Buradasınız
İşçilerin Sordukları/5

İş Kazası Nedir? Neler İş Kazası Sayılır?
İş kazası, işçinin işverene ait işi yaparken geçirdiği kaza ve bu kaza sonucunda yaralanması, sakatlanması, ölmesi veya ruhsal olarak hasar almasıdır. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda iş kazası tanımı yapılmamış ancak iş kazası sayılacak haller şöyle sıralanmıştır;
Sigortalı işçinin işyerinde bulunduğu sırada,
Patron tarafından verilen iş ve görevi nedeniyle işyeri dışında,
Bir işverene bağlı olarak çalışan işçinin, işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
Emziren kadın işçinin çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
İşçilerin işveren tarafından sağlanan bir taşıtla işyerine gidip gelmeleri sırasında meydana gelen kazalar iş kazası sayılır.
İş kazaları bazen işçinin yaralanmasıyla ya da hayatını yitirmesiyle sonuçlanıyor. Kimi zaman ise kazanın belirtisi o anda ortaya çıkmayabilir. İşçinin geçirdiği iş kazası ile ilgili olarak daha sonra ortaya çıkan bedensel ve ruhsal rahatsızlıklar doktor raporu ile tespit edilebilirse bu vakalar da iş kazası olarak değerlendirilir.
İş Kazası Raporu Nedir, Nasıl Tutulmalıdır?
İş kazası geçiren işçinin elindeki en önemli delil, kaza sonrası tutulan “iş kazası raporu”dur. Kaza sonrasında işçinin hakkını araması için bu delil şarttır. İş kazası raporu şu şekilde tutulur:
Patron ya da vekili tarafından, şahitlerin ifadeleri alınarak, kazanın oluş şekli açık ve detaylı bir şekilde tutanağa geçirilir. Tutanak, işveren veya vekili ve görgü şahitlerince imzalanır.
Kaza geçiren işçinin götürüldüğü hastanede, hastane polisi olayı kayıt altına almalı ve işçinin iş kazası sonucu hastaneye geldiğini ya da getirildiğini belirtmelidir.
Hemen akabinde olayın yaşandığı bölgedeki Cumhuriyet Başsavcılığı’na veya bölge karakoluna başvurulması gerekmektedir.
Aynı zamanda iş kazası, olayın meydana geldiği bölge zabıtasına, jandarma veya emniyet birimlerine de bildirilmelidir.
Hemen başvurulamadığı durumlarda kaza, en geç 3 işgünü içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu ile İl Sigorta Müdürlüğü’ne yazılı olarak bildirilmelidir.
İş kazasının yaşanmasının ardından İş Müfettişleri olayı inceleyebilir. İşçinin, işe başlamadan önce aldığı sağlık raporu veya işyeri doktorunun düzenlediği doktor raporu, işi ile ilgili aldığı tüm eğitimler, sertifikalar ve iş kazası anında patron tarafından tutulmuş bulunan tutanağın bir nüshasının ayrı bir dosyada tutulması gerekir. Eğer yapılan iş, ağır ve tehlikeli işlere giriyorsa işçinin ağır ve tehlikeli işlerde çalışabilir raporunun da bulunması gerekir.
Patronlar genellikle iş kazalarını önlemeye değil, gizlemeye çalışır ve SGK’ya bildirmezler. Devlet kurumlarına bilgi vermedikleri gibi, rapor da tutmazlar. Rapor tutmak zorunda kaldıklarında ise, işçi kusurluymuş gibi gösterirler. Bu nedenle patronun tuttuğu raporu okumadan imzalamamak gerekir. Ayrıca iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ya da yetersiz oluşu nedeniyle yaşadığımız kazanın ayrıntılarını belirten bir dilekçe ile SGK’ya başvurmalıyız. Hastaneden alınan evraklar da dilekçeye eklenmelidir. Sorumluların cezalandırılması için 6 ay içerisinde savcılığa başvurarak şikâyetçi olmalıyız.
Sigortasız işçi, iş kazası geçirdiğinde ne yapmalı?
Kaza geçiren işçinin sigortalı ya da sigortasız olması değil, hak talep edebilmesi için kazayı kayıt altına aldırabilmesi önemlidir. Sigortasız işçi de iş kazası geçirdiğinde ilk önce kaza raporu tutulması konusunda ısrarcı olmalıdır. Hastaneye gittiğinde hastane polisine iş kazası raporunu tutturması gerekir. Aynı zamanda Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne de giderek şikâyette bulunabilir.
İş kazası geçiren işçi hangi davaları açabilir?
İş kazası geçiren işçi, kazayı geçirdiği işyerinde çalışırken de, oradan ayrıldıktan sonra da İş Mahkemesine başvurarak maddi ve manevi tazminat davası açabilir. İş kazalarında zaman aşımı süresi kazanın olduğu tarihten itibaren 10 yıldır. Dava açılıp duruşma başlamadan önce, iş müfettişleri incelemelerini yapıp raporlarını hazırlarlar. Bu yüzden dava açmadan önce mutlaka, işçinin bağlı bulunduğu Sigorta Müdürlüğü’ne başvuru yapılması şarttır. İş kazası geçirip SGK’ya bildirilmeyen kazalarda, öncelikle SGK’ya bildirim yapılarak iş kazası tespit davası açılmalıdır. Daha sonra işverene maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...