Buradasınız
Isınamamak…
Altınşehir’den bir deri işçisi

İnsanın en doğal haklarından birisi barınma hakkıdır. Ancak milyonlarca işçi bu hakkını kullanamıyor. Çoğumuz kirada oturuyoruz. Durum böyle olunca da aldığımız ücretlerin büyük bir kısmı ev kiralarına gidiyor. Kış aylarında durum çok daha kötü bir hal alıyor. Soğuk kış günlerinde ısınmak da ayrı bir sorun haline geliyor çünkü. İçinde oturduğumuz evlerin hali belli. İşçi mahallelerinde evler aşağı yukarı aynıdır. Ucuza inşa edilen evlerdir bunlar. Bu evlerin içinde ısınabilme çabası bizler için tam bir eziyet haline geliyor. Evin içinde bile çok kalın giyinmek zorunda kalıyoruz. Hatta bir keresinde montla yatağa girdiğimi biliyorum. Çünkü bu sistemde ısınmak da çok pahalı. Isınmak için doğalgaz kullanmak, maaşımızın kalan kısmını doğalgaz faturasına yatırmak anlamına geliyor. Doğalgaza gelen son zamların ardından, bizlerin bu yolla ısınması daha da zorlaştı. Doğalgazın olmadığı işçi mahalleleri de var. Buralarda insanlar ısınmak için soba yakıyor. Kömürden tasarruf edebilmek için plastik, eski eşya gibi elimize ne geçerse yakmaya çalışıyoruz.
İşte bu mahallelerden bir tanesi de Altınşehir Mahallesi. Meselâ bu semte geldiğinizde sigara içmenize gerek kalmıyor. Çünkü evlerin bacalarından çıkan pis duman bütün sokaklara çöküyor. Hele akşam olduğunda bazı sokaklarda göz gözü görmüyor. Yakılan şeylerden dolayı zehirlenme ihtimalimiz de çok yüksek. Aslında teknolojinin bugün geldiği noktada, insanların ısınmak için kullandığı bu yöntemler çok ilkel. Patronların yaşadığı evleri televizyon dizilerinden seyrediyoruz. Onların asla ısınmak gibi bir sıkıntısı olmuyor. Düşünün, biz evin içinde ateş yakarak küçücük gecekonduyu ısıtamazken, onlar koca koca köşklerinin içinde adeta Ağustosu yaşıyorlar.
Bu adaletsizliğin nedeni içinde yaşadığımız sömürü sistemidir. Bu sistem öyle bir işliyor ki, biz işçiler bütün zenginlikleri ürettiğimiz halde, yoksulluğun getirdiği sıkıntılarla boğuşuyoruz. Zenginlik üzerinde hiç emeği olmayan bir avuç asalak bizleri sefalete itiyor. Ürettiğimiz her şeye el koyarak kendileri lüks bir hayat sürüyorlar. Her zaman güzel olanı kendileri alıp, kötü olanı bize dayatıyorlar. Ama bir gün bu devranın sona ereceğini buradan herkesin bilmesini isterim.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...