Buradasınız
Kriz Değil Örgütsüzlük Bunaltıyor
Esenyurt’tan bir işçi

Avrupa Depresyon Birliği’nin, işyerlerinde depresyonun etkilerini araştırmak üzere gerçekleştirdiği bir ankete göre, Avrupa’da çalışanların kayda değer bir kısmı depresyonla boğuşuyormuş.
Tüm dünyada yaşanan ekonomik kriz işçi ve emekçilerin yakasına yapışmış durumda. Yıllarca işçilerin kanını emerek büyüyen dev tekeller, ekonomik krizle birlikte faturayı işçi sınıfının sırtına yıkma gayreti içine girmiştir. Neredeyse bütün temel insani ihtiyaçlara yapılan zamların yansıra, var olan kazanılmış haklar da bir bir gasp edilmek istenmektedir. Emeklilik yaşının arttırılması, iş saatlerinin uzaması, ücretlerin düşmesi ve işsizliğin alabildiğine tırmanması gibi gerçekler bunun örneğidir.
Bütün bu sorunlarla boğuşan işçiler, yaşananlara bir anlam verememekte, sorunu kendi başına halletmeye çabalamakta, bu ise çıkışsızlıkla birlikte kişiyi ruhsal bunalıma sürüklemektedir. İşin bir başka acı yönü ise depresyona giren kişilere destek amacıyla devletin bir kaynak ayırmamasıdır.
Söz konusu ankete göre, örneğin Almanya’da çalışanların yüzde 61’i depresyon nedeniyle işyerinden izin almak zorunda kalmışlar. Anket, Avrupa’da her on çalışandan birinin depresyon nedeniyle işe gidemediğini ve bu nedenle kişi başına ortalama 36 günlük bir iş kaybı olduğunu söylüyor. Ancak çalışanların sağlığı kapitalistlerin umrunda bile değildir. Onlar sadece depresyon nedeniyle işçilerin veriminin düşmesinden ve kayıp iş günlerinden şikâyet etmekteler. İşçilerin hatırı sayılır bir kesimi depresyonda olmasına rağmen işten atılma kaygısıyla bunu patrondan gizlemektedir. Bu durum da iş kazalarına davetiye çıkarmaktadır. Bu sadece Avrupalı işçilerin değil tüm işçilerin sorunudur.
Kapitalizm kan ve gözyaşı üzerinde büyümekte ve tüm insanların psikolojilerini bozmaktadır. Zaten bir insan varolan bunca çelişkinin normal olduğunu düşünüyorsa, orada normal olmayan bir şey vardır, o da bunu düşünen kişi. İşçi ve emekçileri depresyona sürükleyen esas etkenlerin başında örgütsüzlük gelmektedir. Bir avuç asalak bizim adımıza karar veriyor. Bizim adımıza zam yapıyor, ücretleri düşürüyor, bizim adımıza dünyayı yağmalıyor, kaç saat çalışacağımıza, ne kadar üreteceğimize karar veriyor. Zararı paylaşırken biz işçiler ön plana itiliyoruz, üretilen zenginlikleri paylaşırken adam yerine konmuyoruz. İş güvencemiz leş kargalarının iki dudağının arasında. Haliyle burada örgütsüzlük en büyük eksiklik olarak karşımıza dikiliyor. Bizler dağınık olduğumuz için bir bir avlanıyoruz. Ne zaman ki işçi sınıfı örgütlenip egemenlerin saltanatını sarsmaya başlarsa işte o zaman ruh ve beden sağlığı yerinde olan bireyler olacağız.
Yaşasın işçilerin uluslararası mücadele birliği!
“Burada Soruları Ben Sorarım!”
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...