Buradasınız
“Kaç Yaptın Bugün?”
Tuzla’dan bir kadın işçi
Çalıştığım fabrikada vardiya giriş ve çıkışlarında, yani her sabah ve akşam selamlaştıktan sonra değişmeyen bir soru var: “Kaç yaptın bugün?” Sorudan da anlaşıldığı üzere her gün fabrikada bizden istenilen üretim sayı var. Bizden istenilen, ama bir türlü “veremediğimiz” sayılar. Yöneticilerin, “Günde 400 montaj yapmak zorundasın ve yapabilirsin” diye başlayan ve bizden gelen hiçbir itirazı kabul etmedikleri ve çıkartmamızı istedikleri sayılar. Bizler neden o sayının çıkmadığını, neden çıkamayacağını dillendirdiğimizde ise tamamen matematiksel bir bilmecenin içine düşüyoruz. Makine şu dakikada döner, sen şu dakikada şu kadar parçayı buraya koyarsın, şu dakikada şu kadar malzeme getirirsin, şuradan şuraya gitmen şu kadar dakika vs. vs… Hepimiz “ben neymişim yahu?” diyoruz tabi. Aynı bir makine gibi işlev biçiliyor bize de.
Hatta bir kadın arkadaşa eve her gittiğinde eşi, “kaç yaptın bugün?” diye soruyormuş. Kadın arkadaş anlatınca inanamadım, “ciddi misin?” diye sordum. O da “Ama ben çok kafaya takıyorum. Üretim sorumlusu her gün gelip bağırıyor. Eve gidince çok gergin oluyorum. Eşim sorunca ona da anlatıyorum her gün olanları. O da işyerinde yaşadıklarımı bildiği için soruyor” dedi. Bir de gülerek ekledi: “Eşim bazen ‘az yapmışsın bugün. Normalde şu kadar yapman gerekiyordu. Makine şu kadar dakikada dönmüyor mu? Neden bu kadar az?’ diye de hesap soruyor. İşyeri bitti evde de hesap veriyorum.”
Patronlar bizleri de çalıştığımız makineler gibi görüyorlar. Uykusuz olamayız, hasta olamayız, bir yerimiz ağrıyor olamaz. O makinenin hızında, onunla aynı dakikada aynı işi yapmamızı istiyorlar. Tüm bunlara işten atılma korkusu eklenince, istenilen sayıların peşinden koşup duruyoruz. Her gün birimiz ağlıyor, birimiz sinir krizi geçiriyor, sinirden kaynaklı mide ağrılarımız bitmiyor.
Geçen gün, yine sayının çıkmadığı bir gün, üretim sorumlusu hızla bölüme geldi. Benim önümdeki makinede çalışan kıza demediğini bırakmadı. “Bu sayılar ne? Benim istediğim sayıları çıkarmak zorundasınız. Yoksa gider evinde odadan odaya geçersin. Seni burada tuttuğuma pişman etme beni. Hepiniz sahtekârsınız. O sayıları istiyorum. Bu sayılara göre bütün gün 2 saat boş oturmuşsun demektir.” Daha neler neler… Abartısız 45 dakika boyunca aralıksız bir şekilde konuştu. Kız hiçbir şey diyemeden işini yapmaya çalıştı. Ama üretim sorumlusu kararlıydı, kızın canını yakmadan gitmeyecekti. Hakaretler biraz daha dozunu arttırmaya başladı. Kız hüngür hüngür ağladıktan sonra üretim sorumlusu arkasını döndü ve gitti. Psikolojik baskı sonucu istediğini elde etmiş oldu. Sanki kız gerçekten boş boş oturmuş da sayı çıkarmamış gibi!
