Buradasınız
“Ustanın İnsafına Kalmış ihtiyaç Molaları”
Gebze’den bir petrokimya işçisi

Merhaba,
Ben plastik araba parçaları üreten bir fabrikada vardiyalı olarak çalışıyorum. Her işyerinde olduğu gibi bizim fabrikada da sorunlar hiç bitmiyor. Ben fabrikanın enjeksiyon bölümünde çalışıyorum. Kullandığımız makineler robotlarla çalışıyor. Günde 8 saat, bazen de mesailerle 12, 16 saat çalışıyoruz. Çalıştığımız bu uzun saatler boyunca sadece yarım saat yemek molamız var. Onun haricinde dinlenebilmemiz için çay molamız yok. Çay saatinde bir yandan makinenin başında çalışıp bir yandan çaylarımızı içiyoruz. Aslında içmeye çalışıyoruz. Çünkü makine ve robot durmuyor, çalışmaya devam ediyor. İçmek için aldığımız çay da buz gibi oluyor ve içemiyoruz. Bir başka sorun ise makineyi bırakıp ne su içmeye ne de tuvalete gidebiliyoruz. Makineler otomatik olup robotlarla çalıştığından bırakıp bir yere adım atamıyoruz.
Şimdi diyeceksiniz ki makineyi durdurup gidin. Ama onu da yapamıyorsun. Çünkü makineyi ve robotu nasıl durduracağını sana öğretmiyorlar. Tezgâhının başında başlıyorsun bağırarak ustanı çağırmaya ya da biri oradan geçecek de sen ona anlatacaksın derdini, gitsin söylesin ustaya. Ustanın da insafına kalmış. Artık ne zaman gelir ya da yerine bakacak birini ne zaman gönderir? Biz böyle çalışaduralım, patronlar odalarındaki rahat deri koltuklarında arkalarına yaslanarak, kameralardan bizim nasıl çalıştığımızı izleyerek akşam etsinler. Bir başka sorun ise yediğimiz yemekler.
Bizler ucuz ve soğuk yemekler yemek zorunda bırakılırken patronlar bizim bir aylık maaşımızı bir gecede en lüks yerlerde harcıyorlar.
Biliyorum bu sorunlar sadece benim çalıştığım fabrikaya özgü sorunlar değil. Bu sorunlar birçok işyerinde işçilerin karşılaştığı sorunlar. Ve şunu da iyi biliyorum ki bu sorunlardan kurtulmanın tek bir yolu var. O da birlikte örgütlenip mücadele etmekten geçiyor.
Hindistan: Toyota İşçileri Grevde
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/