Buradasınız
Kapitalistlerin Kâr Hırsı Çevre Dinlemiyor!
Tuzla’dan bir kadın metal işçisi
Doğaya nasıl davranırsan o da sana öyle davranır! Çevremizi temiz tutarsak doğa bize iyi davranır, aksi halde doğa intikamını alır. Peki, çevremizi asıl kirletenler, doğa felaketlerine neden olanlar kimler? İntikamsa kimden, nasıl alınıyor?
Geçtiğimiz günlerde dünyaca ünlü araba firması Volkswagen’in yaklaşık yarım milyon aracının piyasadan çekilmesi istendi. ABD Çevre Koruma Müdürlüğü EPA, Volkswagen’in ürettiği dizel araçların emisyon testlerinin yanlış, test sonuçlarının “hatalı” olduğunu açıkladı. EPA’nın testlerinde nitrojen oksit oranının kabul edilebilir seviyenin 35-40 kat üzerinde olduğu anlaşıldı.
Volkswagen’in söz konusu dizel motoru, çevreyi kabul edilen standart değerden 40 kat daha fazla kirletiyor. Volkswagen’in egzoz emisyon ölçümlerinde bilerek gerçek rakamları gizlediği iddia ediliyor. Volkswagen, bir yazılım programı aracılığıyla ABD’de sattığı dizel motorlu araçların egzoz, zararlı azot dioksit (NO2) değerlerini yıllarca yasal sınırlar içinde, olduğundan daha düşük göstermiş. Dünyada 11 milyon araçta bu hileli düzeneğin olduğu söyleniyor. Bir başka skandalsa ayrıca emisyon sonuçlarını belirleyen “Teneffüs Deneyi” testlerinin insanlar ve hayvanlar üzerinde yapıldığının ortaya çıkmasıdır. Volkswagen, Daimler ve BMW şirketleri tarafından kurulan EUGT araştırma merkezinin 2012-2015 yılları arasındaki dönemi kapsayan faaliyet raporunda belirtildiğine göre, azot dioksit tatbik edilen 25 kişi Aachen şehrindeki bir klinikte muayene edildi ve deneklerde herhangi olumsuz bir etki teşhis edilmedi. Hayvanlar üzerindeki deney ise dizel motorların çıkardığı zararlı maddelerin modern gaz temizleme metotları sayesinde azaldığını kanıtlamak için yapılmıştı. Canlıların sağlığını hiçe sayarak yapılan deneylerde değerleri olduğundan daha düşük gösteren EUGT 2017 yılının Haziran ayında feshedilmiş.
Ortaya çıkan sonuçlar kâr hırsıyla yanıp tutuşan kapitalistlerin çevre ve insan sağlığını hiçe saydığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Çevre ve insan üzerinde geri dönülmez hasarlara yol açan kapitalistler sözüm ona para cezasıyla yaptıklarının bedelini ödemiş oluyorlar. Peki, çevre kirliliğinden asıl etkilenenler ve gerçekte bedelini ödeyenler kimlerdir? Tabi ki biz işçiler ve emekçiler. Doğada yaşayan canlılar da bu yıkımdan nasibini alıyor. İklimlerin değişimine yol açarak, doğaya geri dönülmez hasarlar vererek birçok felakete, hastalığa yol açıyorlar. Sel, heyelan, toprak kayması, hortum, buzulların erimesi, ozon tabakasının delinmesi gibi birçok felaketin “doğal afet” olduğunu söyleyerek biz işçi ve emekçileri kandırıyorlar. Ağaçları kestikleri, yeşil alanları beton ormanına çevirdikleri, havayı kirlettikleri için nefes alacak alan da bırakmıyorlar. Bu felaketlere yol açan kapitalistlerin kâr hırsından başka bir şey değildir. Kapitalistler güvenli ve temiz ortamlarda yaşarken yaptıklarının bedelini yoksul emekçi halklara ödetmektedir.
Ahmet Yıldız Bu Ortalamaya Girer mi?
Kadro Vaadi Tutuldu mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...