Buradasınız
Korkular Yenilmelidir
Bir kadın tekstil işçisi
Bilindiği gibi patronlar biz işçi sınıfını ezmekte ve kölelik koşullarında çalıştırmaktadır. Üstelik “İşinize gelmiyorsa, beğenmiyorsanız gidebilirsiniz” diye kapıyı gösteriyorlar. Patronlar, krizi fırsat bilip, giderek büyüyen işsizler ordusunu bir tehdit olarak kullanıp, insanların üzerinde baskı kurup, onları daha fazla sömürmeye, sessizleştirmeye çalışıyorlar. Ne var ki bilinçsiz işçiler de susmayı tercih ediyorlar. Peki, işçi sınıfının kaybedecek neyi var? Bir türlü istediğimiz zammı alamadığımız asgari ücreti mi, hiç göremeyeceğimiz emekliliğimizi mi, kiralarını zaten ödeyemediğimiz evlerimizi mi, artık hiçbir şeye yaramayan sağlık sigortalarımızı mı? Neyi kaybedeceğiz sesimizi çıkarırsak?
Ben de onlardan biriydim, iş hayatına atılıp UİD-DER’le tanışana kadar neyin ne olduğunu bilmezdim. İki yıldır çalışıyorum; ne izin paramı veriyorlar ne de izne çıkarıyorlar. Gece vardiyasında yemeğimizi bile vermiyorlar, sürekli baskı ve korkuyla çalıştırıyorlar bizi. Şu sıralar işyerimiz hapishaneyi aratmıyor. Telefon yasak, girişte güvenliğe bırakıyoruz. Şimdi de giriş çıkışlarda yapılan aramada çantalarımızı boşaltıyorlar, didik didik arıyorlar. Öyle üzerimize geliyorlar ki işkence koşulları sanki. Fabrikaya girdiğimizde dışarıyla her türlü bağımız kesiliyor. Daha anlatılabilecek çok şey var ama en önemlisi tüm bunlara karşı işçilerde bir yaprak kıpırdamasının bile olmaması. Sadece kendi aralarında konuşuyorlar, kızıyorlar, ortada yine bir şey yok maalesef. Ben de haklarımı bilmediğim için bilinçsiz bir işçi olarak sustum, sustum… Ama UİD-DER sayesinde artık ben de bir şeyler yapmak istediğimi fark edip bu suskunluğa bu korkuya bir son verip, bilinçlenmek ve bilinçlendirmek için elimden geleni yapmaya karar verdim.
Artık susmayacağım, artık korkmak yok, bence korkunun ecele faydası da yok. Korkular yenilmelidir. Haklı davamızı sürdürmeliyiz. Karanlıktan aydınlığa çıkmalıyız. İşçi sınıfına korkmak, susmak yakışmaz. Biz işçiler bilinçlenmeye yönelik her türlü etkinliklerde bulunmalıyız. Duran insanları yürütmeli, yürüyenleri koşturmalı, koşanları da daha hızlı koşmaları için teşvik etmeliyiz. Bu anlamda biz işçilere büyük görevler düşmekte. Korktuğumuz sürece bizi daha çok bastıracaklar, sömürecekler. Biz işçilerin daha ne kadar işkence çekmesi gerekiyor? Bir şeyler yapmak için daha ne kadar göz yumacağız haklarımızın elimizden gitmesine. Artık dur diyelim bu yanlış gidişata. Şimdi korkma, yılma zamanı değil, beraber olma zamanıdır. Hep hatırlayalım şu cümleyi: “BİRLEŞEN İŞÇİLER YENİLMEZLER!”
Tekel Direnişiyle Dayanışma Nöbeti!
Bir Akkardan İşçisinin Eşinden Mektup
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...