Buradasınız
İş Kazası Geçiren İşçilerin Ne Gibi Hakları Var?
Gebze’den bir metal işçisi
Bundan 10 yıl önce iş kazası geçirmiştim. Ben ne ilk ne de sonuncuyum. Türkiye’de ve dünyada her yıl yüz binlerce işçi iş kazalarında hayatını kaybediyor, sakat kalıyor. İstatistiklere bakılığında dünyada her yıl 270 milyon iş kazası meydana geliyor. Ve her 15 saniyede bir işçi, her gün ise 6300 işçi iş kazaları ya da meslek hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. Her yıl yaklaşık 360 bin kişi iş kazalarından, 1 milyon 950 bin kişi ise meslek hastalıklarından dolayı yaşamını yitirmektedir. Türkiye ölümlü iş kazalarında dünyada üçüncü sırada yer alıyor.
İşçiler için hayat her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Çalışma saatleri her geçen gün biraz daha uzatılıyor. Kuralsız ve güvencesiz çalışmanın önü biraz daha açılıyor. İşçilerin kazanılmış hakları tek tek gasp ediliyor. Ağır çalışma koşulları ve uzayan çalışma saatleri nedeniyle pek çok fabrikada, işletmede iş kazaları artarak yaşanmaya devam ediyor.
Peki, işçilerin iş kazaları karşısında ne gibi hakları var? İş kazası, işçinin, işyeri alanı içerisinde veya patronun işyeri dışındaki bir işinde meydana gelen ve işçiye zarar veren olaydır. Yaşanan kazanın iş kazası olarak sayılması için işçinin olay anında zarara uğraması şart değildir. Sonradan ortaya çıkan bedensel veya ruhsal rahatsızlıkların kazaya bağlı olduğu doktor raporu ile tespit edilirse, üzerinden zaman geçse dahi bu olay iş kazası olarak değerlendirilir. Yine işçiye zarar veren bir olayın iş kazası kapsamına girmesi için o kazanın sadece o işçinin çalıştığı alan içinde olması gerekmiyor. İşçiler patronun tuttuğu bir araç ile işlerine gidip gelirken veya bir işyerinden patronun talimatı doğrultusunda işyeri dışındaki başka bir işe giderken yolda başlarına gelen herhangi bir kaza da, iş kazası olarak değerlendirilir. İş kazası meydana geldikten hemen sonra patron, iş kazasını olayın olduğu bölge yetkili amirlerine (savcılık, jandarma veya karakol) bildirmekle yükümlüdür. SGK’ya da iki gün içinde yazı ile bildirme yükümlülüğü vardır. Patron bu kazayı bildirmezse veya eksik bildirirse ileride doğacak olumsuz sonuçlardan sorumludur. İş kazası sonrasında işçi, patrona maddi ve manevi tazminat davası açarak hukuksal yollardan hakkını arayabilir. İşçinin patrona dava açabilmesi için 10 yıllık bir süresi vardır. Bu süre içerisinde işçi istediği zaman iş kazası ile ilgili dava açabilir.
İş kazalarını patronlar ört bas etmek ve iş kazasından doğan haklarımızı gasp etmek için türlü dalavereler çeviriyorlar. Yasal haklarımızı bilmemiz ve sonuna kadar dayatmamız gerekiyor. Eğer iş kazasından kaynaklanan sorumluluğu patronların yerine getirmesini beklersek elimize bir şey geçmeyeceğini bilmeliyiz.
Örneğin, ben de benzeri bir durumla karşı karşıya kaldım. 2000 yılında işe başladıktan 2 ay kadar sonra bir iş kazası geçirdim ve sağ elimde üç parmağımı makineye kaptırdım. İş kazasının sebebi, küçük bir sensörün arızalı bir şekilde çalıştırılmasından kaynaklanıyordu. Apar topar fabrikanın aracıyla önce Gebze Devlet Hastanesine götürüldüm ve ilk müdahaleden sonra Gebze SSK Hastanesine sevk edildim. Burada uzman doktor olmadığından Göztepe SSK’ya sevk edildim, ama burada da yer olmadığından Pendik’te özel bir hastaneye nakledildim. Nihayetinde Pendik’te ameliyat edildim. İş kazası sabah 11.30’da oldu, fakat benim ameliyata girme saatim akşam 18.00’ı buldu. 6 ay kadar tedavi oldum ve sağ işaret parmağım birinci boğumdan itibaren koptu. Diğer iki parmağımda ise şekil bozukluğu oluştu. İş göremezlik durumu %2 olarak tespit edildi. Kazadan sonra da bu fabrikada çalışmaya devam ettim. Patrona 10 yıl içerisinde dava açma hakkım olduğunu öğrendiğimde aradan 9 yıl geçmişti. Fakat ben buna rağmen patrona hakkımı arayacağımı söyledim. Patron kararlı olduğumu gördüğünde dava açmama gerek kalmadan tüm yasal haklarımı verdi. Bu da gösteriyor ki, biz eğer haklarımızı bilir ve patronlara dayatırsak alabiliriz. Yeter ki bizler haklarımızı bilelim ve sonuna kadar takipçisi olalım. Unutmayalım dostlar, iş kazası bir “kader” değildir, patronların almadıkları önlemlerin bir sonucudur. Yaşadığım örnekte de görüldüğü üzere, haklarını bilen işçiler karşısında patronlar duramazlar.
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...