Buradasınız
Mademki Dünyanın Yarısıyız, O Halde Mücadelede Biz de Varız!
Gebze’den UİD-DER’li kadın işçiler
UİD-DER Gebze temsilciliğimizde kadın işçilerle birlikte Diren filmini izledik. İngiltere’de oy hakkı için mücadele eden kadınların direnişini konu edinen film, 1912 yılında Londra’da geçiyor. Film, 1900’lü yıllarda kadınların politikadan uzak tutulmaya, seçme ve seçilme hakkının, çocukları üzerinde söz hakkının tanınmamasına karşı mücadelelerini anlatıyor. Filmde, çok küçük yaşlarda çamaşırhanede çalışmaya başlayan kadın işçilerin çalışma koşullarına tanık oluyoruz. Uzun çalışma saatleri, ağır çalışma koşulları ve iş kazaları kadın işçileri daha genç yaşta iken yıpratıyor. Kapitalizmin beşiği İngiltere’de kadınların yara bere içindeki elleri ve genç yaşta son bulan yaşamları, sömürünün vahşetini gözler önüne seriyor. Çamaşırhane patronlarının aşağılayıcı ve baskıcı tavırları, çocuk yaştaki işçileri taciz etmeleri yaşamı kat be kat çekilmez kılıyor. Filmde, yaşamak için başka bir yol olabileceğine inanan bir kadın işçinin bu koşullara başkaldırısı ve geçirdiği dönüşüm anlatılıyor.
Filmde Maud adlı çamaşırhane işçisi, bir kızı olsaydı nasıl bir geleceğe sahip olacağını sorduğunda, kocası ona “seninki gibi” diye cevap verir. Maud düşünür. Bir kızı olsaydı, küçük yaşta çamaşırhanede çalışacak, patronların tacizine maruz kalacak, genç yaşta parmakları işlevini yitirecek, iş kazalarına maruz kalacak ve çalışma koşulları nedeniyle genç yaşta hayatı son bulacaktı. Kapitalizmin işçilere dayattığı bu kahırlı yaşamı reddeden Maud, başka bir hayatın mümkün olduğuna inanarak mücadeleye atılmaya karar verdi. Eşinin istediği gibi bir hayatı sürdürmeye, çocuğunun üzerinde söz hakkına sahip olamamaya, seçme ve seçilme hakkından uzak tutulmaya karşı çıkan Maud’un yüreğinde isyan ateşi büyüdü ve ağır çalışma koşullarına, düşük ücretlere, baskıya, tacize karşı canla başla mücadeleye atıldı. Milletvekillerinin yalanlarına, polisin işkence ve şiddetine, mahalle baskısına, ayıplanmaya, dışlanmaya karşı azimle mücadeleye sarıldı. İşçi sınıfının bir parçası olan Maud’un, kendi gücüne güvenerek arkadaşlarını yüreklendirmesi, fedakârlığı, inancı, kararlılığı ve mücadele azmi bugün de tüm emekçi kadınlara güzel bir örnektir.
Yüzyıllardır çifte ezilmişlik altındaki emekçi kadınlar, 8 saatlik işgünü, eşit işe eşit ücret, doğum ve emzirme izinleri, kreş hakkı için mücadelede önde yer aldılar. Emperyalist savaşlara, baskılara, yoksulluğa karşı dünyanın dört bir yanında sokaklara çıktılar. İşçi sınıfının patronlar sınıfına karşı verdiği mücadelelerde korkusuzca öne atıldılar. Ekonomik haklarımızdan siyasal haklarımıza kadar, bugün kazanım olarak saydığımız ne varsa kadınıyla-erkeğiyle geçmiş işçi kuşaklarının verdiği mücadeleler ile elde edilmiştir. Aradan yüzyıllar geçmesine rağmen, emekçi kadınlar düşük ücretlere çalıştırılmakta, şiddete, tacize maruz kalmakta emekleri değersiz görülmektedir. Bu sorunların kaynağı olan kapitalist bataklık yok edilmedikçe, bizlere dayatılan bu hayatı yaşamaya mahkûm olacağız. Biz işçi sınıfının kadınlarıyız ve dünyanın yarısıyız! Başka bir dünyanın mümkün olduğuna duyduğumuz inançla mücadelede en önde yer almaya devam edeceğiz.
Uykuya Dalıyorum Ayakta Dururken
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...