Buradasınız
İşçileri Davar Sürüsü mü Zannediyorlar?
Tuzla’dan bir ilaç işçisi

Türk-İş, bu topraklarda işçi sınıfının mücadelesinin önünü kesmek amacıyla devlet eliyle kurulmuş, uzlaşmacı bir sendikal anlayışı temsil ediyordu. 1960’larla birlikte işçi sınıfı örgütlenmeye, bilinçlenmeye başlamıştı. Sınıf hareketinin yükselişe geçmesiyle birlikte Türk-İş’in uzlaşmacı sendikal anlayışının karşısında örgütlü işçiler ve mücadeleci sendikacılar DİSK’i kurdular. 1967’de kurulan DİSK hızla büyüyor ve işçi sınıfı içerisindeki örgütlülüğünü her geçen gün güçlendirerek yol alıyordu. DİSK’in mücadeleci çizgisi, işçi sınıfının güçlenmesi, elde edilen kazanımlar DİSK’i egemen sınıfın gözünde bir an önce önü alınması gereken bir “tehlike” haline getirmişti.
Patronlar sınıfı DİSK’i kapatmak için harekete geçti ve mecliste bir yasa çıkardı. DİSK, patronlar sınıfının ve onun hükümetinin bu saldırısına karşı direnme kararı aldı. Komitelerle ve temsilcilerle toplantılar düzenleniyor ve eylem kararları alınıyordu. 14 Haziranda Merter’de 800 işçi temsilcisinin katıldığı büyük ve coşkulu bir toplantı düzenlendi. İşçi temsilcileri sendikalarına sahip çıkacaklarını ve sonuna kadar direneceklerini ifade eden konuşmalar yaptılar. O konuşmalardan birinde Abbott İlaç temsilcilerinden Fehmi Nasuhoğlu şöyle diyordu: “Başbakan Demirel zamanında çobanlığından bahsediyordu. Acaba bütün Türk işçisini davar sürüsü mü zannediyor? Özür dilerim artık eski devir bitmiştir. Davar sürüsü ölmüştür. Artık karşısında aslan sürüsü var.” Nasuhoğlu’nun da ifade ettiği gibi işçiler, hakkı yendiğinde çaresizce susan, devletin sopasından korkup boyun eğen o eski işçiler değildi artık. İşçi sınıfı 15-16 Haziranda birlik olarak hakkını gasp edip de kendisini sürü gibi gütmek isteyen egemenlere haddini bildirdi. Tam da Abbott İlaç temsilcisinin ifade ettiği gibiydi o günlerde tablo, burjuvazinin karşısında bilinçli, örgütlü, hakkına sonuna kadar sahip çıkmakta kararlı işçiler vardı. Ve çıktılar da. İşçiler iki gün boyunca üretimi durdurup, meydanlara aktığında patronlar sınıfı değim yerindeyse kaçacak delik aradı. İşçi sınıfının direnişi karşısında patronlar sınıfı geri adım atmak zorunda kaldı, DİSK kapatılamadı.
Bugün de içinden geçtiğimiz ekonomik kriz koşullarında patronlar sınıfı ve hükümet, işçi sınıfının haklarına saldırıyor, krizin faturasını biz işçilere kesiyor. İşten atmalar, esnek çalışma, kısa çalışma ödeneği gibi birçok saldırıya maruz kalıyoruz. Son olarak da kıdem tazminatına yönelik saldırıyı burjuvazi yeniden gündemine aldı. Tüm dünyada ve ülkemizde yaşanan krizin üzeri Covid-19 salgını ile kapatılarak kitleler korkutulup, sindirilmek isteniyor. Arka planda ise burjuvazi işçi sınıfının ekonomik ve siyasal haklarına saldırmaktan geri durmuyor. Geçmişte bu topraklarda işçi sınıfı 15-16 Haziranda burjuvaziye geri adım attırdı. Bugün de biz işçiler egemenlerin virüs bahanesiyle bizi aldatıp haklarımıza saldırmalarına izin vermemeliyiz. Bir araya gelerek örgütlü bir şekilde haklarımıza sahip çıkabilirsek geçmişte olduğu gibi bugün de burjuvaziye geri adım attırabiliriz.
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- 15-16 Haziran Ruhu Yeniden Can Bulacak!
- Tarihin Bir Yankısı: Sınıfına İnan, Gücüne Güven!
- Gelenekten Geleceğe: 53. Yılında 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi
- Tanıklıklarla İki Büyük Günün, Güven ve Cesaretin Hikâyesi
- İşçileri Davar Sürüsü mü Zannediyorlar?
- Gücümüz Birliğimizden Gelir!
- Köklerimiz Çınar Ağacının Kökleri Gibi Sağlam
- Ali Özgentürk’ün mesajı:
- Kendi Tarihini Hafızana Kazı!
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 50. Yılında Gelenekten Geleceğe!
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/