Buradasınız
İşçiler Ölüyor, Sermaye Büyüyor, AKP İzliyor!
6 Eylülde İstanbul Mecidiyeköy’de yapımı süren Torunlar İnşaat’ın asansörü 32. kattan zemine çakıldı ve 10 işçi kardeşimiz yaşamını kaybetti. 10 işçi ailesinin evine ateş düştü, acı ve gözyaşı yürekleri dağladı. Aynı inşaatta daha 5 ay önce 19 yaşındaki Erdoğan Polat iş kazası geçirerek yaşamının baharında ölmüştü. Ama gerekli iş güvenliği tedbirleri alınmadı ve daha büyük bir kazaya davetiye çıkartıldı. İşçilerin sağlığı ve güvenliği patronun umurunda değildi, onun için önemli olan binanın bir an önce bitmesi, satılması ve kârın cebe indirilmesiydi. Bu nedenle katliama göz yumuldu.
Bu işçi katliamının sorumlusu olan şirketin patronu Aziz Torun’un tek derdi şirketinin ticari itibarıydı. Kameraların karşısına geçip işçileri suçladı ve şirketin itibar kaybetmesine izin vermeyeceklerini açıkladı. İnsan demeden edemiyor; itibarınız batsın! 10 işçi paramparça olmuş, ölen işçilerin yakınları ve milyonlarca insan acıya boğulmuşken, Aziz Torun utanıp sıkılmadan “Biz eğitimleri versek de çalışanların aynı hassasiyeti göstermediğini de biliyoruz” diyebiliyordu. İnsan pes diyor; insanda biraz izan ve vicdan olur, ama ne gezer! Torunlar İnşaat’ın sahibi paraya tapan kapitalist sistemin ürünüdür. Böylece bir kez daha kapitalist kâr düzeninin ne kadar alçak, ne kadar paragöz, insana değer vermeyen bir sistem olduğunu görmüş olduk.
Kâr hırsı patronların gözünü öyle bir bürümüş ki, onlar için işçilerin ölmesi yalnızca bir ayrıntıdır. Onların bambaşka bir dünyaları ve farklı duyguları var. Lüks arabalarının çizilmesine üzüldükleri kadar işçilerin ölmesine üzülmüyorlar. İşçilerin ölmesi ve medyada gündeme gelmesi onlar için işin durması ve sahip oldukları şirketlerin hisse senetlerinin borsada değer kaybetmesi anlamına gelmektedir ki, onlar için bu daha önemlidir. Dur durak bilmeyen iş kazaları ve işçi ölümleri bu gerçeği gözler önüne seriyor. 2014’ün yalnızca ilk 9 ayında 1300’e yakın işçi iş kazalarında yaşamını kaybetti. Bunların 300’ü inşaat işçisiydi. Bu kadar işçi ölmesine rağmen patronlar kıllarını kıpırdatmıyor, aileleriyle birlikte lüks yaşamlarına devam ediyorlar. AKP hükümeti ise işçilerin ölmesini seyrediyor. Acaba bu ölenler işçiler değil de patronlar olsaydı durum yine aynı olur muydu?
2002 ilâ 2014 arasında 14 binden fazla işçi iş kazalarında ölüme gönderildi. Bu durumun savaştan ne farkı var? İş güvenliği önlemleri alınmayarak cinayete davetiye çıkartılıyor. Bu cinayetlerin sorumlusu patronlardır. Her gün ortalama 5 ya da 6 işçi iş kazası geçirerek iş cinayetine kurban gidiyor. Soma’da 301 maden işçisi toplu olarak katledilmesine rağmen, ne patronlar ne AKP hükümeti bir adım attı. İş güvenliği önlemlerinin alınıp alınmadığını denetlemesi ve alınmadığı takdirde yaptırımlar uygulaması gereken AKP hükümeti, sorumluluğu üzerinden atıyor. Torunlar İnşaat’taki katliamdan sonra konuşan Çalışma Bakanı Faruk Çelik, sanki sorumlu AKP ve kendi bakanlığı değilmiş gibi, “neden bizi suçluyorsunuz?” diye sorabiliyor. Hesap vermesi gerekenlerin soru sorma hakkı yoktur. AKP hükümeti sıkı bir denetim yapıp ağır cezalar getirsin, bakın o zaman güvenlik önlemleri nasıl alınıyor. Ancak AKP’nin böyle bir derdi yoktur.
AKP’nin tek derdi ekonominin büyümesidir. Patronlar ile AKP arasında bir anlaşma vardır. İnşaat sektörü, AKP’nin çok övündüğü ekonomik büyümenin lokomotifidir. AKP hükümeti ve belediyeleri, her türlü kuralı, kanunu çiğneyerek inşaatlara izin veriyorlar. Arazileri talana açıyorlar. Böylece patronları alabildiğine zengin ediyor, karşılığında ise kendi paylarına düşeni fazlasıyla alıyorlar. Rantı ve yağmayı paylaşmaya dayanan bu kirli ilişkinin çarpıcı örnekleri var. Meselâ AKP’nin oy toplamak için dağıttığı bedava kömürleri, 301 işçinin katili olan Soma Holding sağlıyordu. Bedava gıda maddelerini sağlayan şirketlerden biri ise Torunlar Gıda’dır. Yani işçilerin katili Torunlar İnşaat’ın sahibi Aziz Torun! Patronlar ile AKP arasındaki bu ilişki nedeniyle, AKP katil patronları korumak için seferberlik ilan ediyor.
İş kazaları ve iş cinayetleri işçi sınıfımızın en büyük sorunlarından biridir. Bu konuda duyarlılık oluşturmak amacıyla bir kampanya yürüten derneğimiz UİD-DER, “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” sloganıyla yüz binlerce emekçiye ulaşmış, 100 bini aşkın imza toplamıştı. Ve bu imzaları işçilerin sesini duyurmak amacıyla Meclis’e de ulaştırmıştı. Süregiden iş kazaları ve iş cinayetleri, derneğimizin kampanyasının ne denli önemli olduğunu bir kez daha doğruluyor. Şunu hiç unutmayalım: İşçi sınıfı örgütlenip mücadele etmediği müddetçe, patronlar ve onların hizmetindeki hükümetler gerekli güvenlik önlemlerini almayacaklar. İş cinayetleri işçi sınıfı için yakıcı bir mücadele konusudur. Bu konuda yükseltilecek mücadele ise, kapitalist sömürü sistemini hedef almadan asla amacına ulaşamaz!
İçimize Dolduruyoruz Öfkemizi
Örgütsüz Toplumun Hafızası Siliktir
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Amasra’nın Anlattığı: Her Şeyin Başı Örgütlülük!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Bölünenler mi Birleşenler mi Kazanır?
- Örgütlülük İşçi Sınıfının Gücü, Toplumun Umududur!
- İşçi Dayanışması 190. Sayı Çıktı!
- Asıl Düşman Olan Kim?
- “Dejavu” Sarmalını Kırmak İçin
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
Son Eklenenler
- Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci büyük sakız ve şekerleme üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul Esenyurt’ta bulunan fabrikasında sendikal baskılar devam ediyor. Mentos, Vivident gibi markaları bünyesinde barındıran şirket sendika...
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...