Buradasınız
Kurtuluş Kadroda Değil Mücadelede!
Ankara’dan bir işçi
Merhaba kardeşler,
Ben Hacettepe Hastanesinde direniş yaşamış ve mücadele ederek Hacettepe Üniversitesi bünyesinde sözleşmeli olarak tekrar işe başlayan bir işçiyim. Yaklaşık 11 aydır iktisadi işletmelere bağlı bir restorantta temizlik işi yapıyorum. Aslında taşeron ve sözleşmeli işçilerin çalışma koşullarında pek bir fark olmadığını görüp, bunu sizlerle paylaşmak istedim.
Bizden önce işe başlayan işçiler, ilk iki ay maaş almadan çalıştırılmışlar. Bu işi zaten araya torpil sokarak bulmuş işçiler, bir de kadro gelecek umuduyla seslerini çıkaramamışlar. Kendi güçlerinin farkında olmayan işçiler ne yazık ki kadro umuduyla oyalanıp duruyorlar. Oysaki bizler mücadele etmediğimiz sürece bırak kadrolu olmayı, geçmişte mücadele ederek kazandığımız haklarımızdan da olacağız. Nitekim ellerinden alınan sadece iki aylık maaşları olmamış, bir de geçen sene 900 saate varan fazla mesai ücretlerini de alamamışlar. Yasaya göre, fazla mesai ücretinin normal ücretin en az %50 fazlası olması gerekiyor. Ne yazık ki patronlar bu ücreti vermeyip, işlerin yoğun olmadığı dönemlerde izin vermeyi tercih ediyorlar. Ama işçiler bu izinlerini de kullanamamışlar, çünkü yöneticiler fazla mesailerinin yazıldığı evrakları yırtıp atmışlar. Bir de yüzsüzce kimsenin fazla mesai alacağı yok demişler.
Sömürü bunlarla da bitmiyor arkadaşlar. Biz taşeron olarak çalışıyorken yaptığımız iş belliydi. Bizlere başka bir iş yaptırmaya kalktıklarında “benim görevim değil” diyebiliyorduk. Bu da tabii ancak uzun bir mücadele sonucunda olmuştu. Fakat bu işyerinde bir işçiye neredeyse beş ayrı iş yaptırılıyor. Yani beş işçinin yapacağı iş tek işçiye yaptırılıyor. Bunu da işçileri karşı karşıya getirerek, bizleri birbirimize düşürerek yapıyorlar. Bizler çalıştığımız işyerlerinde işçi eksikliğini aşırı çalışarak tamamladığımız sürece, kazanan biz değil, patronlar oluyor.
Hastanede taşeron işçi olarak çalışırken, mücadele ederek pek çok kazanım elde ettik. Bu kazanımdan yeni işyerlerimizdeki işçiler de faydalandı. Meselâ maaşları asgari ücret iken, birden 450 lira arttı. Bizler gelmeden önce, sigara içerken yakalanan işçiler işten çıkartılıyorlarmış. Bizler geldikten sonra bu tür haksız uygulamalar yapmaya cesaret edemediler. Ayrıca hemen hemen bütün işçiler bunun farkında. Ama sadece farkında olmak yetmiyor. Hep birlikte sorunlarımızı çözmek için birleşmeli, mücadele etmeliyiz.
Kardeşler, bu yazdıklarım yaşadığımız sorunların sadece bir kısmı. Biliyorum ki, bütün işyerlerinde yaşanılan sorunlar hemen hemen aynı. Çünkü patronlar işçileri nasıl sömürebiliriz diye kafa yoruyorlar. Biz işçiler de, birbirimize güvenerek, birlikte örgütlenerek, haklarımızı nasıl savunup geliştirebiliriz diye kafa yormalıyız.
Ücretli Öğretmen Sömürüsü
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...