Buradasınız
İşçilerin Sordukları/15
Hangi işlerde fazla mesai yaptırılamaz?
İş Kanunu’nun 63. maddesinde haftalık çalışma süresinin en çok 45 saat olduğu belirtilmiştir. Ancak sağlık kuralları bakımından günde en çok yedi buçuk saat ve daha az çalışılması gereken işler için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hazırladığı yönetmelik uygulanır. Buna göre;
Kaynak işleri (her çeşit koruyucu gaz altında yapılan kaynak işleri, toz altı kaynak işleri ve oksijen ile elektrik kaynağı işleri), kurşun ve arsenik, cam, civa, çimento, havagazı ve kok fabrikalarıyla termik santrallerdeki işler, çinko, bakır, alüminyum, demir ve çelik, döküm, kaplamacılık, karpit, asit sanayii işleri ile kauçuk işlenmesi, tarım ilaçları üretimi, radyoaktif ve radyoiyonizan maddelerle yapılan işler ve gürültü düzeyi 85 dB (A) şiddetini aşan işlerde işçiler günde 7,5 saatten fazla çalıştırılamazlar.
Hangi işçiye fazla mesai yaptırılamaz?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hazırladığı İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği’ne göre aşağıda sayılan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.
18 yaşını doldurmamış işçiler,
İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile önceden veya sonradan çalışmayı kabul etmiş olsalar bile sağlıklarının elvermediği işyeri hekiminin veya Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı hekiminin ya da herhangi bir doktor raporu ile belgelenen işçiler,
Gebe, yeni doğum yapmış ve çocuk emziren işçiler,
Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçiler
Vergi dilimi neyin dilimi?
Devlete ödenen gelir vergisi, işçinin brüt maaşı üzerinden sigorta primi ve işsizlik sigortası kesildikten sonra kalan tutara göre alınıyor. Maaş yükseldikçe, devletin işçiden kestiği vergi de yükseliyor. 2013 yılında vergi dilimine girecek ücret tutarları üzerinden %15, %20, %27, %35 oranlarında vergi kesiliyor. Buna göre vergi dilimi şöyle belirleniyor;
10.700 liraya kadar %15,
26.000 liranın 10.700 lirası için 1605 lira kesinti yapılır, fazlası için %20,
60.000 liranın 26.000 lirası için 4665 lira kesinti yapılır, fazlası için %27,
60.000 lira için 13.845 lira, 60.000 liradan fazlası için %35 kesinti yapılır.
Yani işçinin yıl içindeki brüt ücret gelir toplamı 10.700 lirada kaldığında %15 vergi kesiliyor, gelir toplamı bu rakamı geçtiğinde ise vergi oranı artıyor. Vergi yükseldikçe işçinin maaşı düşüyor. Örneğin; sigorta primi ve işsizlik sigortası kesildikten sonra brüt maaşı 1200 lira olan bir işçinin vergi geliri tutarı onuncu ayda 12.000 lira oluyor. 12.000 liranın 10.700 liralık kısmı için %15 üzerinden 1605 lira kesiliyor, kalan 1300 lirası için de %20 üzerinden gelir vergisi alınıyor. Dolayısıyla işçinin geliri Ekim ayında devlete göre artıyorken işçiye göre azalıyor. Devlet, vergiyi patrondan zar zor alırken, maaşı daha cebine girmeden işçiden peşin peşin kesiyor.
Başbakan Erdoğan “Bizim tek petrol kuyumuz var, o da vergi” demişti. Ama bu kuyu çoğunlukla patronlardan kesilen vergilerle değil işçilerin maaşlarından kesilen vergilerle doluyor. Patronlar, gelirlerinin büyük kısmını ya gizleyerek ya da masraf adı altında gider olarak göstererek ödemiyor. Bir de devletin sağladığı vergi affı gibi kıyaklarla ceza ödemekten bile kurtuluyorlar. Oysa işçilerin maaşından kesilen vergiler ne affa uğruyor ne de oranları azalıyor. Aslında vergi dilimi, devletin ve patronun işçinin cebine girmeden el birliğiyle kestiği pastanın büyük dilimidir.
Türkiye’de İşgücü Maliyeti Yüksek mi?
- Senin Memleket Nere?
- Düşmanlığı ve Savaşları Nasıl Meşrulaştırıyorlar?
- İşçi Sınıfının Sömürüye Karşı Mücadelesi Durdurulamaz!
- İşçi Dayanışması 196. Sayı Çıktı!
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Umut Şarkılarını Birlikte Söyleyelim!
- Bahis Oyunu Aslında Kimin Oyunu?
- Depremin Yaraları Kanamaya Devam Ediyor
- Ne Kadar Vergi Veriyoruz, Karşılığında Ne Alıyoruz?
- Dert Bizde Derman Ellerimizde, Birliğimizdedir!
- İşçi Dayanışması 195. Sayı Çıktı!
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Sendikal Örgütlülük Kâğıt Üstünde Kalmasın
- Tarihin Bir Yankısı: Sınıfına İnan, Gücüne Güven!
- Bu Fikirleri Kimler Üretiyor?
- Kamuda Tasarruf Paketinden Payımıza Düşenler
- Kapitalizm Yıkılmadan İnsanlık Nefes Alamaz!
- İşçi Dayanışması 194. Sayı Çıktı!
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...