Buradasınız
Isınamamak…
Altınşehir’den bir deri işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
İnsanın en doğal haklarından birisi barınma hakkıdır. Ancak milyonlarca işçi bu hakkını kullanamıyor. Çoğumuz kirada oturuyoruz. Durum böyle olunca da aldığımız ücretlerin büyük bir kısmı ev kiralarına gidiyor. Kış aylarında durum çok daha kötü bir hal alıyor. Soğuk kış günlerinde ısınmak da ayrı bir sorun haline geliyor çünkü. İçinde oturduğumuz evlerin hali belli. İşçi mahallelerinde evler aşağı yukarı aynıdır. Ucuza inşa edilen evlerdir bunlar. Bu evlerin içinde ısınabilme çabası bizler için tam bir eziyet haline geliyor. Evin içinde bile çok kalın giyinmek zorunda kalıyoruz. Hatta bir keresinde montla yatağa girdiğimi biliyorum. Çünkü bu sistemde ısınmak da çok pahalı. Isınmak için doğalgaz kullanmak, maaşımızın kalan kısmını doğalgaz faturasına yatırmak anlamına geliyor. Doğalgaza gelen son zamların ardından, bizlerin bu yolla ısınması daha da zorlaştı. Doğalgazın olmadığı işçi mahalleleri de var. Buralarda insanlar ısınmak için soba yakıyor. Kömürden tasarruf edebilmek için plastik, eski eşya gibi elimize ne geçerse yakmaya çalışıyoruz.
İşte bu mahallelerden bir tanesi de Altınşehir Mahallesi. Meselâ bu semte geldiğinizde sigara içmenize gerek kalmıyor. Çünkü evlerin bacalarından çıkan pis duman bütün sokaklara çöküyor. Hele akşam olduğunda bazı sokaklarda göz gözü görmüyor. Yakılan şeylerden dolayı zehirlenme ihtimalimiz de çok yüksek. Aslında teknolojinin bugün geldiği noktada, insanların ısınmak için kullandığı bu yöntemler çok ilkel. Patronların yaşadığı evleri televizyon dizilerinden seyrediyoruz. Onların asla ısınmak gibi bir sıkıntısı olmuyor. Düşünün, biz evin içinde ateş yakarak küçücük gecekonduyu ısıtamazken, onlar koca koca köşklerinin içinde adeta Ağustosu yaşıyorlar.
Bu adaletsizliğin nedeni içinde yaşadığımız sömürü sistemidir. Bu sistem öyle bir işliyor ki, biz işçiler bütün zenginlikleri ürettiğimiz halde, yoksulluğun getirdiği sıkıntılarla boğuşuyoruz. Zenginlik üzerinde hiç emeği olmayan bir avuç asalak bizleri sefalete itiyor. Ürettiğimiz her şeye el koyarak kendileri lüks bir hayat sürüyorlar. Her zaman güzel olanı kendileri alıp, kötü olanı bize dayatıyorlar. Ama bir gün bu devranın sona ereceğini buradan herkesin bilmesini isterim.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Hatay İskenderun Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Befesa Silvermet fabrikasında Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlü işçiler, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 26 Temmuzda greve çıktı. UİD-DER’li işçiler...
- Biz işçiler için hayat günden güne zorlaşıyor. Artan hayat pahalılığı her alanda kendini can yakıcı şekilde hissettiriyor. Düşük ücretler, iş bulma ya da işini kaybetme kaygısı işçileri strese sokuyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi hukuki olarak suç...
- Bugün ben 12 saat çalışmak zorundayım ama fabrikalarda en az 8 saat çalışan abilerim ve ablalarım da çoğunlukla kalan 4 saati isteseler de istemeseler de fazla mesai adı altında çalışarak geçiriyor. Yani çocuğuyla genciyle robota dönüştürülmeye...
- Patronların tek isteği işçiler hep çalışsın, çok çalışsın, hak hukuk aramasın, hatta bedavaya, ölümüne çalışsın. İşte bu açgözlü istekleri onları bir canavara dönüştürüyor. Neredeyse her gün “yok daha neler” diyeceğimiz haberler duyar olduk....
- İngiltere’de binlerce kişi ırkçı ve faşist yükselişe karşı “No Pasaran/Geçit Yok” şiarıyla 27 Temmuzda başkent Londra sokaklarına çıktı. İngiltere’de Tommy Robinson liderliğindeki faşist örgüt İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) düzenlediği mitinge...
- Kapitalist sistemin çelişkileri tüm dünyada derinleşmeye devam ediyor. Dev şirketler rekor kârlar açıklarken işçiler sefalet ücretlerine, gençler işsizliğe, geleceksizliğe mahkûm ediliyor. Emperyalist savaşın alevlerini daha da harlayan egemenler,...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez’de işçilerin sendika hakkı için mücadelesi sürüyor. Ancak işçilerin sendikal örgütlenme hakkını yok sayan şirket yönetimi önce baskı uyguladı, sonra işçileri işten attı, son olarak da 27 Temmuzda polisi işçilerin...
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...