Buradasınız
“İş Güvenliği Eğitimini Başarıyla Tamamladınız”
Gebze’den bir kadın işçi

Hal böyle olunca bir “İş Sağlığı ve Güvenliği” uzmanı ile sicilimiz temizlenmek istendi. Önce bütün işçiler fabrikada toplandı. Temel eğitim alacağımız bu toplantıda dikkatlice sunumu izledik. Güvensiz davranışlar adı verilen ve işçilerin hatalarından kaynaklandığı savunulan kazaların önce maddi sonra da fiziksel ve ruhsal kayıplarını dinledik. Sunum bitmeden işçi arkadaşlardan biri uzmana sordu: “Bütün kazaların sorumlusu bizmişiz gibi bir sonuç çıkıyor. Bu işverenin hiç mi kabahati yok?” Uzman arkadaş bu soruya, istatistiklere göre iş kazalarının çok büyük bir bölümünün işçilerin güvensiz davranışlarından kaynaklandığını söyleyerek cevap verdi. Bunun üzerine başka bir işçi, “kim yapmış bu istatistikleri, tarafsız mı bu yani şimdi?” diye sorunca, uzmanımız bu kurumların son derece tarafsız kurumlar olduğunu söyledi.
Ardından bir sınav yaptı. Bakalım ne kadarını anlamışız anlatılanların? Sınava katılanlardan imza toplarken, iki ayrı kâğıt dolaştı elden ele. Birinde herkesin adı yazıyor. Diğerinde sadece birkaç kişinin. Meğer daha önce iş kazası geçiren bir işçi için ayrı tutulmuş o imza kâğıdı. İleride hakkını arayıp dava açmaya kalkarsa, eğitim aldığını, ona rağmen dikkatsiz davranıp kazaya sebebiyet verdiğini ispatlamak için. Bunu da patronumuzla fısır fısır konuşarak bir aferin aldı. Sonra bize döndü dedi ki: “İş güvenliği eğitimini başarıyla tamamladınız. Bundan sonra dikkatli olmak zorundasınız. Öyle cevvallik yapıp işiniz olmayan şeyleri yapmayın. Akşama kadar ağırdan alıp, sonra da işi yetiştirmek için sensörleri çıkarıp çalışmayın. Bir sorununuz olduğunda işvereninizle işbirliği içinde olun. Tehlikeli bir durum ile karşılaştığınızda çalışan temsilcinize iletin. Bu sorunun çözülmesini işvereniniz en hızlı biçimde sağlayacaktır. Şimdi size kazasız günler diliyorum.” İş kazasına davetiye çıkaran tehlikeli durumlarda çalışmama hakkımız olduğunu atlayarak, işimize devam etmemiz gerektiğini, patronumuzun tehlikeyi en hızlı biçimde gidereceğini söyledi.
İş güvenliği uzmanları maaşlarını patronlardan aldıkları sürece, bizim aldığımız eğitimlerin içeriği işte bu kadar olur. 4 saatlik eğitimi 1 saate indirip, orada da işçiye “suç sende” diyerek kenara çekilmek! Uzuvlarımızı, sağlığımızı, hayatımızı kaybeden biziz. Yan makinedeki işçi arkadaşlarımız. İş kazaları işçilerin kaderi değildir. İş güvenliği önlemleri bir maliyet değildir. Yaşam hakkımız için mücadele etmeliyiz. Eğitim veren uzmanların maaşlarının patron tarafından değil, sendikaların ve meslek örgütlerinin denetimindeki fonlardan karşılanmasını savunmalıyız. Aksi halde patronun bir müdürü şeklinde çalışan uzmanlar, patronun gözüne girmek amacıyla iş güvencesi olmadığı için bizlerin değil, patronların yanında yer alırlar. İşte o zaman biz işçiler hem patronlardan hem de iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarından “suç sende” sözlerini duymaya mahkûm oluruz.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/