Buradasınız
İzlenmesi Gereken Bir Oyun: Zengin Mutfağı
Sarıgazi’den bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
“İnsan neye hizmet ettiğini düşünmeli” diye bağırıyordu Lütfü Usta. Gözlerimizin içine bakarak sesleniyordu: “Ben kime hizmet ediyorum? Biz kime hizmet ediyoruz? Düşünmeli!” Bu şaşırtıcı tiyatro oyunu, bu ibretlik temaşa bittiğinde, bu sözlerin ense kökümde, uzun süre havanda dövülür gibi dövüldüğünü hissettim.
Biz geçenlerde çok etkileyici bir tiyatro oyunu izledik. Oyunun adı Zengin Mutfağıydı. İstanbul’un trafiğinden, keşmekeşinden ve zulmünden sıyrılarak, kendimi kaçarcasına attığım o tiyatroda, birdenbire bir zaman tüneline düştüm. Koskoca Pehlivan Lütfü Usta, bütün çaresizliği ile soruyordu bizlere; “Artık gitmem gerek bu köşkten, başıma neler gelmedi ki! Neye hizmet ettiğimi şaşırdım valla, varın siz söyleyin ben ne edeyim, durun size anlatayım başıma gelenleri de, siz öyle karar verin” diyerek bizi alıp doğru 1970’li yılların İstanbul’unda bir zengin mutfağına götürdü. Bu zengin mutfağında ilk önce Lütfü Ustayı tanıdık. Lütfü Usta zengin patronu, sınıf sendikacılığına kendini adamaya çalışan işçi arkadaşları ve patronunun itleri arasına sıkışmış dünya tatlısı bir aşçı. Hikâye, 1970’in 15-16 Haziran’ında, Türkiye işçi sınıfının büyük direnişinin tam göbeğinde geçiyordu. Direnişin ayak sesleri zengin mutfağının kapısına kadar dayanmıştı. Lakin bir tek Lütfü Usta inanmak istemiyordu olup bitenlere, patronunun işçilerden korkup İstanbul’u terk ettiği haberini kabullenemiyordu. Oyun ilerledikçe Lütfü Usta ve diğer karakterlerin iç ve dış dünyalarındaki hızlı değişimi izledik merakla.
Niyetim oyunu anlatıp da işin büyüsünü bozmak değil. O yüzden oyunun verdiği kıssadan hisselere gelelim. Ben bu hikâyede, patronların biz işçilerden nasıl da ölesiye korktuklarını, daha bir kanlı canlı gördüm. Ve patronların köşeye sıkıştıklarında nasıl çirkefleşebildiklerini, öğrenci Selim karakterinin hikâyesini izlerken daha iyi fark ettim. Oyun, sınıf mücadelesi yükseldiğinde, herkesin tarafını seçmesi gerektiğini çok güzel anlatıyordu. Faşizmin işbaşına gelişinin, işçi sınıfı hareketi için ne kadar büyük bir tehlike olabileceğini ve bizi bize kırdırma taktiklerini sarsılarak izledim.
Oyunun finalinde Lütfü Usta “Söyleyin gideyim mi? Kalayım mı?” diye tekrar sorduğunda, “Kal Lütfü Usta, sen burada bize lazımsın!” dememek için kendimi zor tuttum. Pek çok işçi arkadaşımızla birlikte, epik tiyatro lezzetini yaşadığımız Zengin Mutfağı adlı oyun, Vasıf Öngören tarafından yazılıp, Türkiye işçi sınıfının mücadelesine adanmış bir başyapıttır. 1977 yılında yazılan oyun, yükselen işçi sınıfı hareketinin toplumda yarattığı çelişkileri ustaca aktarıyor. İşçi sınıfının mücadele tarihine, özlü bir yolculuk yapmak isteyen işçi arkadaşlara duyurulur.
Gemak Tersanesinde İş Kazası
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Soma, Ermenek, Amasra, İliç madenci katliamları, Çorlu tren katliamı, Elazığ, İzmir, 6 Şubat depremleri, orman yangınları ve sel felaketleri, Hendek havai fişek fabrikası ve Balıkesir mühimmat fabrikası patlamaları, yüzlerce iş cinayeti ve son...
- Yeni yılın ilk günlerinde MÜSİAD toplantısında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek patronlara “biz sizin daha çok para kazanmanızı istiyoruz” dedi. Patronlar tarafından alkışlanan Bakan, tam da bunu yapıyor, patronların kazanması için...
- Cep telefonu hayatımıza gireli yaklaşık 30 yıl, akıllı telefonun hayatımıza girmesi ve jet hızıyla yayılması ise 10-15 yıl oldu. Bu nedenle akıllı cep telefonumuz 1 saat kapalı kalsa kendimizi adeta nefessiz kalmış hissediyoruz.
- Ankara’dan bir grup UİD-DER’li işçi, “Küçük Kara Balık ve Samed Behrengi” adlı bir video hazırladı. Farklı sektörlerde çalışan, uzun ve yorucu iş saatlerine, vardiya engeline rağmen birlikte öğrenip birlikte üretmek için bir araya gelen işçi...
- Asgari ücrete yüzde 30, kamu emekçilerine yüzde 11,54 ve emeklilere yüzde 15,75 oranında sefalet zammı dayatılmasının ardından Antep’te bulunan tekstil patronları da ücret artışlarını sefalet düzeyinde tuttu. Şubat ayına girilmesiyle belli olan...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali işçileri, özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı 10 Şubatta Ankara’ya yürüyüş başlattı.
- ABD merkezli Yum Brands şirketinin KFC ve Pizza Hut restoranlarının Türkiye’deki işletmecisi olan İş Gıda'nın konkordato ilan etmesinin ardından 7 bin işçi Ocak ayı maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını, izin paralarını alamadı. İşçiler şirketin...
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...