Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?

İstanbul Esenyurt’ta, çıraklık yaptığı fabrikada sac bükme makinesine kafası sıkıştığı için kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 14 yaşındaki evladımız Arda Tonbul’un acısı yüreğimizde henüz tazeyken, başka bir evladımızın daha iş cinayetinde hayatını kaybettiği haberini aldık. Erol Can Yavuz, henüz 15 yaşında, hayatının baharında bir fidanken Kütahya’da, staj gördüğü atölyede üzerine sunta blokları devrilmesi sonucu ağır yaralanıp kaldırıldığı hastanede ailesini, sevdiklerini, umutlarını ve hayallerini geride bırakarak yaşama veda etti. 14 yaşındaki Arda Tonbul ve 15 yaşındaki Erol Can Yavuz Milli Eğitim Bakanlığına bağlı MESEM öğrencileriydiler.

Pek çok patron gibi benim çalıştığım işyerinin patronu da Mesleki Eğitim Merkezlerinden çırak ve kalfa öğrenci çalıştırıyor. Şu anda bu statüde 4 çocuk işçi var fabrikada. Zorunlu eğitim kapsamında 4 yıl eğitim gören bu öğrenciler haftanın dört günü bizlerle aynı işlerde, iş güvenliği önlemlerinin ve denetimlerin yetersiz olduğu ortamlarda çalışıyorlar. Ücretleri İşsizlik Sigortası Fonundan ödenen çırak öğrenciler asgari ücretin yüzde 30’u, kalfa öğrenciler ise asgari ücretin yüzde 50’si gibi son derece düşük ücretlere çalıştırılıyorlar.

Gençlerin mesleki eğitim hakkı ihlal ediliyor, çocuklar ucuz işgücü olarak kullanılıyor. Gencecik çocuklar iş kazalarına, iş cinayetlerine kurban gidiyorlar. Bir çiçek gibi açtıkları bu hayattan ölümün soğuk rüzgârıyla koparılıp gidiyorlar. Çocuk işçilerin bu koşullarda çalıştırılması, çalışma ortamlarının tehlikeli olması işçi sınıfının çözmesi gereken sorunlarıdır, mücadele konularıdır. İşçiler olarak bu sorunlarımızın çözümü yolunda birlik olmalıyız.