Buradasınız
Köylülükten İşçiliğe, İşçilikten İşçi Sınıfına: “Cemile”
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
İşçi sınıfının büyük edebiyatçılarından Orhan Kemal, işçilerin yaşamını tüm gerçekliği ile anlatır. “Cemile” isimli romanında Orhan Kemal emekçi kadının umutlarını, hayata karşı direnişinin ilk adımlarını Adana’nın pamuk işçilerinin kahırlı yaşamının içinden anlatır.
1934 yılıdır. Cemile 14 yaşında, göçmen bir ailenin dik başlı, direngen ve güzel işçi kızıdır. Küçük yaşta annesini hastalıktan kaybetmiştir. Babası ve abisiyle yoksulluk içinde yaşamaktadır. Abisiyle birlikte evin bütün yükünü omuzlar. Babası da ev işlerini yürütür. Cemile diğer akranları gibi iplik fabrikasında çalışır.
Deveci Çopur fabrikada Cemile’yi görür. “Kollarını altın burmayla doldururum, küpe alırım kendine, beşibirlik alırım” der ve onunla evlenmek ister. Birkaç devesi ve malıyla her kapıyı açabileceğini düşünür. Cemile’ninse malda mülkte gözü yoktur. Kabul etmez Deveci Çopur’un bileziklerini, altınlarını. Cemile’nin gönlü fabrikaya yeni girmiş Kâtip Necati’dedir. Yüreği de elleri gibi saf ve temizdir. Kâtip Necati burada modern, kentli işçiyi temsil ederken, Deveci Çopur ise henüz daha işçileşememiş, kültürel olarak dönüşememiş köylü karakterini…
Cemile’yle birlikte 9-10 yaşlarında gözlerinden uyku akan çocuklar çalışır iplikhanede. Çocuklar makine aralarına girip ufacık, nasırlı elleri, yamuk yumuk parmaklarıyla kopan tellere bağ atarlar. 12 saat çalışırlar. Ömürleri sönüp giderken emekleri yeni kurulmuş bir ülkenin patronlarına sermaye olur. Tozlu, çamurlu yollardan geçerek yorgun bedenlerini fakirhanelerine bir çuval gibi atarlar. İşçi evleri hep aynıdır. “Evler yan yatmış, diz çökmüş, bağdaş kurmuş, kapaklanmış yahut tam yuvarlanacakken tutunuvermiş evler, işçi evleri” buram buram yoksulluk kokar. Ama buna rağmen sahiplenme, dayanışma ve mücadele de vardır işçi mahallelerinde.
İşçiler dayanışma ile ayakta durur. Patronlarsa rekabetle. İki ortaklı çırçır fabrikasının büyük ortağı Numan Şerif kentli ve tahsillidir. Teknik açıdan üretimi hızlandırmak ve daha iyi iplik elde etmek için İtalyan bir mühendisle anlaşır. İlk zamanlar işler yolunda giderken birden iplik kopmaları sıklaşmaya başlar. Üretim düşer ve fabrikada sinirler gerilir.
Hayat görüşleri birbirinden farklı iki patronun arasındaki anlaşmazlık işçilerin ücretlerine yansır. İşçiler, üretimin düşmesini ve ipliğin kopmasını İtalyan mühendise bağlarlar. Bu yalanın yayılmasında fabrikanın küçük ortağı Kadir Ağa’nın parmağı vardır. Kadir Ağa kurnazdır, İtalyan mühendise yol vermek ve fabrikada kendi borusunu öttürmek ister. İplik kolalarına zımpara tozu attırır. İpliklerin sürekli kopmasını ve işçilerin öfkesinin mühendise yönelmesini sağlamaya çalışır. Bazı işçiler iplik kopmalarının nedenini bulup uyarmalarına rağmen, Kadir Ağa’nın etrafındaki işbirlikçi Camgöz Sadık’ın kışkırtmalarıyla ok yaydan çıkar. Büyük patron İtalyan mühendisi linç etmek isteyen işçileri işten atar. Burada ise kentli kapitalist ile sonradan görme, biran önce zengin olma tutkusuna sahip taşralı kapitalist çatışması vardır. İşçiler ne yazık ki örgütsüz ve sınıf bilincine sahip olmadıkları için taşralı kapitalisti kendilerine yakın görür ve onun arkasından giderler.
İşten atılan işçiler açlıkla yüz yüzedir artık. Hep bir umutla beklerler iplik tozuyla yüklü fabrikada tekrar çalışmayı. Gittikçe umutları kırılır. Büyük patronun şehirden işçi getirme kararı aldığı duyulur. İşçiler hep o günü düşünürler. Camgöz Sadık ve patron Kadir Ağa tarafından büyük bir oyuna getirilmiş olduklarını anlarlar. Büyük bir kin ve öfkeyle Camgöz Sadık’ın Deveci Çopur’un yardımıyla açtığı kahveye saldırarak yakıp yıkarlar, onu işsiz bırakırlar.
