Buradasınız
Mavi Yaka, Beyaz Yaka Ayrımı Patronların Oyunu
Gebze’den bir ofis işçisi
Merhaba dostlar, ben yaklaşık 13 yıldır ofis işçisi olarak bir fabrikada çalışıyorum. Ofis işçisi diyorum çünkü ben işçi olduğumun ve sınıfımın bilincindeyim. Yıllardır biz işçilerin bütünlüğünü bölmek için türlü entrikalar çeviren patronlar, ofis işçisiyle üretim işçisini ayırmak için “sen beyaz yakalısın, onlar mavi yakalı” diyerek sınıfımızı görmemizi engellemişlerdir. Nedir mavi yaka, beyaz yaka?
Beyaz yakalı işçiler daha çok masa başı işi yapan, temiz giyimli ve patronlara yakınlıklarıyla tanınırlar. Kendilerini üretim işçilerinden her zaman farklı görür ve genellikle üretim işçilerine tepeden bakarlar.
Aslında bunun suçlusu tabii ki ofiste çalışan işçiler değil. Patronlar kendi kârlarını daha fazla arttırmak için kendilerine yandaş arar, bunu da genellikle ofis işçisi üzerinden yaparlar. Üretimi daha fazla arttırmak, üretim işçisinin nefes bile almadan çalışmasını sağlamak, yaptıkları üretimleri kontrol etmek, üretim işçisinin açığını aramak, onları daha çok sömürmek için bizleri kullanırlar. Her zaman yaptıkları gibi işçiyi işçinin karşısına dikerler. Bizlere eğitim farklılığından, kültür farklılığından dem vurarak üretimde çalışanlardan farklısınız diye türlü yalanlar söylerler. Bizler patronun sağ koluyuz ya! Kârlarına kâr katmamız gerekli ya! Bizler de kendimizi Kaf dağında görür, yaptığımızın farkında olmadan onların oyunlarına dâhil oluruz.
Aslında patronların umurunda bile değil mavi yaka, beyaz yaka. Mavi yakalı işçileri nasıl sömürüyorlarsa aynı şekilde beyaz yakalı işçileri de sömürüyorlar. Ücret düşük olsa dahi sırf ofis işi olduğu için ve farklı bir konum hayal ettiğimiz için patronun bütün yaptıklarını kabul ederiz. Patronların ve onların temsilcilerinin, evlerindeki ve iş hayatındaki bütün olumsuzluklarını çekmek zorunda kalırız. Mesaiye kaldığımızda beyaz yakalı olduğumuz için fazla mesai ücreti bile alamayız. Birçok kişinin yapacağı işi bir kişiye yaptırırlar. Patron öyle bir kimliğe büründürmüştür ki ofis işçisini, mesai saati dışında bile işteymişsin gibi davranırsın, bütün gün hizmet ettiğin yetmemiş gibi akşam eve gelince de telefonlarla devam eder işçiliğin. Fakat işlerine gelmediğimiz zaman mavi yakalı olalım beyaz yakalı olalım koyarlar kapının önüne gözümüzün yaşına bakmadan. Akkardan’da üretim işçileriyle beraber ofis işçisi arkadaşlarımız da işini kaybetmedi mi? Hakkımızı aramaya kalktığımızda ise “Bunu sizden beklemezdim, sırtımdan vurdunuz” diyorlar. Kraldan çok kralcılık yaptırmak istiyorlar bize, biz bu oyuna gelecek miyiz? Gelmemeliyiz. Bizim sınıfımız belli, biz işçi sınıfıyız. Beden işçisi, kafa işçisi biz bir bütünüz. Onlar kendi çıkarları doğrultusunda bizi ayırıyorlar, biz sınıfımızın bilincinde olursak onların oyunlarına gelmeyiz.
Yaşasın işçi sınıfı, yaşasın örgütlü mücadelemiz!
İşsizliği Yaratan Biz İşçiler miyiz?
Uyan
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...