmaya alıştırılan işçiler, eğer işleri iletişim üzerine değilse (medya, call center vb), sakince ve düzgün bir diksiyonla konuşmadıkları için dertlerini anlatamazlar. Hızlı çalışmanın verdiği telaş hali, konuşmalarımıza yansıdığı gibi düşüncelerimize de yansır. Hızlı konuşmamız gerektiğini düşünerek, bir an önce konuyu bitirmek isteriz. Böylece düşüncelerimizi ya yarım ya da yanlış ifade ederiz. Bu durumda hakkımızı ararken, haklıyken bile haksız duruma düşebiliriz. Sorunlarımızı arkadaşlarımıza anlatırken ise, anlaşılmaz bir duruma düşebiliriz.
Öyle bir duruma geldik ki halk otobüslerine hızlı binip hızlı inmeliyiz; banka, postane gişelerinde hızlı olmalıyız; önümüze uzatılan bir kâğıdı imzalarken okumadan hızlı bir şekilde imzalamalıyız; tezgâhtan sebze seçerken, kasiyere bir şey sorarken hep hızlı olmalıyız (Bu mektubu okurken biraz yavaşlayın). Peki, neden bu hız? Doğuştan böyle olmadığımız kesin. Üstelik bu hız bizi strese sokuyor ve birçok rahatsızlığa neden oluyor. Ömrümüzü törpülerken yaşamımızı da kalitesizleştiriyor. Çoğumuz günün sonunda eve gidip şöyle bir uzanmak isteriz; sakin, yavaş, huzurlu bir an yaşamak isteriz. Çünkü bu telaş hali canlının doğasına aykırıdır. Sorun bizim doğamızda değilse nereden kaynaklanıyor? Eğer sorunun kaynağını iyi anlarsak doğru çözümler de üretebiliriz. Sorunun kaynağı belli: Kapitalizmin kâra dayalı doğası.
İşyerlerinde yüksek tempoda çalışır, akıp giden bant sisteminde işi yetiştirmeye zorlanırız. Bindiğimiz otobüslerde, işlem yaptığımız gişelerde, hatta hastane kuyruklarında bile sadece müşteriyiz. Yani insan yerine konmayız ve hızımız da insana göre değil kâra göre hesaplanır. Kapitalist sistemde bir yasa vardır: Bir ürünün satışı ne kadar hızlı olursa o kadar fazla kâr edilir. Günde yüz adet satılan mal, günde on adetten daha fazla kâr getirir. Bu yüzden durup düşünmemiz, ruhumuzu sakinleştirmemiz patronlar için zararlıdır. Ama sakinleşmeye, birbirimizi dinlemeye, anlamaya her zamankinden çok ihtiyacımız var. Telaş etmeyelim. Tane tane konuşalım, birbirimizi ve dünyayı iyi anlayalım. Örgütlenelim, mücadele edelim ve bize böylesi bir yaşamı dayatan sitemi başımızdan atalım!
Gizlenen Ölümler: Meslek Hastalıkları
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...