Buradasınız
Kırk Taklayla Sefalet Ücreti Cepte
Bostancı’dan bir işçi kadın
Geçenlerde bir iş başvurusuna gittim. Önce form doldurdum. “Ne okursun, ne seyredersin, hobilerin, fazla mesaiye kalır mısın, vardiyalı çalışır mısın” gibi bir sürü soru. Neyse formu doldurdum ve beni işe alacak müdürle konuşmaya başladım. “Daha önce bu işi yapmamışsın, biz daha önce hastanede çalışmış kişileri tercih ediyoruz” dedi ve kestirip attı. Ama ben bu işe girmeliydim ve bunu yapmadan oradan ayrılmaya hiç niyetim de yoktu. Öyle de oldu. “Ben gidersem beni aramazsınız, benim bu işe çok ihtiyacım var, bakmam gereken bir ailem var, ben bu işi yaparım” dedim. “Eğitime açığım, yapacağım her şeyi öğrenebilirim, çok istekliyim” dedim. Soruların devamı geldi tabii: “Kan tutar mı seni?” Ve hiç düşünmeden cevap vererek “kızımın sürekli burnu kanar, ben alışığım kan görmeye” dedim. Peki dedi “miden sağlam mıdır, idrar, kusmuk görmeye dayanır mısın?”. Yine düşünmeden, “babaannem felçli, annem bakıyor, ben de onlara gittiğimde yardım ediyorum” dedim. Bu arada kusmuktan değil ama bulunduğum durumdan ve müdürden midem bulanmıştı doğrusu. Ne hallere düşürmüşlerdi beni, bir takla atmamı istememişti o kadar. Son bir nefes aldım ve içimden “bitsin artık bu işkence” dedim. O arada elini uzattı ve ekledi, “ilk defa bu kadar kısa sürede deneyimsiz birini işe alıyorum”. Tabii içimden “bir de bana sorun ne kadar kısaydı!” dedim.
Evet dostlar, gerçekten de lanet olsun bizi bu hallere düşürenlere. Tek ayaküstünde kırk yalan söyleyerek işe alınmış ve sefalet ücretini kapmıştım. İşe ihtiyacım olduğu konusunda ikna olmuştu müdür. Çünkü ne kadar ihtiyaçlı ve hevesli birini işe alırsa, hevesi yüzünden kişi işi o kadar çabuk kavrar ve öğrenir. Ne kadar çok işe ihtiyacı varsa o kadar çok çalışır ve hiçbir şeye ses çıkartmaz diye düşünür patronlar. Ama yanılıyorlar, çünkü ben mücadeleci bir işçiyim, onlar beni işe almak için kılı kırk yardılar, ama ben de işçi arkadaşlarımla birlik olup mücadele etmek gerektiğini biliyorum. ÖRGÜTLÜYSEK HERŞEYİZ, ÖRGÜTSÜZSEK HİÇBİR ŞEY!
46. Yılında Kavel Destanı
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...