O yıllarda işçiler patronlar sınıfı karşısında deneyimsizdir. Örgütsüzdür. Çabuk aldanırlar, büyük bedeller öderler. Köyden kente, köylülükten işçiliğe geçiş sancılıdır. Bu sancı bugün de devam ediyor ve etkisini her alanda gösteriyor. Cemile, bir emekçi kadın olarak bu sancılara şahit olur, bu sancıları yaşar. Kahırlı bir yaşam sürerken dilinden Boşnakça halk türküleri dökülür. Bu türkü insanlığın hasretlerini, arzularını belirten nakışlarla işli bir türküdür. Emekçi kadınların ve işçilerin türküleri bugün de insanlığın hasretlerini ve arzularını anlatmaya devam ediyor. Büyüyen ve deneyim kazanan işçi sınıfı türkülerde dile getirdiği özlemlerini gerçeğe dönüştürmek üzere güç biriktiriyor.
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Depremin Yaraları Kanamaya Devam Ediyor
- Ne Kadar Vergi Veriyoruz, Karşılığında Ne Alıyoruz?
- Dert Bizde Derman Ellerimizde, Birliğimizdedir!
- İşçi Dayanışması 195. Sayı Çıktı!
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Sendikal Örgütlülük Kâğıt Üstünde Kalmasın
- Tarihin Bir Yankısı: Sınıfına İnan, Gücüne Güven!
- Bu Fikirleri Kimler Üretiyor?
- Kamuda Tasarruf Paketinden Payımıza Düşenler
- Kapitalizm Yıkılmadan İnsanlık Nefes Alamaz!
- İşçi Dayanışması 194. Sayı Çıktı!
- Bir Müthiş Bahtiyarlık: “Anlamak Gideni ve Gelmekte Olanı”
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- İsrail’le Ticaret ve Sermayenin Fıtratı
- İşçi Sınıfının Mücadele Saflarını Güçlendirelim
- İşçi Dayanışması 193. Sayı Çıktı!
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
Son Eklenenler
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...
- Trafikte, toplu taşımada, market alışverişinde, hastane kuyruğunda, hatta yolda yürürken bile birbiriyle tartışan veya kavga eden insanlara şahit oluyoruz. Hatta bizler de kimi zaman bu tartışmaların bir parçası oluyoruz. Peki bu gerginlik nedensiz...
- Yaz aylarında havaların bir anda ısınmasıyla birlikte işyerleri adeta fırın gibi oldu. Gün içerisinde işçilerin sırtındaki ter birkaç kez kuruyor. İşte bu koşullarda her şeye rağmen Ramazan ve Kurban Bayramı tatilleri biz işçiler için bir can simidi...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1,5 yıl geçti. On bir kenti etkileyen depremlerde enkaz altında kalan on binlerce insanın ve yakınlarının feryatları günlerce dinmedi. Enkazdan sağ kurtarılabilecek binlerce insan, arama kurtarma çalışmalarının...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan ve Özçelik-İş Sendikasının örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 20 Haziranda greve çıkmışlardı. UİD-DER’li işçiler olarak bizler de...
- Srebrenitsa’da, 1995 Temmuzunda, 8 bini aşkın Boşnak, Sırp egemenleri tarafından katledildi. Geçmişten günümüze emperyalistlerin kışkırttığı tüm savaşlara baktığımızda ölenlerin, acı çekenlerin, yasa boğulanların emekçiler olduğunu, savaştan siyasi...
Düşün
Okyanusları, denizleri, dereleri, nehirleri
Düşle
Parmaklıkların ötesindeki sonsuz dünyayı
Düşün
...- 43 gündür direnen Sumitomo işçilerinin grevi kazanımla sonuçlandı. Adana’da PTT bünyesinde çalışan taşeron işçiler iş baskısı ve kötü çalışma koşullarına karşı 9 Temmuzda iş bıraktı. İşçilerin eylemi ikinci gününde kazanımla sona erdi. Manisa’da...
- TÜİK Haziran 2022 itibariyle enflasyon sepetine hangi ürünleri koyduğunu ve bu ürünlerin fiyatını ne olarak kabul ettiğini açıklamayı bıraktı. İki yıldır TÜİK’in açıkladığı enflasyonu neye göre hesapladığını bilmiyoruz. Yani sepet iki yıldır kayıp!...