Buradasınız
Kriz Hâlâ mı “Teğet” Geçiyor?
İkitelli’den bir metal işçisi
Kapitalist sistemin içine girmiş olduğu ekonomik kriz biz işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. İşsizlik kırbacıyla yaşamımız daha da çekilmez hal aldı. Bir yandan uzayan çalışma saatleri, zamanında alınamayan ve düşen ücretler, patronların saldırıları karşısında sessiz kalmamızdan dolayı kaybedilen sosyal haklar, en temel tüketim mallarına yapılan zamlara karşılık alınan ücretlere zam yapılmaması, çalışan bir işçinin ayın sonunu getirmek için yaşamından yapmış olduğu fedakârlıklar… İşsiz kalan işçi kardeşlerimizin durumu daha da zor. Hiçbir gelirleri yok.
Ekonomik krizin teğet geçeceğini söylemişlerdi. Teğet geçmiş hali resmi rakamlara göre 3,5 milyondan fazla işsizler ordusuysa, açlık sınırının altında bir asgari ücrete çalışmaksa, sigortasız, sendikasız çalıştırılmaksa, paran olmadığı için eğitiminin yarım kalması ve hastalandığında doktora gidememekse, açlıkla, yoksullukla boğuşmaksa, kriz direkt geçseydi ne olurdu, düşünmesi bile zor. Biz işçileri yalanlarıyla beslemeye devam ediyor patronlar sınıfı ve onların temsilcileri.
Bugün geldiğimiz durum hiç de patronlar sınıfının dediği gibi değil. Geçtiğimiz günlerde bir işçi arkadaş elektrik faturasını ödeyemediği için ihbarname geldiğini söylediğinde, neden muhasebeye çıkıp para almıyorsun, patronla konuş para versin ve faturanı yatır dedik. İşçi arkadaşsa daha para alma günümüzün gelmediğini söyledi. İyi de elektrik idaresi biz işçilerin ücret aldıkları güne göre faturalandırma yapmıyor ki! Sonunda ikna ettik arkadaşı da gidip para alıp faturasını ödemeye gitti.
Bir başka arkadaş bizden borç para istediğinde, patronla konuşup muhasebeden almasını söyledik. Çünkü ayın sonu gelmişti ve hiçbirimizde para yoktu. Çocuğu hastalanmış ve doktora götürmesi gerekiyordu. Patronla konuştuğunda patron para olmadığını ve arkadaşlarından borç almasını salık vermiş arkadaşa. Sinirlenmiş bir haldeydi. Ne demek parası yok! Sen inandın mı bu söylediklerine dediğimizde boynunu büktü. Tekrar gidip konuşmasını ve para almadan işbaşı yapmamasını söyledik. Tekrar gittiğinde patron çıkarıp 50 lira vermiş. Fakat verirken de kendi kişisel parası olduğunu, şirketin parası olmadığını belirtmiş. Sanki şirket başkasına ait ve verdiği para gibi şirketin kasasındaki para da onun değil! Aklınca bizi kandıracak ve şirketin zor durumda olduğuna ikna edecek bizleri. Oysa yeni iki tane makine ve işyeri aldı. Madem paraları yok ne ile alıyorlar? Bize gelince para yok, ama makine almaya gelince paraları var. Bunları söyleyip, patronların yalanlarına kanmamamız gerektiğini anlattığımda arkadaşlar da söylediklerime katıldılar.
Kriz biz işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Maalesef patronlar sınıfının karşısında örgütlü olmadığımız için krizin faturasını bizler ödemeye devam ediyoruz. Krizin faturasını ödemek istemiyorsak, insanca bir yaşam istiyorsak, patronlar sınıfına karşı örgütlü mücadele etmeliyiz.
Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...