Oysa hepimiz yan yana durmayı becerebilsek, birbirimize kızmadan, darılmadan dursak yan yana, bu yaşananlar olmayacak. Çünkü bizi birbirimize düşürerek bundan faydalananlar, biz bu tuzaklara düşmediğimizde hiçbir şey yapamayacaklar. Kendimize ve yanımızdaki işçi arkadaşlarımıza güvenmeliyiz. “Bu kadar sayı çıkıyor, gel yapabiliyorsan sen yap. Burası benim ekmek teknem, kimse de beni bu yüzden işten çıkaramaz” diyebilmenin yolu işyerinde bir bütün olarak hareket etmekten geçiyor.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler, grevlerinin 39. gününde olan MKB Rondo işçileri ve aileleri grevlerinin 18. gününde Tarkett grevcilerini ziyaret etti. Dayanışma ziyaretinde “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor”...
- ABD’nin New York’tan Miami ve Houston’a kadar tüm Doğu ve Körfez kıyısı limanlarında 45 bini aşkın liman işçisi toplu sözleşme görüşmelerindeki ücret ve çalışma koşullarındaki anlaşmazlık nedeniyle 1 Ekimde greve gitti. Uluslararası Liman İşçileri...
- Türkiye’de iktidar sözcüleri sık sık “Avrupa bizi kıskanıyor”, “dünya bizi kıskanıyor” diyerek böbürleniyorlardı. Türkiye’nin her tarafında doğalgaz, petrol gibi değerli madenler olduğunu, bu madenleri çıkartarak ekonomide çağ atlayacaklarını iddia...
- Birkaç hafta önce bir ablam ile ettiğim sohbet sonrası kelebeklerin benim için farklı bir anlam kazandığından bahsetmek istiyorum. Sohbet sırasında kelebekleri çok sevdiğimi özellikle de mavi kelebeklerin çok hoşuma gittiğini anlatmıştım. O da mavi...
- Fernas Madencilik işçileri işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması talebiyle haftalardır mücadele ediyorlar. İşçiler, Soma’dan Ankara’ya yaptıkları 8...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet İstiyoruz” şiarıyla düzenlediği işçi buluşmalarının sonuncusunu 3 Ekimde Ankara’da Anıt Park’ta düzenlediği mitingle gerçekleştirdi....
- Türkiye’nin çeşitli illerinde grev ve direnişlerden işçiler Emek Partisi milletvekilleriyle birlikte 3 Ekimde Mecliste basın açıklaması gerçekleştirdiler. Sabah saatlerinde Meclis’e gelen işçiler “ziyaretçi yasağı” gerekçe gösterilerek içeri...
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan madencilerin direnişi sürüyor. 25 Eylülde Ankara’ya yürüyüş başlatan Fernas...
- Fransa’nın en büyük sendika konfederasyonu Genel İşçi Konfederasyonu CGT’nin çağrısıyla 1 Ekimde Fransa genelinde işçi ve emekçiler greve gitti. İşçiler ücretlerin yükseltilmesini, kamu hizmetlerine ayrılan fonların arttırılmasını, işsizlik...
- Katil İsrail devleti, Gazze’deki saldırılarını bir yıldır sürdürürken Lübnan’a yönelik son saldırılarıyla bölgeyi daha da büyük bir yıkıma sürüklüyor. Gazze’de 42 bine yakın insanı öldüren, Lübnan’ı bombalayarak birkaç günde bine yakın insanı...
- 24 Eylülde Avustralya’nın en büyük sağlık sistemi NSW’ye bağlı çalışan binlerce sağlık işçisi iş bıraktı. Eylül ayı içerisinde 2 kez iş bırakan işçiler, Sidney’deki Hyde Park’tan Parlamento Binasına yürüyerek “yüzde 15 zam istiyoruz” sloganlarını...
- Belediye otobüslerinde boşsa karşılıklı dörtlü koltuklardan şoför tarafında cam kenarına otururum. Oturduğum yerde sola yaslandığımda rahat ederim. Sebebi omurgamdaki eğikliktir. Bedenimdeki daha doğrusu omurgalarımdaki eğikliğin nedeni, 1989 Bahar...
- Siyasi iktidar sürekli ekonominin iyiye gittiğini propaganda ediyor. Muhalifinden yandaşına tüm ekonomistler de ekonominin düze çıkması için hep birlikte fedakârlık yapmamız gerektiğini söylüyorlar. Ekonomi büyüdüğünde patronundan işçisine hepimiz...